Mesele o değil Çeviri İspanyolca
608 parallel translation
Mesele o değil canım.
No es eso, amor.
- Mesele o değil!
- ¡ No es eso!
Mesele o değil.
Esa no es la cuestión
Hayır, mesele o değil Bayan Alison.
No, es cierto, Srta. Alison.
Mesele o değil.
Ésa no es la idea.
Mesele o değil.
No me refería a eso.
Sadık bir eş olduğunu biliyorum ama mesele o değil.
Se que has sido una devota esposa pero esa no es la cuestión.
Sevgilim, mesele o değil.
Pero no se trata de eso.
- Mesele o değil.
- Ni yo a ella. No se trata de eso.
- Mesele o değil.
No se trata de eso.
Mesele o değil.
Ésa no es la cuestión.
Mesele o değil. Benim filmlerime ne diyorlar biliyor musun?
Ésa no es la cuestión. ¿ Sabes de qué tildaban mis películas?
Hayır, mesele o değil.
No, no es por eso.
Belki, belki, fakat mesele o değil.
Quizás, pero eso no es lo importante.
Mesele o değil, sen Burnsy değilsin.
Pero ése no es el problema. No eres Burnsy.
Hayır, mesele o değil.
No, no es eso.
Mesele o değil.
No es eso.
- Mesele o değil.
- Esa no es la cuestión.
Şöyle söyleyeyim mesele o değil!
Dicho de otro modo. Esa no es la cuestión.
Mesele o değil.
Ese no es el punto.
Mesele o değil ki!
¡ Ése no es el punto!
- Hayır, mesele o değil.
No, no es eso.
Dinle, Tom birkaç gün sonra buradan ayrılacağını biliyoruz, mesele o değil.
Sabemos que se irá de aquí pronto. Ese no es el punto.
- Mesele o değil.
- No se trata de eso.
Mesele o değil de sadece beni bilirsin, yaşayan canlılarla aram yoktur.
Me conoces. No soy muy buena con las cosas que viven.
- Eğer istemezsen... - Jennie, Jennie, mesele o değil.
- Si no quieres que esté aquí...
Mesele o değil.
No es ésa la cuestión.
Ama mesele o değil.
No lo entiendes.
Mesele o değil.Speke ailesi tarafından görevlendirildim.
No se trata de eso. La familia de Speke me ha hecho un encargo.
Hayır, mesele o değil.
No. Así no. Que se vayan a la mierda.
- Yanlis anladin, mesele o degil.
- Me ha interpretado mal. No es eso.
Mesele beraber gelip gelmememiz değil, bunu hiç düşünmemiş olman.
- No se trata de si pudiéramos o no importa que nunca lo pensaste.
Mesele o kadar basit değil.
No es tan fácil.
- Mesele o değil bayan. Ama iki dakikanızı alır.
Pero si no es cuestión de propina, señora.
Lorenzo benimle konuşmak istemişse mesele o kadar da basit değil demektir.
Si Lorenzo quería hablar conmigo entonces no es algo sin importancia.
Güzel ya da değil, yerel bir tapınağı adamlarıyla basmak çok ciddi bir mesele.
Adorable o no, eso de irrumpir en un templo nativo... es un asunto serio.
Mesele kazanması ya da kaybetmesi değil.
No se trata de que gane o pierda.
Mesele, bazı insanların diğerlerinden... daha çok veya daha az yetersiz koşullarda yaşaması değil, aslında hepimizin, denetimimizde olmayan biçimlerde yaşamamızdır.
El punto no es constatar que algunas personas viven mejor o peor que otros, sino que todos vivimos de maneras que están fuera de nuestro control.
Mesele sevip, sevmemem değil.
No es cuestión de que me gustes o no.
Burada mesele sadece işi almakta değil, aynı zamanda onu yürütebilmekte. Sende o yetenekler var mı?
No es sólo cuestión de aceptar el trabajo,... es más bien cuestión de saber manejarlo.
Ama mesele o değil.
Pero ese no es el problema.
- Mesele o değil.
- No es eso.
- Hayır, Verringer mesele değil Roger yüzünden. -... cesaretin yok mu? O benim onu bulmamı istemiyor.
No es por Verringer, es por Roger.
- Mesele bu değil. Evin meskûn olup olmadığını bilmediğini söyledi, sonra da gecesini orada geçirdi.
No es verdad, dijo que no sabía si la casa estaba o no habitada.
Mesele sadece birkaç çalışanı işten çıkarmak değil.
¡ El problema no es echar a un par de empleados o no!
Bir kez daha bilinmesini isterim efendim... Mesele esirlere ateş emrinin verilip verilmesi değil.
Propongo solucionar de una vez por todas, señor... el asunto de si hubo órdenes o no de disparar a los prisioneros
Bu o kadar da büyük bir mesele değil Kelly.
¡ Que dramática, Kelly!
Beni için o kadar büyük bir mesele değil Reinhold.
A mí no me importa, Reinhold.
- O kadar karışık bir mesele değil.
- No es tan complicado.
Mesele ben değil, o!
¡ No es por mí, es por él!
Sizin yaşınızda biri için uygun bir hükme varmak o kadar kolay bir mesele değil.
No es fácil decidir una sentencia para alguien de sus años.
o değil 411
o değildi 47
o değil mi 26
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
o değildi 47
o değil mi 26
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77