Gelebilirsiniz Çeviri İspanyolca
723 parallel translation
Bunun üstesinden gelebilirsiniz.
Podéis superar esto.
"John, sen ve küçük hanım akşam yemeğine gelebilirsiniz."
"John, la joven y tú podéis venir a cenar."
Bir itirazınız yoksa, seve seve benimle gelebilirsiniz.
Podéis venir conmigo si no teneis inconveniente.
- İsterseniz gelebilirsiniz.
Si... - Puede, si lo desea.
Buraya ne kadar erken gelebilirsiniz?
¿ Cuándo puede venir para aquí?
Siz ve hakim gelebilirsiniz.
Usted y el juez pueden acercarse.
Balayımızda Çonnie ve benle gelebilirsiniz.
Podría venir con Connie y conmigo para nuestra luna de miel.
Yarın gelebilirsiniz...
Si vuelve mañana...
Umarım siz beyler de gelebilirsiniz.
Si están solteros, deben venir.
İsterseniz benimle gelebilirsiniz.
Pueden venir si quieren.
Neden derseniz sayın bayım, siz mesela, benim yaşıma gelebilirsiniz, yengeç gibi gerisin geri yürüyebilirseniz.
Pues vos seríais tan viejo como yo si cual cangrejo retrocedierais.
Ne zaman isterseniz kiliseye gelebilirsiniz.
Bueno pues, venga a verme cuando quiera.
Eğer Michael uzaklara giderse, siz bayanlar da geri gelebilirsiniz.
Y si Michael está de viaje, pueden venir a casa.
İşlerinizi hallettiğinizde, sen ve Jim, gelebilirsiniz.
Primero resuelvan sus asuntos aqui. Vd. y Jim me seguirán luego.
Yağmur varken içeri gelebilirsiniz!
Puede venir a protegerse de la lluvia.
Hemen şimdi gelebilirsiniz.
Podrían venir ahora.
Tamam beyler, şimdi gelebilirsiniz.
Bueno, muchachos, pueden entrar ahora.
Tek tek ya da birlikte gelebilirsiniz, nasıl isterseniz.
Pueden venir uno a uno o juntos, como lo deseen
Hangi yetkiyle emrimi görmezden gelebilirsiniz?
¿ Bajo qué autoridad elige ignorar mi orden?
İsterseniz sen ve Billy benimle batıya gelebilirsiniz.
Ud. Y Billy pueden venir conmigo.
Biwa Gölü'nü görmeye gelebilirsiniz.
Podéis ir a ver el lago Biwa
Gelebilirsiniz.
Puede Ud. salir.
- Elbette gelebilirsiniz.
- Claro, si quiere.
Hasta şu anda dinleniyor, dilerseniz, Dr. Thissbaum'un izniyle tekrar gelebilirsiniz.
El paciente está descansando ahora, regrese con el permiso del Dr. Thissbaum, si es tan amable.
Olduğunuz gibi gelebilirsiniz.
Pueden venir como están.
İstiyorsanız gelebilirsiniz.
Ven si quieres.
Yukarıya gelebilirsiniz.
Suba usted también.
Bay Force, hastam şimdi çıktı, hemen içeri gelebilirsiniz.
Mi paciente se ha ido. Puede pasar.
Bunun şerefine bu gece hepiniz numaramı izlemeye gelebilirsiniz.
Venid a ver el espectáculo.
7 gibi gelebilirsiniz, değil mi?
Podréis venir sobre las 19 : 00, ¿ verdad?
Eğer isterseniz onunla gelebilirsiniz.
Podría ir a verle de vez en cuando.
Şimdi gelebilirsiniz.
Puede entrar ahora.
Gelebilirsiniz Bayan!
Mejor entra, señora.
Her şey yolunda, gelebilirsiniz.
Todo salió bien. Puede venir.
Bana gelebilirsiniz, kocam başka bir yere gidiyor.
Puede visitarme. Mi marido pronto se irá.
Siz gelebilirsiniz ama sen defol!
Usted sí, pero tú, tú te quedas aquí.
Düşündüm de, önümüzdeki pazar evimize gelebilirsiniz.
¡ Estupendo! Pues el próximo domingo vengan a mi casa.
Sen ve Algernon istediğiniz zaman buraya gelebilirsiniz.
Bueno, tú y Algernon son bienvenidos, cuando quieran.
Üç hafta sonra gelebilirsiniz.
- Vuelva usted en tres semanas.
- Bu gece odama gelebilirsiniz, efendim.
- Venga a mi cuarto esta noche, señor.
Bay de Tartas, gelebilirsiniz.
Sr. de Tartás, ya puede pasar...
İstediğiniz zaman onu görmeye gelebilirsiniz.
Ud. Podrá venir de visita tanto como lo desee.
İsterseniz telsiz odasına gelebilirsiniz, General.
Puede venir a la sala de radio si lo desea, general.
Gelebilirsiniz.
El director lo recibirá enseguida.
Oradan gelebilirsiniz.
Puedes tomar ese camino.
- Sizde benimle merkeze gelebilirsiniz.
- Usted puede venir conmigo.
Hepiniz gelebilirsiniz.
Vamos.
İstediğiniz zaman gelebilirsiniz.
Vengan cuando quieran arrestarme.
Öyleyse oradayken oyunuma gelebilirsiniz.
Ya que estarán ahí, podrán ver mi número.
Ama belki siz Morelos'a gelebilirsiniz.
Es testarudo, pero si usted fuera a Morelos allí es diferente.
Artık gelebilirsiniz.
Pase.