English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ E ] / Ellerini uzat

Ellerini uzat Çeviri İspanyolca

257 parallel translation
Ellerini uzat.
¿ Me dais vuestras manos?
Ellerini uzat.
Déme las manos.
Peki, ellerini uzat.
Muy bien amigo, coloca tus manos.
Ellerini uzat.
Acerca las manos.
Gözlerini kapat, ellerini uzat.
Cierra los ojos y extiende los brazos.
Arkanı dön ve ellerini uzat.
Vuélvase y deme las manos.
Ellerini uzat.
Tiende las manos.
Ellerini uzat.
Extienda las manos.
Sana ellerini uzat dedim. Beni duydun.
He dicho que extienda las manos.
Ellerini uzat.
Muestre sus manos.
Ellerini uzat.
Enseñame las manos.
Ellerini uzat.
Déme sus manos.
Ellerini uzat.
Levanta las manos.
Demir parmaklıkların arasından ellerini uzatıp... ağlayarak yalvarıyorlardı.
Y sus manos se extendían a través de los barrotes... y lloraban e imploraban.
Ellerini uzat.
Dame tu mano
Arkanı dön ve ellerini uzat.
Dése vuelta.
Ellerini uzat.
Dame tus manos.
Ayağa kalk! Ellerini uzat...
Extiende las manos...
Ellerini uzat.
Trae las manos.
Asla gelmeyecek bir yardım için, onların hepsi ellerini uzatıyorlar.
Están buscando una ayuda que nunca llegará.
Alexander rüyasında senin çok yakında göründüğünü söylüyor. Ellerini uzatıverse sana dokunabilirmiş.
Alexandro dice,... que en el sueño se te veía muy cerca, que podría haberte tocado con sólo extender la mano.
- Ellerini uzat bana.
¡ Dame tus manos desgraciadas!
Bir şeyler yaptır. - Ellerini uzatıp boğuyor beni.
Estira sus manos y me sofoca.
Gözlerini kapa ve ellerini uzat.
Cierra los ojos y tiende las manos.
Ellerini uzat.
Levante los brazos.
Ellerini uzat.
A ver esas manos.
Ellerini uzat.
Coloca las manos adelante.
Küçük Midori, ellerini uzat bakalım.
Pequeña Midori, dame tus manos.
Ellerini uzat bana.
Dame tus manos.
Bacaklarınla tutun, ellerini uzat.
Agárrate con los pies y las piernas... suéltate de las manos... y yo te agarro.
- Hayır! Ellerini uzat dedim!
¡ Enséñame las manos!
Ellerini uzat.
Dame esas manos.
Ellerini uzat dostum.
Dame las manos, viejo.
- Ellerini uzat.
- Déjeme ver sus manos.
- Ellerini uzat!
- Déjeme ver sus manos!
Bana ellerini uzat.
Dame la mano.
- Bana ellerini uzat.
- Dame la mano.
Ellerini uzat.
Junta las manos.
Ellerini şömineye doğru uzatıyor ve bir yandan ısınırken o kalın sesi kibarca yükseliyor ilgisini çeken konulardan mesela memleketinden müzikten, Fransa'dan bahsediyordu.
Se inclinaba hacia el fuego y, mientras se concedía una parte del calor de la llama para sí mismo, su voz cantarina se elevaba dulcemente, durante aquellas veladas, hablando de los temas que su corazón albergaba, su país, la música, Francia.
Ellerini öne uzat.
Primero las manos.
Uzat ellerini.
Muestra las manos.
- Bana ellerini uzatın.
- Dame sus manos.
Uzat ellerini.
Enseña las manos.
Uzat şu ellerini!
¡ Que le pongas las manos en los hombros!
Şunlara bir bak. Ellerini sana değil bana uzatıyorlar. Bunu fark etmemiş miydin?
Mira a los ayudantes no es hacia tí hacia quien extienden sus manos, sino hacia mí.
Sonra o şerefsiz çenesini açtığında... zavallı kafanı kapmaya çalıştığında... ellerini aşağıya şimşek gibi uzatıyor!
Entonces,... cuando ese hijo de puta abre las... mandíbulas para arrancarte la cabeza,... alargas la mano como un rayo y... ¡ zas!
O yüzden hep ellerini öne uzatıyor...
Por eso tiene sus manos al frente...
Hemen dizlerinin üzerine çök ve ellerini uzat.
Voy a encenderte.
- Niçin? - Uzat kahrolası ellerini!
- Enséñame las manos.
Uzat ellerini.
Dame las manos.
Uzat ellerini anne.
Amplíe su mano, mama. Adelantado, mama.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]