Efendi yabu Çeviri İspanyolca
24 parallel translation
Efendi Yabu, köye hoş geldiniz diyor.
El Señor Yabu dice que eres bienvenido en la aldea.
Efendi Yabu, dilimizi mümkün olduğunca çabuk öğrenin diyor.
El Señor Yabu dice que por favor aprendas nuestro idioma tan pronto como te sea posible.
Efendi Yabu, onlara senin onur konuğu olduğunu söyledi.
El Señor Yabu les ha dicho que eres su huésped de honor.
- Efendi Yabu'nun emirleri böyle.
¡ ¿ Crucificados? ! Son las órdenes del Señor Yabu.
Efendi Yabu'nun emirlerinin seni üzdüğünü biliyorum fakat bizimle sabırlı olmayı öğrenmelisin.
Sé que las órdenes del Señor Yabu te preocupan... pero debes aprender a ser paciente con nosotros.
Omi-san, seni Efendi Yabu'nun evine eşlik etmekle görevlendirildi.
Se le ha ordenado a Omi-san escoltarte hasta la casa del Señor Yabu.
Efendi Yabu'yu silahın olmadan görmelisin.
Debes ver al Señor Yabu, y no puedes llevar tu pistola.
- Bunu Efendi Yabu'ya bildirecek.
Sólo que informaría de esto al Señor Yabu.
Efendi Yabu, Osaka'dan bir mesaj almış, İto Teruzumi, Vekiller Konseyi'ne seçilmiş.
El Señor Yabu ha recibido un mensaje de Osaka informándole que Ito Teruzumi ha sido elegido para el Consejo de Regentes.
Efendi Yabu, 20 gün içinde Efendi Toranaga'yı suçlayacaklarını söylüyor.
El Señor Yabu dice que van a censurar al Señor Toranaga en 20 días.
Efendi Yabu, karada herhangi bir savaşa katılıp katılmadığını soruyor.
El Señor Yabu pregunta si has tomado parte en alguna batalla terrestre.
Efendi Yabu'ya yardım etmekten memnun olurum.
Estaré contento de hacerle al Señor Yabu ese favor.
Mütevazi bir rica bu. Efendi Yabu'dan köy hakkındaki emrini kaldırmasını istiyorum.
Le pediría al Señor Yabu, como un humilde favor, que levante su decreto sobre la aldea.
Efendi Yabu, köyün önemsiz olduğunu söylüyor.
El Señor Yabu dice que la aldea no tiene importancia.
Efendi Yabu'dan özür dile lütfen, fakat emri bu akşam iptal etmesini istemek zorundayım.
Por favor pide disculpas al Señor Yabu, pero debo pedirle que levante el decreto esta noche.
Efendi Yabu, intihar etmenin yabancı geleneği olmadığını söylüyor.
El Señor Yabu dice que el suicidio no es una... una costumbre extranjera.
Efendi Yabu, nasıl intihar edeceğinizi soruyor.
El Señor Yabu pregunta cómo cometerás suicidio.
Efendi Yabu, emrin değişmeyeceğini söylüyor.
El Señor Yabu dice que el decreto no será levantado.
Efendi Yabu, öğrendiğin kadarının yeterli olacağını söylüyor.
El Señor Yabu dice que lo que logres aprender será suficiente.
Efendi Yabu'nun adamları oldukça hızlı öğreniyor.
Los hombre del Señor Yabu aprenden deprisa.
Kocam, Efendi Yabu'ya söylediklerinin ona anlatıldığını söylüyor, tüfekli 100 adamın, onun 500 adamını yeneceğini.
Mi esposo dice que le han dicho lo que dijiste al Señor Yabu : que cien hombre con mosquetes podían derrotar a sus 500.
Kocam, Efendi Yabu'ya söylediklerinin ona anlatıldığını söylüyor, tüfekli 1 00 adamın, onun 500 adamını yeneceğini.
Mi esposo dice que le han dicho lo que dijiste al Señor Yabu : que cien hombre con mosquetes podían derrotar a sus 500.
Efendi Toranaga, onunla gitmemizi istiyor.
El Señor Toranaga desea que vayamos con él y con el Señor Yabu.
Şahsi samuraylarının, Efendi Toranaga`nın adını haykırışı Yabu`nun gururunun, onuruyla birlikte yok olmasına yol açtı.
El sonido de sus samurai personales celebrando, cada vez más fuerte, el nombre del Señor Toranaga, hizo que el orgullo de Kasigi Yabu se esfumara junto con su honor.
yabu 18
efendim 34795
efendi 334
efendimiz 532
efendiler 36
efendi bruce 51
efendi toranaga 70
efendi wang 37
efendi richie 17
efendi wong 91
efendim 34795
efendi 334
efendimiz 532
efendiler 36
efendi bruce 51
efendi toranaga 70
efendi wang 37
efendi richie 17
efendi wong 91