Canım arkadaşım Çeviri İspanyolca
250 parallel translation
" Görüyorsun ya canım arkadaşım karının aşık olduğu benim.
" Vea, mi querido amigo su esposa está enamorada de mí.
- Canım arkadaşım. - Sence cennete mi gitmiştir?
¿ Crees que fué al Paraiso?
Seni zarftan çıkartıp orada hemen orada okudum ah canım arkadaşım. "
"Abrí el sobre, te saqué y te leí... "... te leí allí mismo... "... ay, querido amigo. "
Bir tanem, canım arkadaşım.
Mi querido, mi amado amigo.
- Onun ne dediğini biliyorum, canım arkadaşım.
- Ya lo sé, mon cher ami.
Ne diyorsun, canım arkadaşım?
¿ Eh? , gran amigo
Biliyorum canım arkadaşım.
Lo sé, amiga mía.
- Evet. Canım arkadaşım, Barbara.
Como nuestra amiga Barbara.
Korkarım sen anlamıyorsun, canım arkadaşım.
Me temo que es usted quien no ha comprendido, querido.
Jekyll, canım arkadaşım.
¡ Jeckyll! Mi querido amigo.
Utanman gerekmez, canım arkadaşım. Gayet normal ve doğal.
No me venga con engaños amigo mío, es totalmente normal y natural.
İşte, canım arkadaşım, hayat bunun için.
De eso, muchacho, se trata vivir.
Canım arkadaşım evleniyor.
"para la boda de mis queridos amigos"
Canım arkadaşım evleniyor.
"para la boda de mis amigos"
Canım arkadaşım evleniyor.
"La boda de mi amigo..."
Canım arkadaşım evleniyor.
"Es la boda de mi amigo"
Canım arkadaşım evleniyor.
"Es la boda de mis amigos"
Sade mi Yok canım Arkadaşım dik ve ben sana çarpıcı derdik
Pero no eres comun en lo absoluto Mi amigo Dick y yo diriamos que eres espectacular
Canım arkadaşım her zaman benim hafızama meydan okumak ister.
Un amigo mío siempre estaba poniedo a prueba mi memoria.
Canım arkadaşım Marilyn Monroe için bazı yazılar yazıyorum.
Preparo una nueva versión para mi querida amiga Marilyn Monroe.
Canım arkadaşım.
# Amiga de mi corazón #
Canım arkadaşım.
Mi preciosa amiga.
Eğer en eski ve en yakın arkadaşımın sırf Zenith karısı için can sıkıcı olmaya başladı diye hovarda bir mülteciye dönüşmesine göz yumacağımı sanıyorsan...
Si piensas que te voy a dejar que te exilies de tu país porque piensas que Zenith se te ha quedado pequeño, estás muy equivocado. ¡ Cálmate!
Cloestine, arkadaşına seni aşağıya indirmesini söyle canım.
Cloestine, pide a tu amigo que te baje, querida.
Çocukluk arkadaşıymış, öyledir tabii canım!
Amigos de la niñez, ¡ Qué bien!
Senin arkadaşın, can dostun olduğumu kanıtlamak için kızlardan birini ben alacağım.
Para demostrarte que soy tu compinche, tu amigo del alma... te sacaré una de las muchachas de las manos.
Canım, seni bir arkadaşımla tanıştırayım. Dave Purvis.
Nena, te presento a un amigo mío :
Defolun buradan yoksa seni ve o canım arkadaşını gebertirim!
¡ Sal de aquí, o te mataré a ti y a tu amigo de ahí!
Karım beni küçük düşürüyor, en iyi arkadaşım canıma okuyor.
Muy bien, mi esposa me critica y mi mejor amigo me difama.
Arkadaş olarak... Otur canım.
Como amigo... siéntate, muchacho.
Bizim canımız yok. Yok arkadaş, canı olan bu işe razı gelmez.
No tenemos poder, si no, las cosas serían diferentes.
Dinle canım, Franco Zaccaria seni bir arkadaşınla aldatıyor.
A propósito Cara, Franco Zaccaria te está poniendo los cuernos con una amiga tuya.
Gözün Böcekteki arkadaşında olsun, canım.
Mantén vigilado a tu amigo, querida.
Buralardaydım, canım Bay Klotz. Köln'den Bonn'a doğru gidiyordum, dedim ki kendi kendime : "Niye durup eski okul arkadaşımı ziyaret etmiyorum ki?"
Pasaba por aquí, magnífico Sr. Klotz, procedente de Colonia, rumbo a Berlín y me he dicho : "vamos a ver a nuestro querido y viejo compañero"
Tobias kardeş, canım benim! Geçiyorduk, adamlarıma dedim ki : "Neden arkadaşım Tobias'a bir uğramıyoruz?"
Pasábamos por aquí y le dije a mis hombres "vamos a hacerle una visita al amigo Tobías"
Okuldan bir arkadaşı, öyle değil mi canım?
Un amigo de la escuela.
Konuş benimle, canım gitarım... Altı telli arkadaşım.
# Aunque sea tú, habla conmigo, # # guitarra amiga, como ninguna... #
Canını sıkan ne, arkadaşım?
¿ Qué os preocupa?
Vay canına, bir oda arkadaşına ihtiyacın olduğu için çok şanslıyım.
Chica, ha sido una gran suerte que necesitaras compañera de piso.
Sanırım genç arkadaşımız şunu söylemek istiyor : Doğanın mevsimlerini... ister istemez kabulleniyoruz... ama ekonomimizin mevsimleri canımızı sıkıyor.
Creo que lo que nuestro joven amigo pensador está diciendo es que recibimos sin problemas a las inevitables temporadas de la naturaleza pero nos molestan las temporadas de nuestra economía.
Canım arkadaşım, seni benden ayırdılar.
Querido amigo :
ÇAVUŞ SONNY : Yok canım, bak arkadaşım, ben Robert Cann'in bir arkadaşıyım.
No, espera, soy un buen amigo de Robert Cann.
Daha çok arkadaş edinmen gerek canım.
Deberías tratar de hacer mas amigos. cariño.
- Arkadaş getirmemin sakıncası var mı? - Yok, canım.
- ¿ Te importa que traiga a un amigo?
Senin tüm yanıtları bildiğini sanan arkadaşım orada can çekişiyor.
Un amigo mío, que confía en usted, está deshaciéndose por dentro.
Arkadaşımın canını yaktın.
Le has hecho daño a mi amigo.
Erkek arkadaşımı arayabilir miyim?
Can I call my boyfriend? - Larga distancia?
- Tahrikler can sıkıcıydı,... fakat iki gün önce bir bakan arkadaşım saldırıya uğradı dövüldü.
- Los incendios fueron un fastidio, pero hace dos dias atacaron y golpearon a un ministro.
Vay canına! Balkabağım bak, bu senin eski erkek arkadaşın Stab Wound.
Caramba, santo cielo Cariño, es tu ex novio, Herida de puñalada.
Vay canına. Hiç uyuşturucu kullanmayan arkadaşım olmamıştı.
Eh uds, yo nunca he tenido amigos limpios antes.
Dünyanın sekizinci harikasıyım. Şimdi de canına okuyacağım. - Merhaba arkadaşım.
Me llaman Kong, la octava maravilla del mundo.
arkadaşım 498
arkadaşımız 19
arkadaşımdı 18
arkadaşımdır 16
canım 2922
canim 19
canım benim 155
canımın içi 23
canım kızım 16
canım acıyor 40
arkadaşımız 19
arkadaşımdı 18
arkadaşımdır 16
canım 2922
canim 19
canım benim 155
canımın içi 23
canım kızım 16
canım acıyor 40