Derim ki Çeviri İspanyolca
775 parallel translation
"Doğrusu size derim ki onu bulunca duyacağı sevinç yoldan ayrılmayan doksan dokuz koyun için duyduğu sevinçten kat kat üstündür."
"Y si resulta que la encuentra... en verdad os digo... que se alegra más por esa oveja... que por las noventa y nueve que no se extraviaron".
Her zaman bunu derim ki...
Yo siempre digo que cuando...
Hep derim ki, yapacak bir işin varsa, başkasına yaptır.
Si tienes un trabajo que hacer, manda a alguien a hacerlo.
Ben derim ki... Neden Geneviève ile Andre'yi eşleştirmiyoruz?
Oye, podríamos orientar a Geneviève hacia André...
Ben derim ki bırakalım buna Çek halkı karar versin.
Propongo que decida el pueblo checo.
Ben derim ki, burada bulunuşu açıklanmayan tek kişi o beyefendidir.
Tampoco sabemos porque está aquí ese señor.
... Derim ki sürünüyor yerlerde.
Yo llamo a eso tres malas acciones.
Ne derim ki? "Sevgili Dave, Rankin insanlara..."
"Querido, Dave". "¿ Qué sientes cuando insultan a los judíos?"
Ben derim ki, bugünlerde bir ruh 500 dolar eder.
Yo diría que vale $ 500, ya que eso cuestan las almas.
Derim ki kimseler evlenmesin bundan sonra.
Digo que no habrá más matrimonios.
Her zaman derim ki kontratsız gelmeye değmez diye.
No vale la pena venir aqui sin los papeles en regla
"Gerçekten size derim ki küçük çocuklar gibi olmazsanız hiçbir surette cennete giremezsiniz."
"Y en verdad os digo si no os convertís en niños no entraréis en el reino de los cielos".
- Derim ki...
- Sugeriría...
Hakime bağırarak derim ki ;
Le gritaré al juez :
Yarı ölü halde, kaleye doğru sürünürken,... kendime derim ki ;
Cuando vino arrastrándose hasta el fuerte medio muerto, me dije :
Ben derim ki bırakalım Bay Hiller havasını almaya devam etsin.
Pero deja al señor Hiller proteger su aire acondicionado.
- Hayır, evlilik zor zanaat. - Her zaman derim ki...
No, Tom, el matrimonio es algo duro.
Ben derim ki, eğer maymunda kazanç yoksa, keyfimize bakarız.
Si no podemos sacarle dinero, al menos matémoslo.
Derim ki...
Yo digo...
Ajansımı arar ve derim ki, "Boş bir duvarım var."
Le digo a mi agente : " Tengo que tapar una pared.
Kahince söylerim yaraların önünde, o yaralar ki sessiz birer ağız gibi açıp yakut dudaklarını biraz ses, biraz söz dileniyorlar benden derim ki lanet yağacak dört bir yanına insanların kardeş kavgaları, azgın iç savaşlar saracak İtalya'nın dört bir yanını.
Sobre tus heridas vaticino... que como bocas mudas abren sus labios rojos... para pedir la voz y las palabras de mi lengua... caerá una maldición sobre los cuerpos de los hombres. Furia interna y una gran lucha civil afectarán a Italia entera.
Bu toplulukta Sezar'ı çok sevmiş biri varsa, derim ki ona Brutus'un Sezar'a sevgisi daha az değildi onunkinden.
Si hay alguien en esta asamblea... algún querido amigo de César... yo le digo que Bruto no amaba a César menos que él.
Ama kendi kendime derim ki : "Howard, koca adam ne kadar bakarsan bak ona uzaktan bile dokunamazsın."
Pero luego me digo : "Howard, viejo amigo puedes mirarla cuanto quieras pero no te le acercarás ni a 10 metros".
Düşünceme göre, ne kadar tutarsa tutsun çocuklarının bonolarını satman gerekse de derim ki, yaz zamanı, New York'ta klimalı olmak zorundasın.
Creo que no importa cuánto cueste así tenga que vender los bonos de los niños digo que en el verano en Nueva York hay que tener aire acondicionado.
Derim ki, Kaptan Wiles, Bir cinayetin ortasına düştük.
Creo, capitán Wiles, que estamos metidos en un asesinato.
