Zaten öyle Çeviri İspanyolca
2,689 parallel translation
Zaten öyle-
Eso dice :
- Zaten öyle olsun isterim.
Única forma en que lo tendría.
Zaten öyle olması gerekiyor.
Y así debería ser.
- Zaten öyle düşünüyorsun.
- Las palabras ya estaban ahí.
Zaten öyle de olmalı.
Tienes toda la razón, deberías estar halagada.
Zaten öyle.
Y ya lo es.
Zaten öyle.
Así es.
Zaten öyle olduğunu da ummuyorum, Sue Ellen ama her zaman demişimdir, bizi güçlü yapan, zor şeylerdir.
No espero que lo sea, Sue Ellen, pero siempre digo que las dificultades nos hacen más fuertes.
- Aslında, zaten öyle davrandın.
De hecho, creo que ya lo hiciste.
Öyle de yaptı zaten.
Eso es lo que hizo.
Öyle zaten.
Lo es.
- Zaten umarım öyle değildir.
- De cualquier forma, espero que no.
- Öyle değil mi zaten? - Evet ama...
- ¿ No lo es?
Öyle zaten.
No lo tiene.
Cevap vermene gerek yok, zaten bulunduğun besbelli ortada. "Hayır ama öyle görünüyorum."
Usted no tiene que responder a eso, no hace falta decir que eres. "No, pero me veo de esa manera."
Aynen öyle işte, ben de onu diyordum zaten.
Sí, así es. Eso es lo que digo.
Sen de, onu beslemek zorunda kalanın sen olacağını söylüyordun. Zaten beni beslemeyi her gün hatırlamak bile yeterince zormuş, öyle diyordun.
Decías que serías el que acabaría alimentándolo, y ya era muy difícil recordar darme de comer cada día.
Öyle yapıyorum zaten.
- Estoy quieto carajo.
- Öyle zaten.
Lo hacemos.
- Neden öyle olduğunu düşündün ki zaten?
¿ Por qué siquiera piensas eso?
- Öyle zaten.
Lo es.
Kaygılanmayın zaten, öyle olduğunu sanmam.
No lo estés, porque no creo que sea eso.
Her iki saniyede bir öyle hissediyorum zaten.
Es muy parecido a como me siento cada dos segundos.
Öyle zaten.
Lo es, de hecho. ¿ Su bufete de abogados negoció dicha venta?
- Öyle olduğunu söylemedim zaten.
No dije que lo fuera.
Öyle ki öldürdü de zaten.
Entonces eso fue lo que le mató.
Öyle yapıyorum zaten.
Lo sé. Es lo que estoy haciendo.
Zaten Gil'i de öyle tavladı.
Así es como lo sedujo.
- Kesin öyle olur zaten amın oğlu.
No creo que suceda, estúpido.
Öyle ya da böyle, gerçek ölümle yüzleşmeyi bekliyorum zaten.
Espero encontrar la muerte verdadera, de todas formas.
Öyle yapmıyorum zaten.
No hago las cosas de ese modo.
Öyle bile olsaydı zaten en fazla bir ay falan sürdü.
Fue como por un mes como máximo.
Ben de öyle dedim zaten.
A eso me refiero.
Öyle bir yeriniz var zaten.
Tiene un foro para responder.
Öyle ya da böyle ölecekti zaten.
Él hubiera ido y hecho esto de todos modos.
- O da öyle yapıyor zaten.
- Es lo que hace.
- Ben de öyle yapacaktım zaten.
- Eso planeaba hacer.
- Öyle zaten
Lo es.
Yani, bütün ameliyatlarda öyle değil mi zaten?
Bueno, es así en todas las operaciones, ¿ no es cierto?
Gerçeği söylemek gerekirse Severino'yu da öyle ikna ettim zaten.
A decir verdad, así fue como hice mover a Severino.
Öyle değil miydi zaten. Işığın yeni ortağının kimliğini aydınlatmada ne durumdayız?
No es todo. ¿ En qué va la identificación del nuevo socio de la Luz?
Sende öyle bir surat var zaten.
Tienes ese tipo de cara.
- Yakala diye attım. - Öyle yaptım zaten.
- Te la tiré para que la cogieras.
Öyle zaten, iki sene önce kaza geçirmiş.
Lo está. Tuvo un accidente de coche hace dos años.
Zaten hep öyle uyurum.
Siempre lo hago.
Her şey de öyle başlar zaten.
Y así es como empieza todo.
Öyle olduğundan da pek emin değilim zaten.
Ni siquiera estoy segura que haya sucedido eso.
Tabii beynin olsa öyle bir şey kullanmazsın zaten.
Por supuesto, si tienes un cerebro, en primer lugar no lo estarías usando para esto.
- Aynen, o da öyle istiyor zaten.
- Porque así lo quiere él.
- Hep öyle olmaz mı zaten?
¿ No es siempre así? No lo sé.
Öyle bir oyun var zaten.
Ese juego existe.
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle 4799
öyleyse 1938
öyleydi 571
öylesine 89
öylemi 130
öyleyim 490
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle 4799
öyleyse 1938
öyleydi 571
öylesine 89
öylemi 130
öyleyim 490
öyle olsun 692
öyle mi dersin 362
öylesin 305
öyleymiş 51
öyle bir şey değil 75
öyleyiz 77
öyledir 296
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle mi dersin 362
öylesin 305
öyleymiş 51
öyle bir şey değil 75
öyleyiz 77
öyledir 296
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle misin 81
öyle ki 92
öyle deme 154
öyle görünüyor 500
öyle olsun bakalım 50
öylece 26
öyleydim 119
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle misin 81
öyle ki 92
öyle deme 154
öyle görünüyor 500
öyle olsun bakalım 50
öylece 26
öyleydim 119