English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ S ] / Sen biliyor muydun

Sen biliyor muydun Çeviri İspanyolca

339 parallel translation
Sen biliyor muydun?
¿ Sabía usted?
- Renner, sen biliyor muydun?
- Renner, ¿ lo sabías? - Sí.
Sen biliyor muydun?
¿ Lo sabías tú?
- Sen biliyor muydun?
- ¿ Tú lo sabías?
Kenny sen biliyor muydun?
¿ Kenny, lo sabías?
Sen biliyor muydun?
¿ Lo sabías, Kenny?
Sen biliyor muydun?
¿ Lo sabías?
Ben bilmiyordum, sen biliyor muydun?
¿ Sabes algo que no sabía?
Sen biliyor muydun?
¿ Lo sabia usted?
- Boof, sen biliyor muydun?
- Boof, ¿ lo sabías? - ¿ Bromeas?
- Sen biliyor muydun?
- ¿ Tú sabías sobre esto?
Benim söz söyleme hakkım yok mu? Sen biliyor muydun? - Evet.
- Nadie me consulta en esto. ¿ Lo sabías?
Krishna, sen biliyor muydun?
¿ Tú lo sabías, Krishna?
Ama sen biliyor muydun?
¿ Pero tu si sabías que estaba ocurriendo?
Sen biliyor muydun?
¿ Ya lo sabías?
Sen biliyor muydun?
- ¿ Y tu?
Bunu bilmiyordum. Sen biliyor muydun bunu?
No lo sabía. ¿ Tú lo sabías?
Bir dakika, sen biliyor muydun?
Espera, ¿ tú sabías?
Sen de küçükken biliyor muydun?
- ¿ Sabías alguna poesía de pequeña?
Biliyor muydun sen?
- ¿ Lo sabías? - Sí.
Sen de biliyor muydun, Jeanne?
Y tú también, Jeanne, ¿ lo sabías?
Frank, sen bir ahmaksın, bunu biliyor muydun?
Frank, eres un bobo, ¿ lo sabes?
Sen gerçek bir dostsun, bunu biliyor muydun?
Eres un verdadero compañero, sabes?
- Sen babaların yüz karasısın. Bunu biliyor muydun?
Eres un fracaso como padre.
Ve sen bir asalaksın! Bunu biliyor muydun?
- Manipuladora.
Sen gerçek bir pisliksin, bunu biliyor muydun?
Aún no te has dado cuenta de lo tonto que eres.
Sen de kitaplardan fazla öykü var, biliyor muydun?
Eres un cuentista. ¿ Lo sabías?
Sen güzelsin, bunu biliyor muydun?
¿ Es usted fantástico, sabe?
Sen de onun kadar züppesin, bunu biliyor muydun?
Tu eres como un snob como el, ¿ sabes?
Yani sen, biliyor muydun, Blake'i?
¿ Así que, lo estudiaste... a Blake?
Sen konuyu biliyor muydun?
¿ Y vos lo sabías?
Sen delisin, evlat. Bunu biliyor muydun?
Qué raro eres, chaval.
Sen tam bir kalın kafalısın biliyor muydun?
En realidad eres muy terco ¿ lo sabías?
Sen ayrıldıktan sonra, avukatlığımı kendim yaptım, biliyor muydun?
¿ Sabía que después de usted yo mismo me serví de abogado?
Sen ilk değilsin. Bunu biliyor muydun?
No eres el primero, ¿ sabes?
Hey, çok çekici bir çocuk olmuşsun sen. Bunu biliyor muydun?
Guau, te convertiste en un cabroncito muy sexy. ¿ Lo sabes?
- Biliyor muydun sen?
- ¿ Tú lo sabías?
fakat sen Tyrellia'nın atmosferi olmadığı bilinen 7 gezegenden biri olduğunu biliyor muydun?
¿ Pero sabía que Tirelia es uno de los siete planetas conocidos sin atmósfera alguna?
Evet. Sessiz Bob, sen kaba bir piçsin biliyor muydun?
Así que, Bob, eres un duro hijo de perra, ¿ lo sabes?
- Sen kadınını nasıI seçmen gerektiğini biliyorsun, bunu biliyor muydun?
Sabe escoger a las mujeres, ¿ lo sabía?
Sen işin bir parçasısın, bunu biliyor muydun?
¿ Eres un pieza de arte, sabias?
Sen onu biliyor muydun?
¿ Sabías de eso?
Sen bunu biliyor muydun?
¿ Te enteraste de eso?
Sen o kızı biliyor muydun? Ne kadar zamanda çıkıyorlar dı?
¿ Cuánto tiempo llevaban saliendo juntos?
Sen o zaman öldüğünü biliyor muydun?
Usted sabía que estaba muerto y yo no?
Sen onu terk ettiğinde o neredeyse ölüyordu, bunu biliyor muydun?
Casi se muere cuando la dejó. ¿ Lo sabía?
Sen dövmeleri iğneyle yaptıklarını biliyor muydun?
¿ Sabías que usaban agujas?
Sen çok cesursun, bunu biliyor muydun?
¿ Sabes que eres muy valiente?
Sen inanılmazsın, biliyor muydun?
- Eres increible, ¿ lo sabías?
Sen bir aptalsın, biliyor muydun?
Eres idiota, ¿ lo sabías?
Willis, sen bunu biliyor muydun? - Hayır, bilmiyordum.
- ¿ Sabías algo de esto?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]