English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ G ] / Gitmeliyim

Gitmeliyim Çeviri İspanyolca

13,949 parallel translation
Sanırım gitmeliyim.
Supongo que debería marcharme.
bugün ofise gitmeliyim.
- Lo siento, hoy debo ir a la oficina.
Ve temelli olarak buradan gitmeliyim, çünkü... Sınırdışı edildim.
Y tengo que volver para siempre, porque... me van a deportar.
- Joe, gitmeliyim.
Joe, tengo que irme.
Nezarete gitmeliyim.
Tengo que ir a la cárcel.
- Ben de tek parça halinde döndüğüne sevindim ama gitmeliyim. - Geldiğine sevindim.
Bueno, me alegra que lo hicieras.
- Her şey yolunda, gitmeliyim.
Todo anda bien.
Tuvalete gitmeliyim.
Ya regreso, tengo que ir a la letrina.
- Gitmeliyim.
Me voy.
Gitmeliyim.
Debería irme.
Gitmeliyim.
Tengo que irme.
- Gitmeliyim.
Debo irme.
Christine'i kreşe hazırlayıp işe gitmeliyim.
Ya voy. Debo preparar a Christine para ir a la guardería e ir a trabajar.
Gitmeliyim.
Tengo que dejarte.
Gerçekten gitmeliyim.
debo irme.
Gitmeliyim.
Tenemos que irnos. Vamos.
Sanırım gitmeliyim.
Creo que mejor me voy.
- Sanırım gitmeliyim.
Creo que debería irme.
Burada mı kalmalıyım yoksa oraya mı gitmeliyim?
Me quedo aquí, o debería ir más allá?
Birkaç sene sonra, Campazzo artık başarılıydı. "Dedim ki," Lidia, gitmeliyim. Campazzo'dan biraz uzak kalıp, New York'ta yaşayacağım. "
Después de un par de años, Campazzo tuvo éxito así que le dije : "Lidia, me iré a vivir un tiempo en Nueva York, lejos de Campazzo".
Ve düşündüm ki, "Belki de gitmeliyim."
Y pensé : "¿ Sabes? Tal vez deba ir".
Hemen gitmeliyim.
Yo... tengo que irme ahora.
Gitmeliyim.
Debo ir.
Hannah, gitmeliyim, tamam mı?
Hannah, me tengo que ir, ¿ bien? No llames.
artık eski kankalarız evet, sanırım başından gitmeliyim artık ve bütün herşeyi halletmesi için birini arayacağım çok teşekkür ederim tanıştığıma çok memnun oldum bende öyle
Somos viejas amigas ahora. Sí, probablemente debería dejarte en paz. Y llamaré a alguien enseguida
Oraya gitmeliyim, ama ben, uh...
Tengo que ir para allá, pero...
Buradan gitmeliyim.
¡ Debo irme de este lugar!
- Tuvalete gitmeliyim.
- Tengo que ir al baño.
- Gitmeliyim.
- Tengo que ir.
- Gitmeliyim.
- Debería.
Kulübeye gitmeliyim, eşyalarım orada.
Oh, debo llegar a la casa de campo, mis cosas están allí.
Eve gitmeliyim.
Tengo que ir a casa.
Sancıların arası ne kadar olduğunda hastaneye gitmeliyim?
¿ Cómo de seguidas tienen que estar mis contracciones para que nos vayamos al hospital?
Hemen gitmeliyim.
Tengo que irme ahora mismo.
- Gitmeliyim. Gitmem gerekiyor.
- Debo irme.
- Gitmeliyim.
- Tengo que irme.
Tamam gitmeliyim.
Sí. Me tengo que ir.
Belki de gitmeliyim.
Quizá, debería irme.
Gitmeliyim değil mi?
Debería ir, ¿ cierto?
Kapanmadan peşlerinden gitmeliyim.
¡ Tengo que ir tras ellos antes de que se cierre!
Onun peşinden gitmeliyim.
Sí, debería haber ido tras él.
Ne? Hayır. O zaman ben gitmeliyim.
Yo debería ser la que atraviese.
Pardon gitmeliyim.
Bien. Lo siento, me voy.
Makine çalıştığında, kasabadan gitmeliyim!
Cuando esa máquina se active... ¡ Debo escapar del pueblo!
Söyler misin sence hangi koleje gitmeliyim?
¿ Puede decirme a qué universidad debería ir?
Sert yaptırımlara gitmeliyim.
Debo tomar drásticas acciones.
- Gitmeliyim.
- Debería irme.
Babamın yanına gitmeliyim.
Tengo que ir a casa de mi padre.
- Buradan siktir olup gitmeliyim..
Debo salir de aquí.
- Ama gitmeliyim.
Pero debes hacerlo.
Özür dilerim ama buradan gitmeliyim. Ne?
Lo siento, me largo de aquí.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]