Gökyüzüne bak Çeviri İspanyolca
261 parallel translation
Şu gökyüzüne bak Ada.
Y mira qué cielo, Ada.
Gökyüzüne bak.
Mira el cielo.
Gökyüzüne bakın çocuklar.
Fijaos en el cielo, chicos.
Gökyüzüne bak, çoban.
Mira el cielo, pastor.
Gökyüzüne bak
Mira al cielo
Gökyüzüne bakın.
La línea del cielo, mirad.
Natalia, gökyüzüne bak.
Natalia, observe el cielo.
Rahibe, gökyüzüne bak.
Hermana, mire al cielo.
Şu korkunç gökyüzüne bak!
Mira ese cielo horrible.
Beyaz gökyüzüne bakıyorum.
Miro el cielo blanco.
Gülce, gökyüzüne bak!
Gulcha, mira al cielo.
Gökyüzüne bak... bulanmış.
Mira el cielo... enfermo.
Biraz da gökyüzüne bak!
Mira el cielo, colega. Mira las estrellas.
* Gökyüzüne bak bulutların arasından * yarıp geçen bir patikaya doğru
Entonces mira hacia el cielo, donde a través de las nubes se marca un sendero,
Şu gökyüzüne bak!
¡ Vaya cielo!
Tanrım! Şu gökyüzüne bak!
Pero ¡ qué cielo!
Gökyüzüne bak! Bu bir kuş!
¡ Miren arriba en el cielo!
Bugün göremeyiz. Gökyüzüne bakın çok puslu ve...
Hoy no lo veremos porque el cielo está brumoso.
Oh, gökyüzüne bak.
Mira al cielo.
Böyle bir gecede gökyüzüne bakıp milyonlarca yıldızı gördüğün anda bundan emin olabiliyor musun? Başka hiçbir şeyin önemi yok mu?
¿ Estás seguro, cuando miras el cielo en una noche como ésta y ves todas esas estrellas, de que nada importa?
Uzun bir zaman, yukarı, gökyüzüne bakıp da merak etmediğim tek bir gün bile olmadı.
Durante mucho tiempo no pasó un día sin mirar yo al cielo preguntándome : ¿ Por qué me dejó?
Seni soytarı! Gökyüzüne bakıp durma da dersine dön!
"No seas payaso, deja de mirar al cielo y vuelve a los libros".
- Gökyüzüne bak.
- ¿ No es hermoso? - Ven aquí afuera.
Şu gökyüzüne bakın, tam bir sanat eseri!
"Sólo vean el cielo, es una verdadera obra de arte!"
Gökyüzüne bak!
¡ Mira al cielo!
Hey gökyüzüne bakın!
Mira.
Bazen gökyüzüne bakıp yeterince uğraşırsam varlığımı sana hissettirebileceğimi düşünürdüm.
A veces miraba al cielo y pensaba que si lo intentaba con fuerza, podría hacerte sentir mi presencia.
Yıldızlara, gökyüzüne bak. Bak... Edward!
Mira esas estrellas, ese cielo, mira... ¡ Edward!
- Alex... - Gökyüzüne bak.
Dispara, primo.
Ve eğer çok bunalmış hissederseniz... Kafanızı kaldırıp gökyüzüne bakın.
Y si vivis apenado... echa tus ojos al cielo de verano.
Şimdi gökyüzüne bakın.
Bien. Miren hacia el cielo.
Şu gökyüzüne bakın.
Mira qué cielo.
Gökyüzüne bakıyordum.
Estaba justo mirando al cielo.
'Şu anda karanlık gökyüzüne bakıp bunun gerçek olmamasını diliyorum...'kırmızı kıyafetli yaşlı adamın seni eve getirmesini diliyorum.
Mirando el oscuro cielo invernal, deseo que sea mentira... deseo que el ancianito del traje rojo te traiga a casa.
Gökyüzüne bakın!
¡ Miren, en el cielo!
Gökyüzüne bak.
Dices cosas raras.
Gökyüzüne her bakışımda daha önce hiç bulunmadığım yerleri düşünüyorum.
Cuando miro al cielo deseo conocer los lugares que nunca he visto.
- Ve şu gökyüzüne bir bak...
- Y mirad qué cielo.
- Gökyüzüne sen bak.
- Sí, tú míralo.
Bir bak, bu yukarıda duran cesur gökyüzüne.
" Ese firmamento que veis sobre nosotros
Korkunç bir fırtınaydı ama şu gökyüzüne bir bak.
Cielos, qué tormenta. Y mira ese cielo.
Şu güzel gökyüzüne bir bak.
Sólo sigue mirando ese hermoso cielo.
Gökyüzüne doğru bakıp, "ayda insan" görürler. Aşağıya in de insan gibi savaş derler sonra hep birlikte For It's a Jolly Good Person söyleriz.
¡ Miraríamos al cielo para ver "la persona en la luna!" Los tíos dirían "¡ Ven aquí y pelea como una persona!" y todos cantaríamos "¡ Porque es una persona excelente!"
Gökyüzüne donmuşçasına bakıyorduk.
Y nosotros dos mirábamos el cielo casi petrificados.
Bakın, gökyüzüne yazı yazıyorlar.
hey, miren, es publicidad aérea.......
Gökyüzüne bir dahaki bakışında Rip Van Winkle'a benziyor olacaksın.
Volverás a ver el cielo dentro de 20 años.
Gökyüzüne ve uçan su minicik kuşlara bak bir gözün görebileceğinden hızlı kanat çırpışlarına
Mira en el cielo los pajaritos que vuelan Con alas que se mueven más rápido de lo que el ojo puede ver
Gökyüzüne bir bakın! Bulutlar ve renkler öylesine güzel ki!
Hay un cielo bonito, nubes y estos colores son flores.
Şu gökyüzüne bir bakın!
Mire qué cielo.
Bazen yukarı bakıp gökyüzüne el sallıyorum.
A veces miro hacia arriba y saludo al cielo.
Bak, Gökyüzüne doğru!
Mira al cielo.
bakın 5588
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakma 203
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakma 203
baktım 85
bakire misin 19
bak sen 266
baksana 1623
bakarız 131
bak ne diyeceğim 537
bakan 73
bakacağım 88
bakar mısın 103
bakmadım 27
bakire misin 19
bak sen 266
baksana 1623
bakarız 131
bak ne diyeceğim 537
bakan 73
bakacağım 88
bakar mısın 103
bakmadım 27