English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ I ] / In

In Çeviri İspanyolca

217,096 parallel translation
Dinesh'in bu işi batıracağını biliyordum ama herhalde bundan daha iyisi olamazdı.
Sabía que Dinesh iba a arruinar todo, pero, sinceramente, esto no puede mejorar.
Bütün bu bok deryasını Dinesh'in elinden kurtarabilir.
¿ Podría sacarle este problema de las manos a Dinesh?
veya Emily Chang'le yaptığın gibi, yani tam da "HooliChat'in iyi yönlerini aldık" "eli yüzü düzgün hale getirdik." dediğin yerde.
O la que le diste a Emily Chang donde dijiste que tomaste lo mejor de Hooli Chat y lo hiciste menos porquería ".
Jian-Yang'in uygulamasının yemekle alakalı olduğunu biliyoruz ama kameralı bir uygulama olduğunu düşünmüştük.
- Yang era sobre comida, pero creímos que usaba la cámara.
Kapa çeneni. Gavin'in benimle kişisel bir sorunu yok.
Gavin no se vengará de mí personalmente.
Jian-Yang'in kültürü,... Çinliler... dışarıdan birinin yardımını kabul etmezler.
La cultura de Jian - Yang... Es chino.
Jian-Yang'in boktan yiyecek Shazam'ı için demoya yardım etmemi istiyor.
Quiere que lo ayude con algo para la porquería de app de Jian - Yang.
Laurie Bream'in gözünü boyayıp da iki yüz bin doları önümüze serdiğin için.
Y por ti, Ed Chen, quien le quitó la venda a Laurie y nos permitió ver los $ 200.000.
Leydi Aethelflaed babasının arzusuna itaat edip Mercia Lordu Aethelred'le evlenerek Kral Alfred'in İngiltere'ye dair hayalini daha da yakın hâle getirdi.
Lady Aethelflaed ha cumplido la voluntad de su padre y se ha casado con Aethelred, señor de Mercia. Ahora el sueño del rey Alfredo de una Inglaterra unida está más cerca que nunca.
- Alfred'in piç oğlusun sen.
Eres el hijo bastardo de Alfredo.
Ne de olsa Kral Alfred'in kızı, onu öldürmeyeceklerdir.
Es la hija del rey Alfredo. No pueden matarla. No pueden.
Alfred'in kalmamı istediği yere, Coccham'a eve gidiyorum!
A casa. A Coccham, donde Alfredo me pidió que me quedase.
Ayrıca Kuzeylilerin Aethelflaed'in durumunu ve bulunduğu yeri nasıl bildikleri hakkındaki soruyu da gündeme getirmen gerek.
También debéis plantear la pregunta de cómo supieron los norteños la situación de Aethelflaed. O dónde iba a estar.
Rypere'i de alıp Erik ve Sigefrid'in filosunun demirlediği Beamfleot'a git.
Coge a Rypere e id a Beamfleot. Allí está anclada la flota Sigefrid y Erik.
Leydi Aethelflaed'in hayatta olduğunu ve ona nasıl davranıldığını teyit edip Rypere'i Coccham'a bana yolla.
Debéis confirmar que lady Aethelflaed vive y cómo es tratada. Me mandas a Rypere de vuelta a Coccham.
Kral Alfred'in kızını davet edeceğimi söyledim ve işte burada!
Os dije que invitaría a la hija del rey Alfredo. ¡ Y aquí está!
Arkadaşın Uhtred'in Mercia Kralı olarak anıldığını krala hatırlatacağım.
Le recordaré que a vuestro amigo Uhtred lo llaman rey de Mercia.
- Alfred'in gayrimeşru oğlu.
- Es un bastardo de Alfredo.
Lordum, Uhtred'in mevkisinden emin miyiz?
¿ Majestad? ¿ Estamos seguros de la postura de Uhtred?
Lordum, Uhtred'in mevkisi Wessex sancak beyidir.
Señor, es la misma que la de cualquier ealdorman de Wessex.
- Wessex'i Lord Uhtred'in temsil etmesini öneriyorum.
Sugiero que lord Uhtred represente Wessex.
Aethelflaed'in serbest kalması için gümüş vermekten ya da kan dökmekten bahsettiniz.
Habéis hablado de pagar por el rescate de Aethelflaed bien con plata, bien con sangre.
Aethelflaed'in serbest kalmasını istiyoruz.
Lo que esperamos es liberar a Aethelflaed.
Alfred'in kızını istediği aşikar.
Alfredo quiere a su hija, eso lo sabemos.
