English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ D ] / Daha fazla yok

Daha fazla yok Çeviri İspanyolca

2,844 parallel translation
Daha fazla istemenin kötülükle bir ilgisi yok.
No hay nada de malo con querer más.
Daha fazla strese ihtiyacın yok.
No necesitas más estres.
Daha fazla ne yapabilirim ki? Senin için yapılacak artık fazla bir şey yok.
Lo que me queda por hacer, es no hacer nada más para ti.
Bunu söylemek için neden yok. Teşekkür ederim, Bridget. Bay Tietjens'ın daha fazla kahveye ihtiyacı var.
Izquierda, derecha, izquierda, derecha... El General Campions va a destinar al Capitán McKecnie a mi unidad para las raciones y la disciplina. ¿ Qué es eso?
Siz otel sahiplerinin ne kadar parasının olduğunun bir önemi yok bizim yasal olan at yarışı kumarında daha fazla para var.
No importa cuanto dinero tengan ustedes los de los hoteles nuestro sistema legal de apuestas pari-mutuel, tiene más.
Demek istediğim ya nezarete gidip geceyi orada geçireceksin çok fazla seçeneğin yok istersen bu işi burada da halledebiliriz ki bunun senin için daha iyi olacağını düşünüyorum. Sen ne dersin?
Lo que quiero decir es que parece que vamos a tener que ir a la cárcel o- - no tenemos mucha opción- - o, sabes, lo puedo hacer aquí, lo cuál creo que es mucho más fácil para ti, ¿ no crees?
Artık daha fazla endişelenmene gerek yok çünkü Monako Asil Ailesinin yeni olumlu imajı artık sağlam.
Bueno... Ya no tienes de qué preocuparte, pues la nueva imagen positiva de la familia real monegasca está intacta.
Ne düşündüğünü biliyorum ve daha fazla düşünmene gerek yok.
Sé lo que pensaste y no tienes por qué.
Benim için ya da bunun için daha fazla endişelenmene gerek yok.
No tienes que preocuparte por mi o por algo de esto nunca mas.
Daha Fazla İğne Yok..
No más agujas.
Dediğim Gibi Daha Fazla İğne Yok!
He dicho que ¡ no más agujas!
Pekala, bebeğim, daha fazla evlilik yapmana gerek yok.
Pues eso no nos hará menos casados, nena.
Biz bu beyin dalgalarının nörolojik fonksiyonlarını nasıl etkilediğini çözene kadar daha fazla yas aldatması yok.
Hasta que no sepamos más sobre cómo estas ondas cerebrales afectan a las funciones neurológicas... No más trampas dolorosas.
Daha fazla bağırmak yok anlaştık mı?
No más gritos, ¿ de acuerdo?
- Artık daha fazla ilaç yok...
- No más medicamentos...
Ama daha fazla yalan yok.
pero no mas mentiras.
Hem zaten daha fazla çalışana verecek paraları yok ki.
Y, honestamente, no tienen el dinero para aceptar más gente.
Hem zaten daha fazla çalisana verecek paralari yok ki.
Y, honestamente, no tienen el dinero para aceptar más gente.
Daha fazla kayak getirmek yok.
¡ Basta de esquíes!
Patti LuPone için yardımcı oyuncu geldi biz de daha fazla kalmaya gerek yok diye düşündük.
Sustituyeron a... Patti LuPone, entonces decidimos irnos.
Daha fazla söylenecek birşey yok.
No hay nada más que decir.
Daha fazla istediğim hiçbir şey yok.
No hay nada que quiera más.
Henry'nin daha fazla kaybetmesine lüzum yok.
El no tiene que perder nada más.
- Daha fazla aptalca hamle yapmak yok.
No más movimientos estúpidos.
Daha fazla kasaplık yok.
- ¡ No! Suficiente matanza.
Benim güfte için daha fazla zamana ihtiyacım yok!
¡ No necesito más tiempo con las letras!
Yok, daha fazla içemeyeceğim.
No, no puedo beber nada más.
Daha fazla kavga etmek yok.
No más peleas.
Carl'ın ciddi bir şeyi yok dediler ama pek anlamadım çünkü her zamankinden daha fazla sarsılmış durumda. Uyutma onu sakın.
Dijeron que Carl se va poner bien, pero es difícil saber porque está conmocionado normalmente más que no lo está.
Sana verecek başka bir şeyim yok ve senin de bana daha fazla verecek!
No tengo nada más para darle y no tiene nada más para mí.
Korkunç hissediyorum. Daha fazla korkunç buluşma yok.
No más distracción en las citas.
Senin için daha fazla yapabileceğim bir şey yok.
No hay nada más que yo pueda hacer por ti.
Bunun üzerinde daha fazla durmaya gerek yok.
No hace falta mirar mucho más lejos que eso.
- Daha fazla şeker yok.
No más azúcar.
Daha fazla yaklaşmana gerek yok.
No necesitas acercarte más.
Tamam, Hanna, bu evde yalanlar ve sırlar için daha fazla yer yok.
Vale, Hanna, no hay más sitio para secretos y mentiras en esta casa.
Bundan sonra, söz veriyorum, daha fazla sır yok, tamam?
De ahora en adelante, prometo que no habrán más secretos, ¿ vale?
Daha fazla rekabete ihtiyacım yok. - Sadece kimlik istesen olmaz mı?
No necesito más competencia.
Beni daha fazla korumana ihtiyacım yok, anne.
Mamá, ya no necesito que me protejas.
Daha fazla bahane yok Eval.
No más excusas, Eval.
Daha fazla iş yok.
No hablemos más.
Başçavuşum, artık yeni bir çaylak geldiğine göre daha fazla Otis olarak kalmama gerek yok.
Digo, teniente, ahora que tenemos un nuevo aspirante, ya no tengo que ser Otis.
Daha fazla yorum yok.
serán informadas. Algún otro comentario.
Gizemli Shakespeare hayranını daha fazla izlemenin imkânı yok.
No hay forma de rastrear a nuestro misterioso fan de Shakespeare más allá.
- Daha fazla savunma yok, saldırın!
- ¡ No más defensa! ¡ Ataque! - ¡ Sí, señor!
Saldırın, daha fazla savunma yok...
Ataque, no más defensa.
Diğer müvekkilinle daha fazla işim yok.
No tengo asuntos de los que tratar con tu otro cliente.
Daha fazla çeneni yormana gerek yok.
No tienes que decir nada más.
Daha fazla kaza yok, söz veriyorum. Tamam mı?
No mas accidentes, te lo prometo.
Will bütün hafta yok, Henry'e iki kat daha fazla vakit ayırmalıyım.
Will no estará toda la semana, así que tengo más trabajo con Henry.
Daha fazla çikolatan yok, öyle değil mi?
No trajiste bastante chocolate, muchacho.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]