Değişti Çeviri İspanyolca
9,007 parallel translation
bizimle iletişime geçmek için... ~ Bir yıl sonra... ~ Sen öldüğünden bu yana dünya çok değişti...
Sabemos que ha estado en comunicación... El mundo ha cambiado mucho desde que te fuiste.
Bulamadın mı? Taktik bu yüzden değişti, öyle değil mi?
Por eso cambió la táctica.
- İşler değişti.
- Las cosas han cambiado.
- Çok alakadar değildim. Fakat sonra işler değişti.
- No le di mucha importancia, pero después de eso, la ciencia cambió.
O değişti.
Ella cambió.
Hugh Hefner sabit dört milyon aboneyle gelince işler değişti.
Resulta que Hugh Hefner tiene una audiencia... cuatro millones de suscriptores.
Dünya çok değişti.
El mundo ha cambiado tanto.
Peki ne değişti, aşkım?
¿ Qué cambió, amor?
Her şey değişti.
Todo ha cambiado.
Sıcaklık birkaç derece arttı ve işler bir anda değişti.
Algunos grados de más... y todo se transforma.
Rüzgârın yönü değişti.
La mesa de almuerzo ha girado.
Sonra Emily geldi ve bana güvendi. Dostum oldu ve... Hayatım değişti.
Pero cuando apareció Emily y confió en mí para que fuera su compañero mi... vida cambió.
O değişti.
Ha cambiado.
İşler değişti.
Las cosas cambian.
Topun yönü değişti, Peter Shilton'ın üstünden.
Ah, y se fue desviado, y más de Peter Shilton.
Ona kızdan söz ettiğimde davranışları değişti. Yani muhtemelen oydu.
Por como actuaron, supuse que era ella.
Hayatları değişti, ama bitmedi.
Sus vidas cambian, pero no terminan.
Hem bizim hem de düşmanın koşulları değişti.
Las circunstancias han cambiado. Tanto las nuestras como las del enemigo.
Hayır, planlar değişti.
No, no, no, cambio de planes.
Buharın kokusu değişti.
El aroma del vapor va cambiando.
Sen gittiğinden bu yana işler değişti.
Las cosas cambiaron por aquí desde que te fuiste.
Planlarım değişti.
Mis planes han cambiado.
Her şey uzaya tek başıma on üç ay süren göreve gittiğimde değişti.
Todo cambió cuando fui al espacio en una misión en solitario de 13 meses.
Her şey değişti, sen bile değiştin.
Todo ha cambiado, incluyendote a ti.
Her şey uzaya tek başıma on üç ay süren göreve gittiğimde değişti.
Todo cambió cuando fui al espacio en una misión solitaria de 13 meses.
Ama uzaylı tehdidi nedeniyle, plan değişti.
Pero con la amenaza alienígena el plan cambió.
Onu hala seviyorsun, onu hala hissediyorsun, o zaman ne değişti?
Aún la amas, aún la sientes, así que, ¿ qué ha cambiado?
Aramızda bazı şeyler değişti.
No, madre, por favor, no le eches la culpa.
İskoçya da çok şey değişti.
No estoy segura de que pueda.
Bak, hayatlarımızın iç içe geçmesini istemediğini biliyorum ama işler değişti.
Mira, sé que no quieres que nuestras vidas se crucen, pero las cosas han cambiado.
Ama işler değişti.
Pero las cosas cambian.
Çizimleri değişti.
Sus dibujos han cambiado.
Çünkü burada oturan herkes de değişti.
Porque todos los presentes lo hicieron.
Son zamanlarda halkın İntikamcılar hakkındaki düşünceleri değişti.
La opinión pública sobre los Vengadores ha cambiado últimamente.
Son zamanlarda halkın S.H.I.E.L.D. hakkındaki düşünceleri değişti Fury.
La opinión pública sobre S.H.I.E.L.D. ha cambiado últimamente, Fury.
Nöbet değişti, kadın değil.
Se han cambiado. No es una mujer.
Onlar da değişti.
Han cambiado.
Dengeniz değişti.
Su equilibrio cambió.
Ama bir şey değişti mi?
¿ Pero llorar cambió algo?
Ne değişti?
¿ Qué cambió eso?
Seni ilk gördüğüm andan itibaren benim için "nefes kesici" nin anlamı değişti.
Sabes, desde el momeento en que te vi... Mi definición de despampanante ha cambiado.
- Her şey o zaman değişti çünkü.
Porque fue cuando todo cambió.
Şansını denedi ve hayatı iyi yönden değişti.
Se animó y cambió su vida para mejor.
Plan değişti.
El plan acaba de cambiar.
Geçen gece pek çok şey söyledin. Ne değişti?
Tenías mucho que decir la otra noche. ¿ Qué ha cambiado?
Ama şimdi durum değişti.
Pero ahora es diferente.
Ne değişti?
¿ Qué ha cambiado?
Nasılda herşey değişti.
Oh, mira cómo han cambiado las cosas.
Her şey değişti.
Todo está cambiando.
Plan değişti mi?
¿ El plan ha cambiado?
- Plan değişti.
Nuevo plan.