Efendi toranaga Çeviri İspanyolca
83 parallel translation
- Efendi Toranaga dansınızı yapacak.
El Señor Toranaga bailará tu baile. ¡ ¿ Qué?
Efendi Toranaga dansınızı beğendi.
El Señor Toranaga ha disfrutado de tu baile.
- Efendi Toranaga'yı görebilir miyim?
¿ Podré ver al Señor Toranaga antes de marcharme?
Efendi Toranaga hayatın ve ölümün aynı şey olduğunu söyleyecektir size.
El Señor Toranaga te diría que la vida y la muerte son lo mismo.
Blackthorne, Efendi Toranaga`ya rota defterlerinin ve yolculuk detaylarının bulunduğu seyir defterinin kaybolduğunu söylediğinden beri Peder Alvito, bu belgeleri sürekli bulundurmanın tehlikeli olabileceğini biliyordu.
Puesto que Blackthorne, el pirata inglés le había dicho al Señor Toranaga que sus libros de ruta, el registro que detalla su viaje, habían sido robados, el Padre Martín Alvito sabía que la permanente posesión de esos papeles podría ser peligrosa.
- Efendi Toranaga ne zaman gelecek?
¿ Entonces cuándo vendrá el Señor Toranaga?
Buna Efendi Toranaga karar verecek.
Eso debe decidirlo el Señor Toranaga.
Leydi Sazuko, Efendi Toranaga'nın en genç metresidir.
Oh, no. Dama Sazuko es la séptima y más joven de las consortes del Señor Toranaga.
Efendi Toranaga kaleden neden açıkça ayrılmadı?
Entonces dime por qué el Señor Toranaga no abandonó el castillo abiertamente.
Efendi Toranaga, onunla gitmemizi istiyor.
El Señor Toranaga desea que vayamos con él y con el Señor Yabu.
- Efendi Toranaga'nın samurayları.
- ¿ Quiénes son? - Los samurai del Señor Toranaga.
Osaka Kalesi`nde, kararlaştırılan saatte General Hiromatsu, Efendi Toranaga`nın talimatlarına uydu.
En el Castillo de Osaka a la hora señalada, el General Hiro-matsu cumplió las instrucciones del Señor Toranaga.
Efendi Toranaga`nın mektubu, Vekiller Konseyi`nden istifasıydı.
La carta del Señor Toranaga era su renuncia al Consejo de Regentes.
Efendi Toranaga, ikimizin kadırgaya gitmesini ve onlara haydutların saldırısına uğradığımızı söylememizi istiyor.
El Señor Toranaga dice que tú y yo iremos a la galera y les diremos que hemos sido atacados por bandidos.
Efendi Toranaga, tercümanı ve korumaları.
El Señor Toranaga, su intérprete y su escolta.
Efendi Toranaga birkaçını getirmeli.
El Señor Toranaga debe venir con algunos.
Efendi Toranaga, Efendi lshido'nun onu öldürmeye çalıştığını söylüyor.
El Señor Toranaga dice que, por supuesto, el Señor Ishido intenta matarlo.
Efendi Toranaga kaçarsa, asla bir tuzak olmamış olacak.
Si embargo, si el Señor Toranaga escapa, entonces nunca existió tal trampa.
Efendi Toranaga'nın sizden istediği, Yedo'da büyük bir kilise, bir katedral inşa etmeniz, çıkarlarına olan güveninin bir işareti olarak.
Disculpadme, Eminencia, pero Señor Toranaga acaba de decir que estaba considerando pediros construir un gran templo o una catedral en Yedo, como una muestra de su confianza en nuestros intereses.
Teşekkür ederim, Efendi Toranaga.
Os lo agradezco, Señor Toranaga.
Efendi Toranaga, İngiliz'i alabileceğinizi söylüyor.
El Señor Toranaga dice que podéis quedaros con el inglés.
Efendi Toranaga, güvende olması için onu Yedo'ya yolladı.
El Señor Toranaga la ha hecho trasladar a Yedo por su seguridad.
Yedo'da, Efendi Toranaga'nın koruması altındalar.
Están bajo la protección del Señor Toranaga, en Yedo.
Şahsi samuraylarının, Efendi Toranaga`nın adını haykırışı Yabu`nun gururunun, onuruyla birlikte yok olmasına yol açtı.
El sonido de sus samurai personales celebrando, cada vez más fuerte, el nombre del Señor Toranaga, hizo que el orgullo de Kasigi Yabu se esfumara junto con su honor.
Efendi Toranaga'nın sana hediyesi.
Este es el regalo del Señor Toranaga para ti.
Efendi Toranaga, Yedo'ya gideceğimizi söyledi.
