Istedim ki Çeviri İspanyolca
1,184 parallel translation
Ben istedim ki üç ilahi güc anneni karşılasın!
¡ Que ustedes se volverían 3 en 1 y se reunirían con su madre!
Ben sadece sana söylemek istedim ki bence yaptığın şey çok cesurcaydı.
Yo sólo quería decirle que pienso que lo que hizo fue muy heroico.
İyi bir hatırayı düşünmeni istedim ki benim kötü biri olduğum düşünmeyesin.
Quiero que recuerdes algo grato, para que sepas que no soy un ogro.
Bunu yapmanı ne zaman istedim ki?
¿ Cuándo te pedí que lo hicieras?
Söylediklerine inanmayı öyle istedim ki oysa gerçekte olan, hastanede de en az jeneratöre gittiğimdeki kadar korktuğum ve hayatta kalmak için ne gerekiyorsa yapmaya çalıştığımdı.
Quería creer con toda el alma lo que decía. Pero tuve tanto miedo en el hospital... Solo pensaba en hacer lo que fuera para seguir vivo.
Gider raporlarına bakıyordum ve bilmeni istedim ki eğer hesaplarla ilgili birşey sormak istersen seninle, ayın 9'unda, 11'inde 23'ünde epey büyük bir tane ve dün de ufak bir öğle yemeğimiz vardı, tamam mı?
Si alguien pregunta, cenamos juntos el 9, el 11, tuvimos un gran festejo el 23, y un ligero almuerzo ayer. ¿ De acuerdo?
Sormak istedim ki... Çoğaltıcını tamir etmek için yarın bana uygun olabilir.
Queria preguntarte si te viene bien mañana por la mañana para que te arregle el replicador.
Yani istedim ki eğer birşeyler çalabilirsem ona örnek olabilirim, anladın mı?
Quiero tocar algo para ella, para darle el ejemplo, para mostrarle, ¿ sabes?
Yani aslında demek istedim ki...
- No... lo que quería decir...
Demek istedim ki ben ne yapacağım sensiz?
Quise decir ¿ qué se supone que haga sin ti?
Senin olmanı öylesine istedim ki.
Soñaba con que fueras tú.
Toplantıyı bu sebeple istedim ki, lideriniz Kung Lao ile tanışayım.
Por eso hice esta reunión para poder reunirme con su líder, Kung Lao.
- Ne zaman doğruyu istedim ki?
- ¿ Y cuándo he querido eso?
İran'a kaçırılan çocuğu arıyor olmalıy... Oh, demek istedim ki, nasılsınız çocuklar.
Se supone que estarían en Irán buscando a tu hija secuestrada Eh, quiero decir, ¿ Cómo están hoy?
Ve istedim ki bu istediklerimi tekrar seninle yaşayayım.
Y me gustaría... Y me gustaría estar otra vez contigo de esa manera
- Demek istedim ki Universal'den.
- Quiero decir Universal.
Biliyorum bunu yapmamalıydım, Sadece bilmenizi istedim ki yaratıklara karşı tepkinizde çok gerçekçiydiniz.
Sé que no debo hacer esto, sólo quiero que sepas.. ... que estuviste muy real en tu respuesta a los E.T.
Yani, küçük tatlı bir kız, ve ben, bilirsin, istedim ki, şey, ona daha yakın olmak istedim, ve onla beraber olmak istedim, büyük gözleri, büyük, yuvarlak kafası, bilirsin.
Quiero decir, es como una niña y quería acercarme a ella y estar con ella. Esos ojos tan grandes, esa cabeza grande y redonda...
Ben istedim ki- -
- Quiero que...
Bilmeni istedim ki artık neden görüşemeyeceğimizi anlayasın.
queria que supieran... y asi entender porque no te puedo ver mas...
Bak, dün gece ki agresiflikten dolayı özür dilemek istedim.
Mira quería... disculparme por... ser tan... agresiva ayer por la noche
O kadar ilimi çekti ki, arkadaşımı gönderip başka ne bilgilerin var öğrenmek istedim.
Me quedé tan intrigado que ordené a mi amigo descubrir qué más sabías.
Hayallerimde onunla konuşmayı istedim, ama bana hiç cevap vermedi. Ta ki, bu güne kadar.
En mis búsquedas visionarias hablé con él... pero jamás me contestó hasta ahora.
Teğmen Kim, jimnastik salonunda ki sorunu rapor etmek istedim, ama haberleşme sistemi çökmüş durumda.
No logré comunicarles que hay un problema en el gimnasio.
- General. Bilmenizi isterim ki, Yüzbaşı'ya Adalet bakanlığı ile görüşmesini ve FBI'ın burada, yetkisini kötüye kullandığını bildirmesini istedim.
El capitán contactará al Dpto. de Justicia para informar sobre la conducta indebida del FBI aquí.
