Geliyor musunuz Çeviri İspanyolca
650 parallel translation
Çocuklar, geliyor musunuz?
¿ Os venís?
- Çaya geliyor musunuz efendim?
- ¿ Viene a tomar té, señor?
- İçeriye geliyor musunuz?
- ¿ Vienes dentro? - ¿ Dentro?
Geliyor musunuz, efendim?
¿ Vamos, Sr?
Geliyor musunuz, gelmiyor musunuz?
¿ Subís o qué?
Bizimle merkeze geliyor musunuz Bay Charles?
Vendrá a la comisaría con nosotros, ¿ verdad, Sr. Charles?
- Geliyor musunuz?
- ¿ Usted vendrá?
Geliyor musunuz, Sör John?
¿ Viene, Sir John?
- Yarışmaya geliyor musunuz?
- ¿ Asistirán al concurso?
- Yarınki yarışlara geliyor musunuz?
- ¿ Vendrá a las carreras?
- Bizimle aşağıya geliyor musunuz?
- ¿ Vienes con nosotros?
- Gelecek haftaki Lohengrin oyununa da geliyor musunuz?
- Por cierto. - ¿ Va a venir a oír Lohengrin?
Geç kaldık. - Geliyor musunuz efendim?
Deberíamos estar ahí.
Geliyor musunuz, Bay Bauer?
¿ Viene, señor Bauer?
Geliyor musunuz, müfettiş?
¿ Viene usted, comisario?
Yemeğe geliyor musunuz?
¿ Vamos al vagón restaurante?
Geliyor musunuz?
¿ Viene?
- Evet, burada küfleniyoruz. Geliyor musunuz?
- Sí, nos estamos moldeando aquí. ¿ Vienes?
Geliyor musunuz gelmiyor musunuz?
¿ Sube o no?
Geliyor musunuz?
¿ Vamos yendo?
- Geliyor musunuz Bay Walters?
- ¿ Viene, Sr. Walters?
Benimle geliyor musunuz?
Viene usted conmigo?
- Geliyor musunuz?
- Viene, ¿ no?
Geliyor musunuz?
¿ Viene usted?
Dans başlamak üzere! geliyor musunuz?
Comienza el baile. ¿ Vienes?
Lord Stanley, siz de geliyor musunuz?
Lord Stanley, ¿ venís?
Tembel köpekler, içeri geliyor musunuz yoksa gelmiyor musunuz?
Atajo de holgazanes, ¿ entráis o no?
Geliyor musunuz?
¿ Le gustaría?
Kahve molası. Aşağı geliyor musunuz?
Es hora del descanso. ¿ Vendrás?
- Geliyor musunuz?
- ¿ Viene?
Geliyor musunuz, beyler?
- ¿ Vienen, caballeros?
Geliyor musunuz?
- No hay prisa. ¿ Se viene?
Uzatmayalım. Siz geliyor musunuz?
Yo me largo. ¿ Vosotros venís o no?
- Quinlan bir ipucu buldu. Geliyor musunuz?
- Quinlan tiene algo nuevo. ¿ Viene con nosotros?
Geliyor musunuz?
Venid.
Geliyor musunuz, gidiyor musunuz?
¿ Vais o venís?
Evet, geliyor musunuz?
Bueno, ¿ venís?
Geliyor musunuz?
Un regalo de cumpleaños.
- Geliyor musunuz?
- ¿ Venís?
- Geliyor musunuz?
- ¿ Nos vamos?
- Ben gidiyorum! Geliyor musunuz?
- Me marcho. ¿ Viene?
Suzette'in partisine hepiniz geliyor musunuz?
¿ Vendrás a la fiesta de Suzette?
Biliyor musunuz efendim, o seyahat düş gibi geliyor.
Sabe, señor, ese viaje parece un sueno.
Görüyor musunuz, bayan, nasïl da gidip geliyor?
¿ Lo ve como está y no está?
- Geliyor musunuz, Dr. Petersen?
- ¿ Viene, Dra. Petersen?
O zamandan beri buraya geliyor musunuz?
¿ Lleva viniendo aquí todo ese tiempo?
Lordlar, geliyor musunuz?
Lores, ¿ queréis acompañarme?
Niye zırva gibi geliyor, biliyor musunuz?
¿ Y sabe por qué suenan como bobadas? Porque lo son.
Ve dediklerine inanmamam, ne anlama geliyor, biliyor musunuz?
Y si yo no lo compro, ¿ comprende lo que significa?
Siz gelince her şey daha iyiymiş gibi geliyor bana. Zanlı, savunmanıza ekleyecek bir şeyiniz var mı? Mahkûm Jean Valjean olduğunuzu hâlâ inkâr ediyor musunuz?
Después del hospital, abrió una farmacia gratuita, un asilo para ancianos, una escuela para niños otra para niñas y un montepío para los obreros.
Geliyor musunuz?
¿ Vienen también ustedes?
geliyorum 2650
geliyor 1263
geliyorsun 30
geliyor musun 650
geliyoruz 309
geliyormusun 18
geliyorlar 662
geliyor mu 41
geliyorum efendim 21
geliyorlar mı 19
geliyor 1263
geliyorsun 30
geliyor musun 650
geliyoruz 309
geliyormusun 18
geliyorlar 662
geliyor mu 41
geliyorum efendim 21
geliyorlar mı 19