El Señor Toranaga dijo que íbamos a Yedo.
Sana Efendi Toranaga'nın çok akıllı olduğunu söyleyebilirim sadece.
Sólo puedo decirte que el Señor Toranaga es muy sabio.
Bu kağıt Efendi Toranaga'nın mührünü taşıyor, Anjin-san.
Este papel lleva el sello del Señor Toranaga, Anjin-san.
Efendi Toranaga'nın çok saygıdeğer hizmetlisi olduğunu da söyledi.
Ha dicho que también eres el honorable servidor del Señor Toranaga.
Efendi Toranaga, ona sizin dostunuz olup olmayacağını sordu, o da onur duyacağını ve kabul ettiğini söyledi.
El Señor Toranaga le preguntó si quería ser tu consorte, y ella dijo que sería un honor, y aceptó.
Kocası, Efendi Toranaga'nın hayatını aptalca tehlikeye attı.
Su marido puso tontamente en peligro la vida del Señor Toranaga.
Efendi Toranaga, babasının hatası yüzünden bir çocuğu mu öldürttü?
¿ El Señor Toranaga ordenó que mataran a un niño... por algo que su padre hizo?
Bu silahın Efendi Toranaga'nın hediyesi olduğunu söyle ona.
Dile que este arma es un regalo del Señor Toranaga.
Efendi Yabu, 20 gün içinde Efendi Toranaga'yı suçlayacaklarını söylüyor.
El Señor Yabu dice que van a censurar al Señor Toranaga en 20 días.
Sana söylemiştim Anjin-san, Efendi Toranaga çok akıllıdır.
Ya te lo he dicho, Anjin-san, el Señor Toranaga es muy sabio.
Efendi Toranaga, İmparator'dan onu Shogun yapmasını istemezse.
A menos que el Señor Toranaga solicite al Emperador que le nombre Shogun.
Efendi Toranaga, gemisinin savaşa ne zaman hazır olacağını bilmek istiyor.
El Señor Toranaga desea saber cuánto tiempo te llevará preparar tu barco para la guerra.
Efendi Toranaga'nın izniyle, gemim ve biraz yardımla, yükü paylaşabiliriz, ipekleri ve külçeleri.
Con el permiso del Señor Toranaga, y con mi barco y con un poco de ayuda, podríamos dividirnos el cargamento... toda la seda y el oro en lingotes.
Güç dengesi, Efendi Toranaga'nın elinde.
El balance de fuerzas quedaría en manos del Señor Toranaga.
Efendi Toranaga diyor ki, Bugün neredeyse ölüyordum.
El Señor Toranaga dice : " Hoy casi he muerto.
Efendi Toranaga bu katana` yı, ona verdiğine karşılık olarak veriyor.
El Señor Toranaga te entrega esta katana a cambio de la que tú le diste.
Göreceksin. Efendi Toranaga onu senin için sipariş etti.
Verás, el Señor Toranaga la ha pedido para ti.
Efendi Toranaga orada duracak.
El Señor Toranaga se dentendrá allí.
Efendi Toranaga'ya iyiliği ve hediyeleri için teşekkür etmek isterim.
Me gustaría agradecer al Señor Toranaga por su favor y por sus muchos regalos.
Bilmiyorum Anjin-san, fakat Efendi Toranaga üvey kardeşiyle buluşacak,
No lo sé, Anjin-san. Pero el Señor Toranaga se reunirá con su medio hermano, el Señor Saigawa Zatachi, Señor de Shinano.
Efendi Toranaga'nın üvey kardeşiyse, sorun olmaz.
Bueno, si es medio hermano del Señor Toranaga, todo está bien.
Efendi Toranaga çok bilgedir.
El Señor Toranaga es muy sabio.
- Efendi Toranaga bizimle geliyor mu? Hayır.
¿ Viene el Señor Toranaga con nosotros a Yedo?
- Efendi Toranaga bir yolunu bulur.
El Señor Toranaga encontrará la manera.
Efendi Toranaga yanıldı.
Entonces el Señor Toranaga se equivocó.
Anjiro`ya girerken Efendi Buntaro`nun, atıyla Toranaga`nın yanında olması büyük bir onurdu.
El Señor Buntaro cabalgó al lado de Toranaga... una posición de gran honor... cuando entraron en Anjiro.
toranaga 45
efendim 34795
efendi 334
efendimiz 532
efendiler 36
efendi bruce 51
efendi yabu 29
efendi richie 17
efendi wang 37
efendi wong 91
efendim 34795
efendi 334
efendimiz 532
efendiler 36
efendi bruce 51
efendi yabu 29
efendi richie 17
efendi wang 37
efendi wong 91