Ben derim ki, madem Kralın gözüne girmenin yolu o kadına yaranmaktan geçiyor, o zaman biz de onun adamı olalım, onun kıyafetini giyelim. *
Os diré lo que, creo, es nuestro camino para conservar el favor del rey : servirla y llevar su librea.
Danny, sen ne yaptığını bilirsin. Her zaman derim ki, Danny akıllı bir çocuktur.
Danny, hagas lo que hagas, yo siempre digo : "Danny es listo."
Ben derim ki katilleri barındırmayalım.
Yo digo que nosotros no albergamos a asesinos.
Derim ki, bu eve adımımı atar atmaz kabul edeceğinizi anlamıştım.
Os lo dije, sabia que lograría un trato desde el momento que entré en esta casa.
İnsanlar "bekleyecekler" dese bile ben derim ki "her şey bitmiştir."
Aunque las personas digan que esperarán... - Yo habría dicho lo mismo. - ¿ Aun sin creerlo?
Bu günlerde kimseye güvenemezsin. Ben hep derim ki, eğer sen... Minnie?
No te puedes fiar de nadie, yo siempre digo...
Derim ki yalnızca kendine inanır ve biyolojik ölümüne.
Yo digo que cree sólo en si mismo y en su muerte biológica.
Sıradan İnsanın Partisi'nin lideri olarak derim ki savaş kınanması gereken, barbarca bir şey ve düşünülemez!
Como líder del Partido del Pueblo digo que la guerra es reprobable, bárbara e impensable.
Ama ben derim ki :
Pero yo digo :
Ben derim ki biri işini kaybedecek.
¡ Solo que se juega el puesto! ¡ Y un puesto como el de Luciana no se encuentra fácilmente!
Derim ki "Bak ne diyeceğim?" O der ki "Ne?" Ben derim "Ne?"
Bien es como Pop dijo. Las mujeres son protectoras naturales.
Derim ki "Bak ne diyeceğim?" O der ki "Ne?" Ben derim "Ne?"
Las mujeres deben permitirle que espere. Es por eso que yo uso mi educación en contra de eso.
Derim ki "Bak ne diyeceğim?" O der ki "Ne?" Ben derim "Ne?"
Eso es lo que pasó esa noche... detrás de la bolera con Gertrude.
Derim ki.
Válgame Dios.
- Derim ki bırakalım çocuk denesin.
- Dejad primero al chico.
Ben, ben biliyorum aptalca gelecek ama,... hep derim ki, "Eleştirip vurmayın, denemek için durmayın".
Ya sé que parece una tontería, claro, pero yo siempre digo, "No lo deseches hasta que no lo pruebes."
Ben derim ki insanların birlikte çalışıp yaşadığı her yer bir'şey'dir.
Y digo que cualquier lugar donde las personas viven y trabajan juntas es algo.
Ben derim ki, kana susamış bir deliyle birlikte oturacaksan her şeye hazır olmalısın.
Si me preguntas a mí... si vives con una maníaca sanguinaria... te está bien empleado.
Oh, ben derim ki 3 dakika içinde döner.
Yo diría en 3 minutos.
Bana sorarsanız, ki soracağınızı pek sanmıyorum tüm bu ahmakca işleri bırakıp, derslerinize geri dönün derim.
Si te interesa mi consejo, aunque sé que no... deja estas idioteces y vuelve a estudiar.
Yani kendime derim ki
Así que yo me digo :
Ben doğru adamımdır az çok, yine de öyle şeylerle suçlayabilirim ki kendimi anam doğurmasaydı keşke derim.
Yo, pasablemente honrado, podría acusarme de cosas tales... que ojalá no me hubieran parido.
Tabii ki ben de bilmelerini engelliyorum,'evet'den çok,'hayır'derim ben.
Y como no quiero que me conozcan, mejor que no vaya.
Kuzenimsin derim. Ne fark eder ki?
Diré que eres mi prima. ¿ Qué importa?
"Bak ne diyeceğim?" O der ki "Ne?" Ben derim " Ne?
Cada vez que alguna chica bonita se para a mi alrededor a molestarme... Yo cierro mis ojos, y digo...
İşte "iyi beslenme" diye buna derim. Annem hep sekizimize de derdi ki...
Ésta es una buena dieta.