English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ Y ] / Yapmak zorundaydım

Yapmak zorundaydım Çeviri İspanyolca

731 parallel translation
İlk başta askerlik görevimi yapmak zorundaydım.
Tuve que cumplir el servicio militar.
Yapmak zorundaydım!
¡ Había que hacerlo!
"Özür dilerim Blackie, yapmak zorundaydım." Jim.
Lo siento, Blackie. Tenía que hacerlo. Jim.
Bunu yapmak zorundaydım.
He tenido que hacerlo.
Yapmak zorundaydım.
Tuve que hacerlo.
Yapmak zorundaydım. Benden bahsetmek üzereydi. Bu hoşuma gitmedi.
Tuve que matarla porque ella te iba a contar algo de mí y quería hacerlo yo.
- Üzgünüm ama onu yapmak zorundaydım.
- Lo siento, pero tuve que hacerlo.
Bir şey yapmak zorundaydım.
Tenía que hacer algo.
Ama inan bana, bunu yapmak zorundaydım.
Pero créeme, tenía que hacerlo.
Seninle Merrivale'in oynadığı role uygun olarak öyle yapmak zorundaydım.
- Él fue. - Lo hice por vuestra culpa.
Bunu yapmak zorundaydım.
Tuve que hacerlo.
Yapmak zorundaydım.
Tenía que hacerlo.
Yapmak zorundaydım, ihtiyar.
No tenía elección, abuelo.
Bir seçim yapmak zorundaydım.
Tuve que hacer una elección.
Bunu yapmak zorundaydım, Hepsi bu, Sana kaç kez anlattım.
Ya te lo he dicho.
Bana kızma Ernie. Yapmak zorundaydım.
Ernie, no te enfades conmigo.
Yaptığım şeyi yapmak zorundaydım.
Que tuve que hacer lo que hice.
Öyle yapmak zorundaydım. Bana arka çıkmadınız.
Porque no me los aprobaron.
Bunu yapmak zorundaydım.
Tenía que hacerlo.
Yapmak zorundaydım.
Por lo visto, si.
- Yapmak zorundaydım.
- Tuve que hacerlo.
Seçim yapmak zorundaydım. Ya O'nu da yanımda götürecektim ya da öldürecektim.
Llevarme a Jost o matarlo.
Yapmak zorundaydım!
¡ Tenía que hacerlo!
Yapmak zorundaydım. Sağ olarak yakalanabilirlerdi!
¡ Tenía que hacerlo o nos capturarían vivos!
Bunu sana yapmak zorundaydım.
Tenía que hacerlo.
Üzgünüm, konuşmanızı duydum, öyle yapmak zorundaydım.
Lo siento. Tuve que hacerlo. Os oí hablar.
- Ama anne, yapmak zorundaydım. - Yapmak zorunda mı?
- Pero mamá, tenía que hacerlo.
Birşey yapmak zorundaydım.
Tenía que hacer algo.
Bunu yapmak zorundaydım...
Había que hacerlo...
Bunu yapmak zorundaydım!
¡ había que hacerlo!
Öldüğü zaman, yaşamak için bir şeyler yapmak zorundaydım.
Cuando él murió tuve que ganarme la vida con otras cosas.
zorundaydım.! yapmak zorundaydım!
¡ Tenía que hacerlo!
Biliyorsun yapmak zorundaydım!
¡ Usted sabe que tenía que hacerlo!
- Çünkü yapmak zorundaydım.
- Porque tenía que hacerlo.
Yapmak zorundaydım. Kitap yakmalar, maskeler.
Pruebe en ese bar que tienen ahí abajo.
Bir şeyler yapmak zorundaydım.
Tenía que hacer algo.
Geçinmek için bir şeyler yapmak zorundaydım.
Tuve que ingeniármelas para que cuadraran las cuentas.
Ayağa kalkıp özel şovumu yapmak zorundaydım.
Tenía que salir y representar mi papel en la fiesta.
Ama yapmak zorundaydım.
Sancho, él me obligó.
Yapmak zorundaydım.
Lo siento. Tenía que hacerlo.
Yapmak zorundaydım. Beyin'den gelen bir emirdi.
Tenía que hacerlo, son ordenes del cerebro.
Ne kadar mutsuz olduğunu görünce birşey yapmak zorundaydım.
Sé que lo estás pasando mal... quise echar una mano.
Yapmak zorundaydım ve yaptım da.
Debía hacerse, y lo hice.
Yapmak zorundaydım. O benim kocam.
Tenía que hacerlo, El es mi esposo.
Ordu'nun altınını kurtarmak için bunu yapmak zorundaydım.
Me vi forzado a hacerlo para salvar el oro del ejército.
Dost ya da değil, yapmak zorundaydım.
Amigo o no, tenía que pasar.
Bunu yapmak zorundaydım.
Tuve que hacer eso.
Yapmak zorundaydım.
¡ Lástima! , pero era necesario.
Don Juan balkonlara tırmanmak ve düello yapmak zorundaydı ve sanırım, bunu kadınlarını ayrı tutmak için yapardı.
Don Juan trepaba balcones, se batía en duelo y, según tengo entendido, sus conquistas no se conocían.
Herşeyi kendim yapmak zorundaydım...
Lo hice yo mismo...
- Yapmak zorundaydım!
Tuve que hacerlo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]