Ona dedim ki Çeviri İspanyolca
590 parallel translation
Ona dedim ki, " Hayatımın ışığı ben de bu dünyada sensiz yaşayamam.
Y le dije : " Luz de mi vida, yo tampoco puedo vivir sin ti.
Dalga geçtiğini anladım ve ona dedim ki :
Sabía que estaba jugando, y le dije :
Bende ona dedim ki : "Herşey için sağol ama buraya bunun için gelmedim ben"
Respondi, "Gracias igualmente pero no vine aqui por eso"
Şey, ona dedim ki... Bayan Langtry dedim,
Así que le dije : " Srta. Langtry,
Babasıyla görüştüm. Ona dedim ki, "Daisy ile evlenebilir miyim?"
Hablé con su padre y le dije que quería casarme.
Bu şöför beni yanlış götürüp buraya getirdi, ama ona dedim ki...
Este chofer me lleva por otro camino, le dije...
Ona dedim ki, " Tatlım, bu ilk görüşte aşk...
" Cariño, esto es amor a primera vista,
Evet. Francesco istemiyor ama ona dedim ki ;
Sí, Francesco no pensaba hacerlo pero yo le dije :
Sonunda zincirlerimi kırdım ve ona dedim ki...
Por fin se decidió a soltarme, pero yo le he dicho...
Ona dedim ki ;
Dije :
Ben de ona dedim ki "Artık orada oturmuyor musun?"
Y le dije : "¿ Ya no vives allí?"
Ona dedim ki, McBride dört tane içki yuvarladığın zaman tam bir baş belası oluyorsun.
Así que le dije : " MacBride cada vez que te bebes 4 cervezas, te pones muy pesado.
Böylece ona dedim ki, "Teşekkür ederim ama zamanla uyuşabileceğimizi düşünmek ile aptallık etmişim."
Así que le dije : " Gracias fue una tontería pensar que podríamos adaptarnos el uno al otro.
Sonra Gibby geldi ringe, bana sarılıp öptü beni ben de ona dedim ki, "Kendimi nasıl geberttiğimi gördün mü?"
Y cuando Gibby sube de un salto y me da un beso le digo : "¿ Has visto cómo me he tumbado a mí mismo?"
- Buraya gelmek istiyordu aslında, ama ona dedim ki...
- Quería venir, pero le dije... - Sí, lo sé.
Ben de ona dedim ki : " Bay Delassalle'i gördün mü?
Así que le pregunté : " ¿ Vió usted al Sr. Delassalle?
- Ona dedim ki "Mary..." - Lou, Marty'i gördün mü?
- Lou, ¿ viste a Marty?
- Ben ona dedim ki... Lütfen lafımı kesme, hala konuşuyorum.
- No me interrumpas cuando estoy hablando, sólo responde a mi pregunta.
Sonra ona dedim ki...
Luego yo le dije...
Ona dedim ki "seni adam edeceğim seni ikiye bölmek zorunda kalsam bile."
Le dije : "Te voy a hacer un hombre aunque te parta en dos en el intento".
Telefonda konuştum ve ona dedim ki -
Hablé con él por teléfono y le dije- -
Dediğim gibi, ona dedim ki : "Ne olduğunu bilmediğim malları... ... taşıyacağımı sanıyorsan, sana bir sürprizim var."
Yo he dicho "Si cree que llevo cosas... de los que no sé nada, se lo imagina."
Ona dedim ki, " Sevgili Hemingway, seni severim.
Cuando le dije, "Sr. Hemingway, Ud me gusta."
Ona dedim ki, pencereye doğru git sonrada dışarı bakacağınız kesinmiş gibi beni izle.
Le dije que se acercase a la ventana, así usted miraría y me vería.
Ama ona dedim ki "Anne, bak. Eğer Bay Blackwell'den bir sözleşme istersen iyi olur çünkü ben ağabeyim, ve biliyorsun Babam bu çiftliği benim almamı isterdi."
Pero le dije : "Mamá, que te firme un documento ese Sr. Blackwell, porque soy el mayor, y sabes que papá quería que me quedase con el rancho".
