English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ I ] / Iste

Iste Çeviri İspanyolca

274,693 parallel translation
Yani istemen gerek ama yok işte.
Tienes que desearlo, pero no.
Phelps'ten bir ekip kurmasını iste.
Pídele a Phelps que elija al personal.
İşte bu zamanlarda, hayvanlar bize çok şey öğretir diyorum.
Ahí pienso que los animales tienen mucho que enseñarnos.
Aç işte siktiğimin dükkânını!
" ¡ Abre tu maldita tienda!
Böyle işte.
Sí.
Neyse, işte bunu seviyorum.
En fin, eso es lo que amo.
- İşte bu.
¡ Sí!
İşte bu!
¡ Sí!
Sıradan bir şey işte.
Es estándar.
Tamam. İşte böyle.
Sí, de acuerdo.
Şimdi açıklamamıza değdi işte.
Es algo para investigar.
İşte bu.
Sí.
Şey işte, algoritmamızı modifiye ediyoruz.
Estamos ajustando el algoritmo.
Maddi başarıya veya zenginliğe değil. İşte buna, yenilik ruhuna.
no en el éxito material, sino en el espíritu innovador...
Uyuşturucu dükkanı. Değil mi? İşte!
¿ No es cierto?
Bütün arkadaşlarıma şöyle mi diyecektim, "İşte ben zamanımı böyle geçiriyorum."
¿ Y les iba a decir a mis amigos que así pasaría mis días?
Bildiğimiz Melcher işte.
Es típico de Melcher.
Öylece oldu işte.
Y luego, solo sucedió. - ¿ En el piso?
İşte burda devreye sizler, benim harika dostlarım, giriyorsunuz.
Ahí es donde entran ustedes. Mis grandes amigos.
- Hayır, sana bu işte yardım etmeyeceğim.
No, no te ayudaré en esta misión.
Güzel işte.
Está bien.
- Yemek bölümüne be... - Git işte!
- Quiero la feria de comida.
Evet, kelime oyunuymuş gibi işte.
Disculpa... ¿ CacaFare? Sí, un juego de palabras con el nombre.
İşte buradasınız. Standa geri dönmedin.
Ahí estás.
Ah! İşte burada. Hey, hey, hey, hey!
¡ Ahí está!
Aynen hepimiz yoğunduk işte.
Hemos estado ocupados.
- Lan, atın gitsin işte.
- Cielos, solo tíralas.
Bildiğin Big Head işte...
Es Big Head.
Hallettik işte. Buradayız.
Llegamos, estamos aquí.
Yeni İnternet çalışıyor, bu da kanıtı işte.
La nueva Internet funciona, esto lo prueba.
İşte burada yaşayacaksınız...
Bueno, ahí es dónde vivirás...
İşte.
Ten.
İşte. Eğer yolunu kaybedersen diye.
Solo por si te alejas.
Hitchcock bu işte iyiydi.
Hitchcock era el mejor.
İşte.
Toma.
İşte bu, bu benim tüm kaybettiklerimi kazanabilme şansım.
Es mi oportunidad de recuperarlo todo.
- İşte. İşte.
Aquí.
İşte sana düşünecek bir şey.
Algo sobre lo que pensar.
İşte geldi!
¡ Oye, oye! ¡ Ahí está!
Evet! İşte ben de bundan bahsediyordum, Hendrix.
- Sí. ¡ Así se hace, Hendrix!
- Eileen ve Nina Nancy ve Sta... İşte herkes.
No sé, Eileen, Nina, Nancy y Stacy...
Sadece "biriciklerimle" ilgilenmeye çalışıyorum. İşte öyle!
Estoy ocupándome de mis personas más importantes aquí. ¡ Sí!
İşte bu ya!
Sí.
Şaraptan anlamam ki, Fransa'dan işte.
No sé nada de vinos. Es francés.
Bilirsin işte.
Ya sabes.
Niffini içinde tutmaya çalışan bedenin işte bu.
Esto es tu cuerpo intentando mantener a un niffin dentro de él.
İşte onunla ava çıkarım.
Con ella sí que me iría de caza.
İşte bu be.
Sí.
Paçayı sıyırdın işte.
Acabas de librarte.
İşte evimin anahtarları.
Toma las llaves de mi casa.
Aslan yelesi modeli işte bu zihniyetin ürünüydü.
Con esa actitud, te dejarás greñas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]