English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ S ] / Sabah ilk iş

Sabah ilk iş Çeviri İspanyolca

930 parallel translation
Eğer sertifika lazımsa, Bill sabah ilk iş alacak.
"Si necesita una licencia, será lo primero que haga Bill mañana."
Şeref sözü rahip. Sabah ilk iş!
"Le doy mi palabra. ¡ Será lo primero que haga mañana!"
Sabah ilk iş dedektifi getireceğim.
Traeré al detective mañana temprano.
Sabah ilk iş getiriyorum.
A primera hora de la mañana.
Sabah ilk iş New York'un en iyi avukatını tutacağız.
En la mañana buscaremos al mejor abogado de Nueva York.
Yarın sabah ilk iş kampı toplayacağız.
Por la mañana levantaremos el campamento.
- Nasıl? - Sabah ilk iş ayrılacak dedim.
- Dije que se irá mañana a primera hora.
Sabah ilk iş ayrılacak dedim.
¡ Dije que se irá mañana a primera hora!
Sabah ilk iş ayrılacak dedim.
Dije que se irá mañana a primera hora.
Bir kopyasını da sabah ilk iş Berlin'e göndertiyorum.
Estoy enviando el duplicado a Berlín temprano en la mañana.
Sabah ilk iş, çıkıp birşeyler bulmaya çalışacağım.
Saldré por la mañana y trataré de conseguir un poco.
Onu yarın sabah ilk iş olarak muayene için Boston'a götürene kadar annemin yanında kalabilir.
Puede quedarse en casa de mi madre hasta mañana, que iremos a Boston.
- Sabah ilk iş olarak röntgen çek.
- Rayos X a primera hora de la mañana.
Evet, biliyorum, geç oldu ve hepimiz yorgunuz... ve aşkam yemeğine gitmek istiyoruz... bu yüzden yarın sabah ilk iş devam ederiz.
que estamos cansados y queremos cenar. Así que seguiremos a primera hora.
Oh, Bay Kringle, sabah ilk iş... Bay Sawyer'ın ofisine gider misiniz?
¿ Puede presentarse a la oficina del Sr. Sawyer a primera hora?
Eğer bu gece iyi bir uyku çekeceğine söz verirsen, sabah ilk iş seni oraya götürürüm.
Mañana por la mañana te llevaré allí, - si me prometes dormir esta noche.
Ertesi sabah ilk iş evlilik iznimizi aldık.
Al día siguiente obtuvimos la licencia.
Sabah ilk iş, ona bir çukur kazacağım.
Cavaré un agujero para él, será lo primero que haga mañana.
Sabah ilk iş, görevin eleştirisini istiyorum.
Quiero un informe de la misión a primera hora de la mañana.
Yarın sabah ilk iş seni bir doktora götürüp neyin olduğunu öğreneceğiz.
Mañana iremos a un médico para saber qué te pasa.
Sabah ilk iş çocuğu dışarı çıkarıyor. Soğuk oluyor tabi.
Es que su madre lo saca y hace frío.
Sabah ilk iş olarak merkeze geldi.
Fue a la comisaría a primera hora.
Bu saatte çok uğraştırdı ama sabah ilk iş bütün banka mevduat hesaplarına bakacağız.
A estas horas llevará tiempo, pero estamos comprobando todas sus cuentas.
Sabah ilk iş olarak aramaya başlayacağız.
Saldremos a primera hora de la mañana.
Ama sabah ilk iş nasıl olduğunu görmek için ona gittim.
Nada más levantarme, fui a ver cómo estaba.
Sabah ilk iş editörüme ondan bahsedeceğim.
Voy a hablar con mi redactor mañana a primera hora.
Küreği paketle ve sabah ilk iş yolla.
Envuelve el remo y envíalo en la mañana.
Sabah ilk iş, tüm sistemi kontrol et.
Verifica el sistema por la mañana.
Sabah ilk iş atlara bakacağız.
Nos ocuparemos de los caballos mañana a primera hora.
Sana söz, sabah ilk iş diğerlerinden de özür dileyeceğim.
Mañana me disculparé enseguida, lo prometo.
Sabah ilk iş olarak randevu alacak.
Vendrá mañana a primera hora.
İşbirliği yaparsan sabah ilk iş seni dışarı salabilirim.
Si cooperas, podría dejarte ir mañana por la mañana.
Ama sabah ilk iş konuşacağız.
Pero temprano por la mañana.
Loulou... Yarın sabah ilk iş seni doktora götüreceğim. Seni kötü köpek!
Loulou mañana a primera hora irás al analista, ¡ perra mala!
Sabah ilk iş onartacağım.
Lo arreglaré mañana por Ia mañana.
Şey, en azından eve varıncaya kadar. Sabah ilk iş onu tamir ettirsen iyi olur.
AI menos hasta que llegue a casa.
İyigeceler, Lee. Yarın sabah ilk iş seni göreceğim.
Lisa, Ia veré mañana temprano.
Sabah ilk iş sorunu düzelttireceğim.
Lo primero que haré por la mañana será arreglarlo.
Yarın sabah ilk iş olarak hepinize tüm ayın ücreti ödenecek.
Me encargaré de que recibáis un mes de paga mañana a primera hora.
Sabah ilk iş kasabaya gideceğim.
Me iré a la ciudad a primera hora de la mañana.
- Yarın sabah ilk iş oraya birini göndereceğiz.
Sí. - Tendremos a alguien allí por la mañana. - ¡ Vaya!
Yarın sabah ilk iş, ellerinde olmasını istiyorum.
Deseo que los tengan mañana a primera hora.
Carolyn Teyze'ni ziyaret etmek istiyorsan, yarın sabah ilk iş seni oraya ben arabayla götürürüm.
Si quieres ir por el río hasta casa de tía Carolyn, te llevaré yo por la mañana.
Szabuniewicz, sabah ilk iş arabanın burada olmasını istiyorum.
Szabuniewicz, a primera hora de la mañana quiero aquí un vehículo.
Peki, olur. Sabah ilk iş olarak söyleyeceğim.
Si, muy bien, lo haré mañana a primera hora
Sabah ilk iş. Şurayı imzalayın.
A primera hora en la mañana.
Komutanım, pazartesi sabahı ilk iş olarak buraya rapor vermesi için Dreyfus'a mesaj gönderin.
Comandante, avise a Dreyfus que se presente el lunes por la mañana.
Sabah yapacağım ilk iş.
A primera hora de la mañana.
Sabah ilk iş onu kürsüye çıkartacağım.
Le llamaré al estrado a primera hora.
- Yarın sabah ilk iş sahne kurulacak!
¡ Preparen todo mañana temprano!
Yarın sabah yapacağın ilk iş, tiyatro bilet acentesini arayıp önümüzdeki haftaki iki oyun için iki kişilik yer ayırtmak olacak.
Mañana por la mañana, reserva asientos en su agencia teatral Dos para la próxima semana.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]