English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ E ] / Efendiler

Efendiler Çeviri İspanyolca

271 parallel translation
Efendiler!
¡ Señores!
Efendiler bugün buraya Majesteleri'nin hepimizin kalbinden geçen kararını kendi ağzından duymak için toplandık.
Milores... estamos aquí para oír de labios de Su Majestad... su decisión en una cuestión... cara a nuestros corazones.
Haydi efendiler, arttırın.
Vamos, mis amos, pujen.
Evet Efendiler. Ben Samson'ı size getirebilirim. - Sen mi Delilah?
Sí, mis señores, yo puedo entregarles a Sansón.
Uyanın efendiler!
¡ Señores, despertad!
Buna ne diyeceksiniz bakalım... teğmen efendiler?
Ese será un verdadero placer que he reservado para ustedes señores oficiales.
Yeni efendiler benim, kilise ve hatta Avusturya piskoposluğu için yaptıklarınız biliyorlar.
Las nuevas autoridades saben lo que hicistes por mí por el Monasterio y por la Diócesis de Austria.
Hizmetkarlık insanın içinde varsa, Şerif Ali Faysal'dan kötü efendiler bulabilir.
Si un hombre quiere ser siervo, Sherif Alí hay peores amos que Feisal.
Efendiler bilinmiyor.
No tengo amos.
- Dikkat, efendiler!
¡ Achtung, señores!
- Evet, Bayım. Hanedanlar, Gerçek Prensesler, Efendiler! Evet onlarla bir kez ben de içtim!
Sí, señor, los príncipes de la cogorza, los señores, aquellos con quienes bebías en otros tiempos.
Efendiler şimdi burada!
Ah, aquí están los amos.
Babalık, artık ne çar ne efendiler var.
Escucha, abuelo : no más zares, no más amos.
Güzel efendiler, sadece bildiğimi söyleyebilirim.
Señores míos, sólo puedo decirles lo que sé.
Yalnız dikkat edin efendiler. Aramızda çok ihtiyatlı davranan Bazı hainler var... ki Kral buna artık müsamaha göstermeyecek.
Veréis, señores, hay entre nosotros cierto número de traidores... cuya falsedad el rey ya no tolera.
Ben bir kanun bilirim. O da dünyada iki çeşit insan vardır der : ... efendiler ve işçiler.
Conozco una ley la que dice que el mundo se divide en dos partes los que huyen y los que persiguen.
Efendiler ve kölelerle ilgili her şeyden nefret ediyorum ben.
Odio lo que implique un amo y un esclavo.
Rab sizinle olsun, soylu efendiler. Eviniz sağlık, mutluluk... ve tüm diğer güzel şeylerle dolsun...
Que tu casa esté llena de salud y felicidad.
Öncelikle, efendiler —
Mi Señor, en primer lugar...
Buradayım, efendiler.
Aquí estoy, señores.
Efendiler, Bu mahkemeye, karımı bir köşeye atmak için değil evliliğimin üzerine çöreklenmiş ağır şüpheler yüzünden geldim. Ve bu kasvetli korkular vicdanımı sarıyor.
Señores, comparezco en este Tribunal, no por que quiera librarme de una esposa, sino porque se alzan dudas muy serias sobre mi matrimonio... y serios temores invaden mi conciencia.
Efendiler.
Nobles señores,
Artık efendiler yok, artık köleler yok.
"No hay más amos, no hay más esclavos".
Banyo musluklarında bile. Doktorlar, efendiler.
Incluso en el grifo de la ducha, porque Doctores, Excelencia...
Sevgili Lorenzo, dikkatini çekerim. Bugün uşaklarla efendiler eşit!
Lorenzo, presta atención. ¡ Que hoy no haya diferencia entre sirvientes y amos!
"Söyleyin bakalım, efendiler hanımlarımızı kurşunlardan niye koruyamadınız?"
¿ Qué han hecho ustedes hombres? ¿ Por qué no protegieron a nuestras mamás de las balas?
Efendiler bu bölgeyi daha sıklıkla Om'dan Arındırmalı!
Los Maestros deberían descontaminar esto más a menudo
Bir at efendiler, bir at.
Un caballo, caballero en un caballo.
Özgürsünüz efendiler.
Es usted libre, caballero.
Durun efendiler çünkü o halâ bakire,
Y recordad, señores, que es virgen.
- Lütfen efendiler.
- Por favor, buena gente.
Artık efendiler yok.
Que ya no hay más patrones.
Efendiler, köylüler, saçmalık!
¡ Patrones, agricultores, los cojones!
- Bütün efendiler!
- No, todos los patrones.
Efendiler bizden bir çalışma yılını çalmak istiyorlar!
¡ Los patrones quieren robarnos un año de trabajo!
Efendiler tarafından sömürülmüş, Faşistler tarafından öldürülmüş.
Explotado por los patrones, asesinado por los fascistas.
Efendiler tarafından sömürülmüş, Faşistler tarafından öldürülmüş.
¡ Explotado por los patrones, asesinado por los fascistas!
Efendiler düşmandır ve onları yoketmeliyiz.
Los patrones son nuestros enemigos, y nosotros queremos destruirlos.
- Bütün efendiler böyle söyler.
- Ahora lo dicen todos los patrones.
Efendiler faşistleri ektiler. Onları kendileri istedi, onlara para verdiler.
Los Patrones plantaron a los Fascistas ellos los quisieron y pagaron por ellos.
Faşistlerin yardımıyla efendiler daha daha fazla kazandılar, ta ki paraları nereye koyacaklarını bilemeyene kadar!
¡ Con los fascistas, los patrones crecieron más y más hasta que ya no supieron donde poner más dinero!
Efendiler...
¡ Señores!
Efendiler! Artık Caesonia'yla evlenmem gerekiyor. Oğlum, Caligula Germanicus'un annesiyle!
Señores... ahora me casaré con Cesonia... la madre de mi hijo, Calígula Germánico.
Tıpkı diğer efendiler gibi.
Al igual que otros muchos señores.
Efendiler, sorumsuzluğumun nedeni... kurallara alışık olmamam. Lütfen en baştan öğrenmeme izin verin.
Maestros, soy un imprudente por que no conozco las reglas por favor permítanme empezar de cero
Efendiler.
Señores
Sağolun, efendiler.
Gracias, señores
Efendiler haber vermez ve beklemekten de hiç hoşlanmazlar.
Los señores no avisan y no les gusta esperar.
Efendiler Ikoma ve Ogura, Ichimonji ailesinin çıkarlarını korumak ve hedefleri daha da ileri götürmek adına çok çalıştınız.
Habéis trabajado bien para los lchimonji, en estos tiempos turbulentos.
Çılgın Efendiler
Los amos locos.
Kortej'deki bey efendiler Pineau, Schuman, Bidault v.b. millet vekilleri
La comitiva formada por MM.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]