English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ Y ] / Yapmamalısınız

Yapmamalısınız Çeviri İspanyolca

181 parallel translation
Hayır, hayır, böyle yapmamalısınız Bayan.
Vamos, no llores así.
Evet. Helen, bunu bir daha yapmamalısınız.
Helen, no vuelvas a hacer eso.
Bay Wade, yapmamalısınız...
Sr. Wade, quiere decir que...
Doktor, yapmamalısınız.
Doctor, no debería.
- Hayır, yapmamalısınız.
- No, basta.
- Yapmayın, yapmamalısınız.
- Teniente, no puede. No debe.
Hanımım, yapamazsınız, yapmamalısınız.
¡ Señora, no puede! - ¡ No debe!
Amiral Devereaux, bunu yapmamalısınız.
De veras no debe. Tome.
- Hayır Albay, bunu yapmamalısınız.
- No, Coronel, no debe hacer esto.
Böyle bir şey yapmamalısınız.
No haga eso.
Bunu yapmamalısınız bayım.
Ardería en el infierno hasta el final de los tiempos.
- İyi, iyi de,... güzel bir hanımefendi hakkında dedikodu yapmamalısınız.
- Bueno. No se podía hablar de una chica más agradable.
Lütfen, bu tür şeyler yapmamalısınız.
Por favor, no debe hacer ese tipo de cosas.
Binbaşı, bunu yapmamalısınız.
- Mayor, no debería...
Lütfen, yapmamalısınız.
Por favor, no tienes porque.
Bu yolculuğu yapmamalısınız, efendim.
No debes hacer este viaje, mi señor.
Bunu yapmamalısınız.
No debe hacer eso, inspector.
Bunu yapmamalısınız.
No deberías.
Hayır efendim, yapmamalısınız!
¡ No lo haga!
Oh, hayır. Böyle bir şey yapmamalısınız.
Oh no, no debe hacerlo.
- Yapmamalısınız.
- No puede hacerlo.
- Bunu onlara yapmamalısınız.
- No les hagas esto. - Debo hacerlo.
Bunu unutmamalısınız. Aşk için hayatınızdan ya da mutluluğunuzdan fedakarlık yapmamalısınız.
Pero no hay que olvidar, no hay que sacrificar la felicidad al amor.
O, suçlu olsa bile bunu yapmamalısınız.
Aún si es culpable, no pueden hacer eso.
Böyle yapmamalısınız.
Esto no puede ser
Böyle yapmamalısınız, Bayan Tanner.
No debería haberlo hecho.
Ateş etmeyin çavuş. Bunu yapmamalısınız.
No disparen, señores, sargento, se lo ruego.
Ama bunu burda yapmamalısınız!
No deberían estar haciendo eso.
O Afrikalı Gineli için çok para ödediniz. Yapmamalısınız...
Ha pagado mucho dinero por ese africano.
Bay Yasuda, yapmamalısınız.
¡ No! Está borracho, Sr. Yasuda.
Bunu yapmamalısınız, efendim.
No tiene que hacerlo, señor.
Yapmamalısınız.
No deben.
Bunu yapmamalısınız.
No debe hacer eso.
Öyle yapmamalısınız, lütfen.
No debe hacer eso, por favor.
Hata yapmamalısınız. ... Bu gece yarısı imha edilecek.
No debemos cometer errores o quedaremos destruidos a medianoche.
Biliyorsunuz, 18 yaşından küçüklere içki servisi yapmamalısınız.
¿ Sabe? , no tiene derecho a servir alcohol a menores.
Efendim, böyle yapmamalısınız!
¡ Señor, no debería hacerlo!
Hey, bunu yapmamalısınız. Patronum sizi öldürür!
Oiga, no puede hacer eso. ¡ Mi jefe lo matará!
Yapmamalısınız.
No debe usted hacerlo.
Bunu ona yapmamalısınız.
No puede hacerle esto.
Siz Hanımlar böyle yapmamalısınız.
No debería ser así entre hermanas.
Müşterilerimize, cinsellik teklifleri yapmamalısınız.
No busques clientes aquí.
- Bunu yapmamalısınız.
- Eso no se hace nunca.
- Neyi yapmamalıyım? Biri atış yaparken konuşmamalısınız.
- ¿ Qué es lo que no se hace?
Parlamentoyu feshedip zenginleri vuracak ve komünist bir hükümet kuracağız. Böyle şeylerin şakasını bile yapmamalısın.
- ¡ No deberías decir eso ni de broma!
Yapmamalıydın, çünkü eğer yanlış tahmin yaparsan yanlız asılmazsın.
No debería, porque si te equivocas no te van a colgar solo.
Ama bunu yapmamalısınız.
Y usted es Al Denton, y está escapando.
Bu mesleği yapmamalısınız o zaman.
Entonces no debería hacer este trabajo.
Haklısınız, yapmamalıydım.
Sí. Hice mal al no consultarle.
Sanırım hemen uzman bir yardım ve destek almalısınız... çünkü insan kafatasında elektrikli matkap kullanımı... veya öyle bir şey, evet, kesinlikle yapmamalıyız.
Busque ayuda profesional inmediatamente... porque usar un taladro eléctrico en el cráneo... es algo que uno no debería hacer.
Seni rahatsız edecek bir şeyi bilinçsizce yapmamalısın.
No deberías hacer nada sin querer o con lo que no te sientas a gusto.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]