Şu uyuz kayınbiraderim, Ona dedim ki "Poker oyuncusu olduğunu mu sanıyorsun"
Al inútil de mi cuñado le dije : "¿ Crees que sabes jugar al póquer?"
Ve ona dedim ki " Sana tavsiyem, tüm içtenliğimle :
Así que le dije : "Te aconsejo desde el fondo de mi corazón : no juegues al póquer".
Trafikte sıkıştım. Ben de ona dedim ki "Bana bir iyilik yap."
Así que le dije : "Hazme un favor".
Ben de ona dedim ki, "Bir dahaki izinde Londra'ya gidelim."
Y entonces le dije, "Vamos a Londres en la próxima licencia."
" Ona dedim ki :'Başardın Başardın, başardın'
'Yo le dije : 'Lo ha conseguido. Lo ha conseguido'
- Ben de ona dedim ki... Sana kendi adımı söyleyip diyeceğim ki hava ne hoş...
Y yo digo vive y déjame en paz.
Frankie ikincide pes etti... çünkü ona dedim ki...
- Frankie le dejó en el segundo. - Fue el tercero.
Ona dedim ki "Senin için kendimi temiz tutacağım."
Dije : "Me mantendré limpio para ti".
Şey, ona dedim ki :
Bien, le dije :
Ve sonra ona dedim ki, "Madam, ben köpeklerinize not veriyorum, size değil." Uh, Mel Chadwick?
Y le dije : "Señor, estoy juzgando a sus perros, no a usted".
Zar zor gördüm, ona dedim ki -
Apenas lo he visto, le he dicho...
... Ağzıma sıçacaktı, ona dedim ki " Doktor, bana göre, uh!
... iba a cortar mis cojónes, yo le dije al medico... que no, que prefiero, uh!
"Aletin amma da kocamanmış!" Ben de ona dedim ki :
"Joder, Louis, pues sí que la tienes gorda".
Ben de ona dedim ki : " Dinle dostum.
¡ Jaja! Y le digo : " Oye, mi amigo.
Dedim ki ona : "Herşey için sağol ama buraya bunun için gelmedim ben"
Respondi, "Gracias igualmente pero no vine aqui por eso"
Fakat ona : "Telefonum yok ki şayet almaya gücüm yetseydi bile... çözdüğünden fazla sorun getiriyor diye almazdım" dedim.
Y le dije : "Aunque pudiera pagarlo no lo tendría, porque da más problemas que beneficios".
Ben de "evet, sanırım" dedim. Sonra o küçük kafayı çekmeye başladı ve sonunda dışarı çıktı. Ben de ona doğru baktım ve dedim ki :
Yo dije : "Supongo", así que comenzó a tirar y la cabeza salió y me miró y le dije :
Dedim ki, bir daha ona yaklaşırsa, onu...
Le dije que si volvía a acercarse, yo...
Elbette, ona dedim ki : "Paggy McFarland, Sarah ´ ın White O ´ Mornin ´ i sattığına beni asla inandıramazsın."
Se lo dije...
Ona dedim ki, "Profesör, bu konu müfredatın bir bölümü değil".
No me dijo nada.
Bu nedenle ona mektup yazdım, ve dedim ki, Helen'e boşanma izni verirse, büyük bir para anlaşması yapabiliriz.
Así que Ie escribí. Le ofrecí mucho dinero si Ie concedía el divorcio.
Ona sordum. Dedim ki : "Böyle zor bir işe neden giriştin?"
Yo le pregunté : " ¿ Para qué enredarse?
Durdum ve ona baktım. Sonra Françoise'ya dedim ki : "Bu o."
Me paré en seco, lo miré y me dije : "Es él."
Ona dedim ki :
Le dije :
Ona şöyle dedim : " Diyelim ki parlamentodan bir kanun geçti.
Le dije : " suponiendo que hubiese una ley del parlamento...
Dedim ki : " Tanrım, lütfen ona bir şey olmasına izin verme.
" Por favor, haz que no le pase nada...