English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ Ö ] / Öldürmeyeceksin

Öldürmeyeceksin Çeviri İspanyolca

382 parallel translation
Öldürmeyeceksin
No matarás
Kimseyi öldürmeyeceksin.
No vas a matar a nadie.
Bundan çok uzun zaman sonra tanrı Musa'ya on emri verdiğinde dedi ki ; "Öldürmeyeceksin."
Años y años después, cuando el Señor entregaba a Moisés los Diez Mandamientos, le dijo : "No matarás".
Beni gerçekten öldürmeyeceksin, değil mi?
Usted no va a matarme, ¿ verdad?
Kanun "Öldürmeyeceksin" der.
La ley dice : "No matarás".
beni öldürmeyeceksin.
- Cuando llegue el momento no lo harás.
- "Öldürmeyeceksin."
- "No matarás".
Altıncı Emir,'öldürmeyeceksin'dir.
El sexto mandamiento es " "No matarás".
"Öldürmeyeceksin" ama bu adamı, bunu bizim adımıza yapsın diye tuttuk.
Pero pagamos a otros para que lo hagan.
Öldürmeyeceksin ama resen canlı tutmaya çalışmayacaksın.
No matarás, pero no te esforzarás para conservar la vida.
- Onu öldürmeyeceksin ya Dave?
- ¿ No pensarás matarlo, Dave?
Oğlumu öldürmeyeceksin.
No matarás a mi hijo.
Öldürmeyeceksin.
No matarás.
" Öldürmeyeceksin.
" No matarás.
- Yakın zamanda onunla tanışacaksın. O zaman onu öldürmeyeceksin.
Te encontrarás con él en un futuro cercano.
"Öldürmeyeceksin" der Tanrı.
"No matarás", dice el Señor.
"Öldürmeyeceksin," der Tanrı.
"No matarás", dice el Señor.
Onları öldürmeyeceksin herhâlde.
El hecho es que no los has matado.
"Öldürmeyeceksin."
"No matarás."
Öldürmeyeceksin, değil mi?
No, ¿ verdad?
Beni öldürmeyeceksin çünkü yapamazsın.
No me matará, no puede.
"Öldürmeyeceksin", evladım.
No matarás, hijo.
Demek, bu kez kendini öldürmeyeceksin.
Ah, esta vez no te vas a suicidar.
"Emirde'öldürmeyeceksin'demesi gerçeği bize göstermiş ve bizi ikna etmiştir ki cinayet aşkı muhtemelen bizde de olduğu gibi kanlarında olan aralıksız bir katiller neslinin soyundan gelmekteyiz."
"El hecho de que un mandamiento diga" NO MATAR "... pone en evidencia que somos descendientes... de una cadena ininterrumpida de generaciones de asesinos... cuyo amor por asesinar estaba en la sangre... Y posiblemente aún esté en nosotros.
- "Öldürmeyeceksin!"
No matarás.
Beni öldürmeyeceksin, değil mi?
¡ Por favor déjame vivir!
Tanrı "Öldürmeyeceksin" demiş, onunla alay edilmiş oldu.
Las leyes de Dios fueron violadas. "No matarás".
Beni öldürmeyeceksin.
No va a matarme.
Kuşu öldürmeyeceksin, dikkat et, yakalayacaksın ve canlı olarak geri getireceksin.
No lo matarás, sólo lo capturarás y regresarás trayéndolo sano y salvo.
Kusu öldürmeyeceksin, dikkat et, yakalayacaksin ve canli olarak geri getireceksin.
No lo matarás, sólo lo capturarâs y regresarás trayéndolo sano y salvo.
Öldürmeyeceksin.
Tú no matarás.
Doktoru öldürmeyeceksin değil mi?
¿ No va a matar un doctor?
Onu öldürmeyeceksin!
¿ Usted no se va hasta terminarla?
- Kendini öldürmeyeceksin, değil mi?
- No te matarás, ¿ verdad?
Kendini öldürmeyeceksin ve onunla evleneceksin.
No te matarás y te vas a casar. ¡ Pero qué osadía!
Kimseyi öldürmeyeceksin.
Tú no vas a matar a nadie.
1 pounduna bahse girerim onu öldürmeyeceksin.
Te apuesto una libra a que no la matas.
1 pound onu öldürmeyeceksin!
¡ Una libra a que no la matas!
Kitap "öldürmeyeceksin" diyor anne.
Pero "No matar", mamá.
Kadın ve çocukları öldürmeyeceksin.
No matar mujeres y niños.
Öldürmeyeceksin, unuttun mu?
"No matar", ¿ recuerdas?
Onu öldürmeyeceksin!
¡ No le mates!
Onu öldürmeyeceksin!
¡ No le vayas a matar!
Beni öldürmeyeceksin, değil mi?
No me vas a matar, ¿ verdad?
- Öldürmeyeceksin!
- ¡ No matarás!
"Ve öldürmeyeceksin.", bu bir şeyde olabilir, biri de olabilir.
"Y no matarás..." de ninguna de las formas.
- Bir de "Öldürmeyeceksin"
Tampoco matarás.
- Kimseyi öldürmeyeceksin.
- No vas a matar a nadie.
Onu öldürmeyeceksin değil mi?
¿ Realmente vas a?
Ama şehirde kimseyi öldürmeyeceksin.
Puedes hacer lo que quieras... pero no puedes tomar gente de la ciudad.
Onu öldürmeyeceksin, değil mi?
¿ Le vas a matar?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]