English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ D ] / Değiş

Değiş Çeviri İspanyolca

1,821 parallel translation
Değiş tokuş.
El canjeo.
Bunun adı "Değiş-Tokuş".
Esto es El Sustituto.
Çünkü bu, daha önce olmayan onların filmleriyle ilgili bir değiş-tokuş yaratıyor.
Porque genera esta permutación constante de películas de ellos que no existía antes.
Canım, bırak artık şu değiş tokuşu.
Por favor, cancela este cambio.
Stan'la yaptığınız saçmasapan değiş tokuş yüzünden.
Todo esto es gracias a tu tonto cambio con Stan.
Bir kaç değiş tokuş önemli değil, Kumandan Fisk, olur bunlar.
Unos pocos intercambios sería una cosa, comandante Fisk eso es real.
İnsanlar yiyecek ve ilaç için ne bulurlarsa değiş tokuş ediyorlar.
La gente cambiando cualquier cosa por comida y medicinas.
Beni değiş tokuşa zorlayan Hearst'tü.
Hearst me obligó a la transacción.
Baş komisere değiş tokuş yaptığımızı söylerim.
- Le diré al capitán que intercambiamos.
Bıçak değiş tokuşu, savaş yaralarını göstermek filan.
Intercambiar cuchillos, mostrarse entre ellos sus heridas de guerra y demás.
Belgelerini al, üstünü değiş ve bir saat sonra gel.
Toma tus notas de la misión y una muda limpia de ropas. Y encuéntranos en la cueva dentro de una hora.
Kaptan, bir değiş-tokuşa ne dersiniz?
¿ Capitán? ¿ Hacemos un cambio?
Değiş-tokuş yapmak istiyorlar, kıza karşı kanıt.
Quiere hacer un canje. La evidencia por la niña.
Değiş-tokuş için Evelyn'nin arabasıyla gideceğim.
Iré con Evelyn en su auto a hacer el cambio.
Odana git ve üstünü değiş.
Vete a tu cuarto y cámbiate.
Sana git üstünü değiş, dedim.
Te dije que te cambies.
- Jamaikalı değiş tokuşu.
- ¿ El cambiazo Jamaiquino?
Aslına bakarsanız, bu değiş-tokuş tehlike altındadır.
¡ Y ese intercambio está realmente amenazado!
Oradaki değiş tokuşlar senetlerimizin gelecekteki değeri.
Eso negocia con el precio futuro de nuestras acciones.
Ağızdan ağza yayılan kayıtlar, kaset değiş tokuşu her şeyi değiştirdi.
Heavy Metal, noticias que iban de boca en boca, intercambios de cassettes.
Ve bize bir değiş tokuş öneriyor.
Así que quiere hacer un intercambio.
Öğleyin, Tom Tom'u geri almak için direnişçilerle değiş tokuş yapacağız.
Al atardecer haremos un intercambio para tener de regreso a Tum-Tum.
Siz burada kalıyorsunuz. Bu işi de mahvetmemeniz için değiş tokuşu May gerçekleştirecek.
Te quedaras aquí, Mai se encargara del intercambio de rehenes así no tendrás la oportunidad de arruinarlo.
Değiş tokuşa hazırız.
Estamos listos para intercambiar.
Pek adil bir değiş tokuş gibi gelmedi bana, değil mi?
Esto no parece un intercambio justo, ¿ o si?
Değiş o zaman.
Entonces cambia.
İnsanlarımızın değiş tokuş edeceği birçok armağanın ilki bu olsun.
Puede que este sea el primero de los muchos regalos que nuestros pueblos intercambien.
- Sen de benim evimi aldın! Adil bir değiş tokuşa benziyor.
Me parece un trato justo!
Sağ ol Tina, ama bebek elbisesi değiş tokuşu için daha çok erken.
Gracias, Tina, pero creo que es un poco pronto para intercambiar ropa de bebé.
İnsanoğlu hayatını kimseye satmaz ama. bir kaç şerit parçası için değiş tokuş edebilir.
El hombre se niega a venderte su vida, pero te la intercambia por un listón.
Değiş tokuş mu istiyorsun?
¿ Quieres negociar?
Değiş tokuş etmeye mi çalıştın?
¿ Intentaste hacer un intercambio?
- Etmedim. Değiş tokuş pazarındaydım.
Deb, si no te gusta no precisas ser irónica.
İyi bir değiş tokuş.
Es un buen trato.
Ben olsam seninle hiçbir şey değiş tokuş etmezdim.
No cambiaría lugares contigo por nada.
Değiş.
Cambio.
Değiş, tabii. Değiş.
Sí, cambio, cambio, cambio.
Bir değiş tokuş yakaladık, Alfa Bir.
Tenemos una entrega, alfa 1.
Şimdi suyunu sık ve git değiş.
Ahora, escúrrela y vete a cambiarte.
- Değiş tokuş edebilirim.
- Puedo negociarlas.
- Neden cüzdan lazım? - Değiş tokuş yapmak için.
- ¿ Para qué quieres una cartera?
Diaspro üzerinde personel değiş tokuşuna bakıyorduk ve hoşuma gitmeyen bir şey var.
Hemos hecho el seguimiento del cambio de personal y hay algo que no me gusta.
İkinci katta değiş tokuş yaptı.
Hacía el turno en el segundo piso.
Bu mükemmel bir değiş tokuş anlaşması.
Es el trueque perfecto.
Ve onu delik değiş ettim, öyle mi?
¿ Y yo le disparaba?
O havadan inenlerle birlikte, orada değiş tokuş yapacağımız bir şey yok.
Con lo que dejaron por aire, no se sabe que es lo que hay allí para cambiar.
Zazul, benimle kostümleri değiş.
Zazul, cambia el disfraz conmigo.
Değiş tokuş.
- Mercado de pulgas.
Onun dokuları ile para degiş tokuşu yaptınız ve karısına bunu anlatmadınız bile.
Hiciste un poco de ganancia a cambio de esos injertos y sin decirle a la esposa.
Charlie, kaset karsiliginda Garbage Pail Kids koleksiyonunun tamamini... degis tokus etti.
Charlie me cambió toda su colección de la Pandilla Basura por la cinta.
Değiş!
¡ Cambio!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]