Acil durum Çeviri Fransızca
6,086 parallel translation
Acil durum, acil durum, acil durum.
Mayday, Mayday, Mayday.
Acil durum, acil durum, acil durum...!
Mayday, Mayday, Mayday!
- Acil durum, acil durum, acil durum.
- Mayday, Mayday, Mayday.
Az önce bir acil durum sinyali aldık.
Nous n'avons pas encore détecté de signal de détresse.
Bize bu son acil durum mesajının kopyasını gönderin, kumandan.
Envoyez-nous une copie de cette dernière transmission Mayday, commandant.
Vuruldular, acil durum konuşması elimizde.
Ils ont été abattus, nous avons reçu un appel de détresse.
Acil durum, acil durum, acil durum. Burası, Echo-Bravo-Dokuz.
Ici Echo-Bravo-Neuf.
Acil durum çağrısından gelen sesi ayırabildim.
J'ai pu isoler le son depuis l'appel de détresse.
Bu dâhil tüm acil durum senaryolarını hesap ettik.
On a pensé à tous les scénarios d'urgence, celui-ci inclus.
Evet, ama o acil durum bir İntikamcı'nın ölümü halindeydi.
Oui mais cette urgence devait être la chute d'un avenger.
MAYDAY acil durum!
Urgence!
- Bu bir acil durum tahliyesi.
Évacuation d'urgence. Quoi?
5021 Acil durum.
Urgence 5021.
İnterneti çökerttiğini burada mı hatırlatmam gerekiyor acaba? Acil Durum Uyarı Sistemi'ni duymuş muydun?
C'est le moment où je me souviens que tu as détruit internet?
Acil durum numaranız, kimseniz yok mu?
Vous n'avez pas de personne à prévenir en cas d'urgence?
Bu gece etkili olacak akşam 8 itibariyle şehir genelinde acil durum sokağa çıkma yasağı ilan edelim diyenler?
Tous ceux en faveur d'imposer un couvre-feu d'urgence à partir de 20 heures, effectif dès ce soir?
- Acil durum olmasa aramazdım.
Si j'ai appelé, c'est que c'est une urgence.
- Acil durum var.
- Dégage!
Acil durum var.
- C'est une urgence.
- Acil durum.
- Urgence.
- Bizimle kalın. - Acil durum ünitesine götürün.
Amenez-le en soins intensif, chariot 2.
Bu yasal bir tıbbi acil durum.
C'est une urgence médicale légitime.
Acil durum.
Une urgence.
Acil durum jenaratörlerimiz devreye girecek son üç.. iki...
Les générateurs d'urgence vont prendre le relais dans 3... 2...
Acil durum tatbikatı hazır.
Exercice d'urgence entamé.
Dışarıya açılan bir acil durum vanası var mı? - Sistem arızalanırsa diye?
Vous avez une soupape de secours qui donne sur un conduit extérieur au cas où le système lâche?
Tüm felaketleri yoluna koyma açısından acil durum yönetim kurulu gibiyim.
Je suis un peu comme l'Agence fédérale des situations d'urgence à réparer tous ces désastres.
Acil Durum Uyarı Sistemi'ni duymuş muydun?
Jamais entendu parler du Système d'Alerte d'Urgence?
Gitmem gerekiyor, acil durum.
Je dois y aller, c'est une urgence.
Bu bir acil durum!
C'est une urgence!
Bana acil durum olduğu söylendi.
On m'a dit qu'il y avait une urgence.
Scammonden Yolu'nda acil durum var. Kirsten'e bir şey olmuş.
On a un code zéro, Scammonden Road, c'est Kirsten.
Acil Durum Cevap Testi.
Mesures d'intervention d'urgence.
Acil durum protkolünü uygulayın.
Procole d'urgence.
Acil durum ne?
C'est quoi l'urgence?
Madem bu kadar acil bir durum neden haberlerde bundan bahsedilmiyor?
S'il y a une telle urgence, pourquoi n'y a-t-il aucune info dessus?
Klasik erkek tripleri. " Şehirde acil bir durum var.
C'est pour t'empêcher de coucher avec Matt. " Nous sommes dans une grosse ville
- Evet, acil bir durum oluştu.
nous avons une urgence.
Kendisi çok üzgün. Acil bir durum çıktı. Bu yüzden seni Merkez'e ben götüreceğim.
Elle est vraiment désolée, mais une affaire vient d'arriver, donc je dois t'amener au poste.
Acil bir durum bu.
C'est ça l'urgence.
Uzun süreli bir müvekkilinin toplantısını kaçırmışsa ya sen batırdın demektir ki bunu asla yapmazsın ya da bana söylenmeyen çok acil bir durum var.
Il a manqué une réunion avec un client, soit tu as merdé, ce qui n'arrive pas, soit il y a une urgence que j'ignore.
Acil bir durum olduğu için o toplantıyı iptal etmeyi unuttum.
J'ai oublié d'annuler le rendez-vous Parce qu'il y a eu une urgence. C'est quoi?
Dostum bu acil bir durum!
C'est un 10-33, mon vieux.
Sevdiğiniz birinin acil bir durum için paraya ihtiyacı olmuştur ve ona yardım etmek istemişsinizdir.
Quelqu'un que vous aimiez avait besoin d'argent d'urgence et vous vouliez à tout prix l'aider.
Acil bir durum olursa.
En cas d'urgence.
Şartlı tahliyenin tek özrü, acil bir durum.
La seule excuse pour enfreindre une liberté surveillée c'est une urgence.
Acil bir durum gibi görünmezse ikimiz de hapse gireriz.
Si ça a pas l'air d'une urgence, on ira en taule.
- 911 acil. Durum nedir?
911, quelle est votre urgence?
Acil bir durum olması durumunda senin türünü takip etmeye yarıyor.
Ça nous permet de suivre les nôtres en cas d'urgence.
İlgilenmem gereken acil bir durum vardı.
Il y avait un truc urgent dont je devais m'occuper.
Sesim muhtemelen acil bir durum varmış gibi geliyordur ama yok.
Ça sonnera peut-être comme une urgence mais ça ne l'est pas.
durum 69
durumu 30
durumlar nasıl 26
durumu ne 21
durum nedir 160
durumu iyi 83
durumu nasıl 335
durumu iyi mi 40
durum bu 36
durum şu 37
durumu 30
durumlar nasıl 26
durumu ne 21
durum nedir 160
durumu iyi 83
durumu nasıl 335
durumu iyi mi 40
durum bu 36
durum şu 37