- Alfred'in verdiği bedel ne? Söyle.
- Oigamos el precio de Alfredo, pues.
Sigefrid'in kabul etmeyeceği gibi babanız da bunu desteklemez!
Sigefrid menos aún y vuestro padre tampoco.
Bu, Wessex'in tüm zenginliğidir.
Que es la mitad del total de la riqueza de Wessex.
Bu sadece kızımın yaşamı ve itibarı değildir. Burada hissedecek olursak, Wessex'in haysiyetidir.
No es solo la vida y reputación de mi hija lo que está en juego, es la dignidad de Wessex.
Wessex'in onuru için binlerce insan öldü, Lordum?
Así que, ¿ miles de hombres deben morir por la dignidad de Wessex, señor?
Uhtred'in yazdığı mektuplar, Bir parmakla sayılabilirsin.
Aunque las cartas que ha escrito Uhtred puedes contarlas con un dedo.
Wessex'in adamları kurtuldu, evet, ama siz neyin peşindesiniz?
Y los hombres de Wessex estarán a salvo, pero ¿ qué pasa contigo?
Hepsi Wessex'in haysiyetini korumaya yardım edecek.
todo para ayudar a preservar la dignidad de Wessex.
Şüphesiz, sanırım benim ölümüm veya aşağılanma demek istiyorsun. Kızı ve Wessex'in şöhretini?
Por buen juicio, imagino que te refieres a la muerte o humillación de mi hija y la reputación de Wessex.
Wessex'in iyiliği için.
Por el bien de Wessex.
Alfred'in emirleri üzerine burada pişirdikleri bira olmasına rağmen.
Aunque la cerveza que elaboran aquí es débil por órdenes de Alfredo.
Erik'in bir gemi mürettebatına yeteri kadar vekili var.
Erik tiene a suficientes hombres bajo juramento para tripular un barco.
Alfred'in casusu olarak geldiniz.
Está aquí como espía de Alfredo.
Kral'a Odda'nın Wessex'in düşmanlarına karşı yürüdüğünü söyleyeceksin.
Le dirá al rey que Odda está marchando contra los enemigos de Wessex.
Alfred'in zayıf yönlerinden hiçbir şey bilmiyorlar.
No saben nada de las debilidades de Alfredo.
Zenginliklerini koruyorlar, Sigefrid'in emirleri altında. Bunu kim söyledi?
Dicen que están protegiendo su riqueza, bajo las órdenes de Sigefrid.
Ya da çarmıhınızı bulun ve Alfred'in istediği gibi manastıra geri dönün.
O busca tu cruz y regresa al monasterio como Alfredo desearía.
Her birine, Alfred'in emrinde olduğumuzu söyledim.
Le he dicho a cada uno de ellos que estamos aquí por órdenes de Alfredo.
Sigefrid'in müzakere etmesi veya beklemesi konusunda hiçbir fikri yok.
Sigefrid no tendrá intención de negociar o esperar.
Lord Odda'nın Wessex'i kurtarılacağı yazılmayacak ama anlatacağım hikaye - Hayatının birçoğunun hayatını kurtarmak için hayatını verdiğini ve Kral Alfred'in Wessex'in her zamankinden daha güçlü hale gelmesini sağladı.
No será escrito que el señor Odda salvó a Wessex... pero esa es la historia que contaré, que él entregó su vida para salvar las vidas de muchos... y aseguró que el rey Alfredo de Wessex se hiciera más poderoso que nunca.
Ben, Uhtred, Uhtred'in oğluyum Krallığı krallığa bağlayan savaşçı, Alfred'in İngiltere hayalini kurması için onur duyuyoruz.
Yo, Uhtred, hijo de Uhtred, seré el guerrero unido a un reino, obligado por honor a forjar el sueño de Alfredo de una Inglaterra.
TARDIS'in etrafındaki hava kalkanı sayesinde.
Por una capa de aire alrededor de la TARDIS.
Artık TARDIS'in etrafında çok büyük bir hava kalkanı var.
Ahora hay una gran capa de aire alrededor de la TARDIS.
Ya da TARDIS'in.
O la TARDIS, o los dos.
Işık Yiyen'in koca Roma ordusunu yok edebileceğini düşündün yani?
Así que pensaste que el Devorador de Luz podía destruir todo el ejercito romano.
Ama o Redskins'in yönetim kurulu başkanı.
Pero ahora es presidente de los Redskins.
Ben Uhtred'im, Uhtred'in oğluyum.
Soy Uhtred, hijo de Uhtred.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]