Frankly biliyorsun ki tek sahip olduğumuz. Tek sahip olduğumuz. Sadece sizi takdir etmek istedim buraya gelişiniz ve bir aile olarak...
en realidad, bueno, es que es todo... es todo, quería decirte lo mucho que te agradezco... que hayan venido y... la familia.
Köprüyü neden yapmak istedim biliyorum, ama diyebilirim ki en çok hatırasını istedim... oğlumun dünyaya geldiğini görmek... dünyaları bir araya getirmek.
Sé por qué quería construir el puente pero les puedo decir qué es lo que realmente quería recordar. Ver el nacimiento de mi hijo. Ahora el unir mundos parece...
Düşündüm ki... O kabus gibi geceden sonra nasıl olduğunu görmek istedim.
Bueno, he pensado "Pásate a verla, a ver cómo le va"
İstedim ki...
Quería...
Diyelim ki senin temin edemeyeceğin bir şey istedim.
Pongamos que yo quisiera algo que usted no puede conseguir.
O kadar korkuyordum ki dört gün beklemek istedim.
Ojalá hubieran sido 4 días. Tenía tanto miedo...
Bilmeni isterim ki... ... özellikle seni istedim.
Quiero que sepa que he pedido que me atienda usted.
Diyelim ki kurtuldum ve otobiyografimi yazmak istedim... alıntı yapabilir miyim yoksa telif hakkı sizin mi oluyor?
Por ejemplo, si yo sobreviviera y quisiera escribir mi autobiografía, podría usa extractos o tendrías tú el copyright?
- Ben istedim ki...
- Quería--
- İstedim ki... - Evet?
- Y sólo quiero...
Tabi ki hayır, ben onu işe almak istedim, korkutup kaçırmak değil.
no ahuyentarla.
Onu atmak istedim, ama Scooter dedi ki : "Hayır, ben gelince ona vereceğim."
Iba a tirarla, pero Scoot dijo que selo había regalado.
Her zaman bunu birine yapmayı istedim, hiç öyle bir fırsatım olmamıştı... tabii ki, Bob gelene kadar.
Siempre quise hacerle eso a alguien. pero nunca tuve la oportunidad... pero otra vez, apareció Bob.
İstediğimi düşündüm. Denemek istedim... ama kimi kandırıyorum ki?
Quería que hagamos un intento pero, ¿ a quién engaño?
- Sadece demek istedim ki... Sen gerçekten çok iyisin ama... Olay şu ki ben...
- Sólo quería decirte que creo que eres un buen chico y todo eso, pero la cosa es que estoy enamorada de otra persona...
Demek istedim ki...
Sólo quise...
O kadar sevdim ki, hayatımın sonuna kadar onu yapmak istedim.
Me gustó tanto que quise dedicar mi vida a eso.
Bilmelisiniz ki UCSD'deki bir iş arkadaşımdan nörolojik danışmanlık istedim.
Ella no mencionó su hipertensión. Debo informarle que una colega de UCSD le hará un examen neurológico.
Ve sadece biraz edebi şeyler eklemek istedim yani daha iyi bir not alasın diye ki bu korkunç bir şey, farkındayım.
Intentaba añadirle algo de lenguaje para que sacaras mejor nota lo que es odioso, lo sé.
Çünkü şimdi, tabii ki hiç tanımadığım birinin peşinden 4.800 kilometre gitmenin ne kadar çılgınca olduğunu şimdi idrak ediyorum. Önce biraz panikledim ama artık geçtiği söylemek istedim ve tamamen iyiyim artık.
Porque ahora, claro, ahora me doy cuenta que fue una cosa loca seguir a alguien que no conoces 2000 km. y entré en pánico, pero quiero que sepas que ya pasé eso.
Düşündüm ki beni çağırma sorunundan seni kurtarayım istedim.
Pensé en venir a salvarte de todos tus problemas.
Onun Ross'u öldürdüğünü gördüm. Bunun hakkında gerekli bilgileri verdim ve bir araştırma istedim, ama korkarım ki bir işe yaramayacak.
Informé a las autoridades y exigí una investigación, pero francamente, no servirá de nada.
Dr. Bashir ile konuştum demek istedim. Asabi olduğundan bahsetti. Görüyorum ki abartmıyormuş.
A que el Dr. Bashir ha comentado que está un tanto irascible y veo que no exageraba.
Bedeli ne olursa olsun olayı tamamen unutmak istedim... ve sana garanti ederim ki daha bu gördüğün de hiçbir şey değil.
Yo me enfrentaría. Sea lo que sea. Porque te garantizo que cuanto más esperas, peor se pondrá.
- Gerçek şu ki onu öldürmek istedim.
La verdad es que tenía ganas de matarlo.
Sadece şunu söylemek istedim, Johnnie... Eminim ki bir çıkış yolu bulacağız. Eğer bira arada kalırsak adada her zaman olduğu gibi.
sólo quiero decir, Johnnie, que estoy seguro... de que encontraremos una solución al problema... si permanecemos juntos... como Io hemos hecho hasta ahora en la isla.