English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ I ] / Iyi olmuş

Iyi olmuş Çeviri İspanyolca

2,017 parallel translation
Mmm. Bu neredeyse " çikolata kremalı çimiçankam kadar iyi olmuş.
Está casi tan buena como mi chimichanga de mousse de chocolate.
Renkli çok daha iyi olmuş.
Mucho mejor en colores.
- Bu iyi olmuş.
- Eso está bien.
Bozuk Latince'yi bir kenara bırakırsak ikinizin ilişkinizi sonlandırıp beni buna zorlamak durumunda bırakmamanız çok iyi olmuş.
Bueno, dejando de lado el jeringoso es bueno que hayan decidido terminar la relación así no tuve que terminarla por ustedes.
"İlki kadar iyi olmuş."
"tan buena como la primera."
Çok iyi olmuş.
Está bien.
Sizin için çok iyi olmuş olmalı.
Es muy amable de su parte.
Bu aslında iki aşamalı bir soru, Devon, eğer hamurunu iyi tuttursan, içi de iyi olmuş demektir.
Es en realidad una respuesta de 2 partes, Devon, porque tienes tu crosta, y usted tiene su relleno.
Faturalarını saklaman iyi olmuş, Patrick.
Buen trabajo ahorrando tus ingresos, Patrick.
Kellik ve boy konusunda banim gibi duruyor daha iyi olmuş ama.
Calvo y enano como yo. Pero mejor.
Gelmem iyi olmuş, çünkü bu konuda berbat ötesisiniz.
Y que bueno que vine, porque Uds son terriblemente malos en esto.
Ayrılman daha iyi olmuş.
Más te vale estar separado.
Yeterince iyi olmuş mu diye emin olmak istemiştim.
Quería ver si era lo suficientemente buena. Ve a preguntárselo.
Önlem almam iyi olmuş.
Menos mal que tome precauciones.
Daha iyi olmuş. Pişmanlık var mı? Hayır.
Eso lo hace mejor. ¿ Te arrepientes?
İyi olmuş. Cidden iyi olmuş, niye biliyor musun?
Lo es, lo es, ¿ sabes por qué?
- Peki, iyi olmuş.
- Eso es bueno.
O zaman bu geceki özel haberimi önceden kaydetmiş olmam iyi olmuş.
Entonces es bueno que ya haya grabado mi exclusiva para esta noche.
- Etmemen iyi olmuş.
Es bueno que no lo hicieras.
- Epey iyi olmuş.
- Muy detectivesco.
Yani utandığımdan demiyorum ama bornoz seçeneği olması iyi olmuş.
Saben, la verdad no soy tímido pero me alegra tener opción a una bata.
Makyaj konusunda gerçekten daha iyi olmuş.
Bueno, ciertamente mejoró su maquillaje.
Senin için çok iyi olmuş.
Es genial para ti.
Gelmen iyi olmuş.
Bueno, eso está bien.
Sizinkilerle birlikte parti verdiğinizi gördüm. Çok iyi olmuş. Evet.
Vi que tendrán una fiesta, eso es genial.
BMS'i bir yıl erken bırakıp profesyonel olması çok iyi olmuş.
Hizo bien al dejar B.M.S un año antes para hacerse profesional.
Orada olman iyi olmuş.
Bueno, está bien que estubieras allí.
"Jimmy Nichols gangster" yazan özel plakamı kaldırmam iyi olmuş desene.
Bueno, es algo bueno que Me deshiciera de mi placa de mafioso Jimmy Nichols.
- Noel vaktinde geldiği iyi olmuş.
Es agradable que él volviera a tiempo para Navidad.
Yemin ederim ona bu konuda hiçbir şey söylemedim. İyi olmuş o zaman.
Te prometo que no le he dicho nada de eso.
Mmm! Bu iyi bir kahve olmuş.
Es un buen café.
Daha iyi göründüğü günler de olmuş.
Ha visto mejores días.
- İyi olmuş, değil mi?
Oh, sí, es un bonito toque, ¿ verdad?
Çok iyi bir sebebi olmuş olmalı.
Tenía que ser por una maldita buena razón.
Senin de elinin altında kimliği ifşa olmuş bir polisi tutmanın iyi fikir olduğunu düşünmen ve benim bu konu hakkında yapabileceğim ya da söyleyebileceğim bir şey olmaması tartışılır.
También podría decirse que tú pensaste que era una buena idea tener un policía comprometido y que yo no pude hacer o decir nada para advertírtelo.
Çünkü onu sizin bulmanızı istedim dediğiniz gibi iyi bir anne olsaydım ama değilim. Ben darmadağın olmuş biriyim.
Porque yo quería encontrarla como corresponde a una buena madre y no quería parecer un desastre.
Bir şey olmuş. Yani, Bilmiyorum, Olabilir, ergen isyanını bilirsiniz ama o iyi çıktı- -
Quiero decir, no sé, podría haber sido, ya saben, rebelión adolescente, pero pasó...
Sanırım geçmişe yapılan zaman yolculuklarında en iyi bilinen problemlerden biri yüzünden olmuş olabilir.
Creo que uno de los motivos puede ser uno de los inconvenientes más conocidos para los viajes al pasado.
Belki, en iyi arkadaşımla çıkma diyebilirdim ama anladım ki bu çoktan olmuş zaten.
Excepto quizá, no salgas con mi mejor amiga. pero asumí que eso era lógico.
Bu adamlar çok iyi koordine olmuş durumda.
Los tipos contra los que vamos están muy vien conectados
Sinyalleri algılamakta iyi değilsin. Ne olmuş yani?
No eres buena captando señales, ¿ y eso qué?
Olay karısının ve kızının önünde olmuş. Şimdi de acı ve ızdırabının bedelini Phoenix'deki iyi insanların ödemesini istiyor.
Y ahora quiere que la buena gente de Phoenix pague por su dolor y angustia.
Hiç bilmeden çok iyi bir olaya vesile olmuş olabiliriz.
Quiero decir, podríamos haber hecho una cosa buena sin siquiera saberlo.
Yani, yirmi yıl önce olmuş ve Tom da çok iyi bir adam, değil mi?
Quiero decir, fue hace 20 años, y Tom es un buen tío, ¿ verdad?
Midesi altüst olmuş ama iyi olacak.
Su estomago se encuentra alborotado pero por lo demás está bien.
Evet, kötü olmuş çünkü bazıları gerçekten çok iyi.
Sí, eso es muy malo porque algunas de estas son muy buenas.
Evet, aslında iyi olmuş.
Eso es bueno... un escritor necesita tener sucias las manos, meterse en el vicio.
- Evet. İyi olmuş mu?
- ¿ Me queda bien?
İyi olmuş. Çok yoruldum.
Estoy tan cansada.
İyi olmuş.
- No, gracias. - Es bueno.
İyi olmuş mu?
- ¿ Bien? - Sí. Perfecto.

© 2017 - 2024 Translate.vc | translate.vc.com@gmail.com