Ama o zamana kadar Çeviri Fransızca
386 parallel translation
Ţu ana güçsüz ama o zamana kadar toparlar.
Il est faible, mais il sera sur pied.
Ama o zamana kadar ortaya çıkmazsa haberi gazetelere bildireceğiz.
S'il ne réapparaît pas, la presse sera informée.
- Kar yağacak ama o zamana kadar dönmüş oluruz.
- Il va neiger, plus tard... mais on sera de retour.
Ama o zamana kadar kendi senaryomu oluşturmaya başlamıştım.
Cependant, j ; avais commencé á concocter ma propre intrigue.
Ama o zamana kadar Leo çoktan çıkmış olacak. Hikayenin sıcaklığından eser kalmayacak.
En attendant les amis, Léo sera sorti, et l'histoire sera fini, terminée, rideau!
Ama o zamana kadar ismini duymak istemiyorum.
Mais en attendant, je ne veux plus entendre parler de toi.
Ama o zamana kadar sana şunu armağan edeyim.
En attendant, voici pour vous.
Ama o zamana kadar siz savaşınızı kaybetmiş olacaksınız.
Mais d'ici là, vous aurez perdu la guerre.
Ama o zamana kadar...
Mais en attendant...
Bu, soruşturmada ortaya çıkacaktır ama o zamana kadar, olaya karışan herkesin ruhsatına el koyulacak. - Soruşturma ne zaman olacak?
L'enquête le prouvera, mais jusque-là, aucun de vous n'aura de licence.
Zamanla Earl olacaksın ama o zamana kadar Lord Fauntleroysun
Un jour, tu deviendras comte de Dorincourt. Mais jusque-là, tu es Lord Fauntleroy.
Ama o zamana kadar baş ağrım geçer.
Ma migraine sera passée.
Ama o zamana kadar, kendimi kaptırıp, kuru ve paslı boğaza karşı... verdiğim savaşta, elimden gelenin en iyisini yapmaya devam edeceğim.
En attendant je continuerai à m'adonner à la boisson et à faire de mon mieux avec ce matériel pourri et rouillé.
Belki. Ama o zamana kadar adını duymak istemiyorum.
Peut-être... mais en attendant, je préfère ne rien savoir de lui.
Ama o zamana kadar, bu dağınıklığı temizleyin.
Pour l'heure, remettez tout en ordre!
Belki herkesten sorun olmayacağına dair bir not alırsan, düşünebiliriz ama o zamana kadar, defol git seni elit dernek pisliği.
Si chacune de ces personnes te donne un mot... disant qu'ils sont d'accord, on changera peut-être d'avis. En attendant, dégage espèce de pourri élitiste de fraternité.
Eminim herkes çok mutlu olmuştur. Evet, ama o zamana kadar her şeyin farkına varmışlardı. Bunu çok düşünceli bir şekilde halletmişsin.
Le père de Karnas était le chef d'une de ces familles, qu'une autre tribu avait assassiné.
- Ama o zamana kadar istediğini almıştın.
- Car tu avais obtenu ce que tu voulais.
Polise haber verdikten sonra,..... binanın altını üstüne getirip bu adamı bulabilirsin..... ama o zamana kadar, planı aksatma!
Ensuite tu pourras tout casser pour retrouver cet homme. Jusque-là, on ne change rien à notre plan.
Ama o zamana kadar içelim.
En attendant ce jour, bourrons-nous.
Ama o zamana kadar okula devam edeceksin.
Mais en attendant ce moment, tu continueras tes études.
Ama o zamana kadar harekete geçmeyecek olursanız, çok geç olabilir.
Si vous n'agissez pas d'ici là, le pire va se produire.
Ama o zamana kadar Agnes arada gelip size bakacak. Endişe etmeyin.
Mais en attendant, tu sais que Agnes vous surveille, alors... soyez sage!
Ama o zamana kadar o zamana kadar sen Mike Lowrey'sin.
Mais jusque là... jusque là... tu es Mike Lowrey.
Bir, iki gün içinde iyileşir, ama o zamana kadar...
Elle devrait être sur pied dans un jour ou deux, mais d'ici là...
Ama o zamana kadar nankörlük etmeyeceğim sevginize karşı onu sevgi bileceğim.
Mais d'ici là, je reçois en ami votre offre d'amitié et je la respecterai.
Ama o zamana kadar burada birçok arkadaşım olmuştu.
Je ne voulais pas partir sans avoir remboursé mon prêt étudiant.
Ama o zamana kadar özgür olacaksın.
Mais, jusque-là... vous aurez votre liberté.
Ama o zamana kadar, yakalanması daha da zorlaşacak çünkü nasıl öldüreceği konusunda incelik kazanacak yeterli vakti olacağı gibi ortaya çıkmaktan nasıl kaçacağı konusunda da ustalaşacak.
Mais là, il sera plus difficile à attraper. Il aura eu le temps de peaufiner sa façon de tuer, mais aussi de nous éviter.
Öğleden sonra işim var, ama o zamana kadar boşum.
J'ai bien une pelouse cet après-midi, mais jusque là, je suis libre.
Ama o zamana kadar, dostum bunu hakketmek zorundasın.
Mais avant, mon cher, il faut le mériter.
Ama o zamana kadar cebinde para olmazsa sen benim olursun.
Mais si tu n'as pas tout d'ici là, alors tu m'appartiens.
Ama o zamana kadar, benim himayemdesin. Eğer Jerry Springer'ın karavanında bir serseri ile... kırıştırıp beni küçük düşürürsen rezil olurum.
En attendant, il n'est pas question que tu me mettes dans l'embarras avec de sombres histoires de mœurs.
Ağzınızdan yel alsın ama zaten o zamana kadar Durand yakalanır.
- Merci beaucoup. Mais votre ami se fera pincer avant.
Bak Nick, sana daha önce o kadar şey getirdim ama bu zamana kadar hiç isim sormadın.
Tu m'as jamais demandé de nom avant.
O zamana kadar Neeley'e yeni ayakkabı almak zorunda kalabiliriz. - Ama anne.
Si ton frère n'a pas besoin de chaussures.
Ama o zamana dek, Bay Boot bugüne kadar sahip olduğunuz en iyi gazeteciniz olacağım.
Mais jusque-là, M. Boot, vous avez devant vous le meilleur journaliste que vous ayez jamais vu.
O zamana kadar onu çıkarırız ama, değil mi?
Mais nous l'aurons fait sortir avant ça non?
Eğer o zamana kadar yaşarsam. Sen takip ediliyorsun, evet, ama onların üzerinde bir iz bıraktın.
Tu as laissé ta marque sur eux.
Size tekrar başka bir yığın gönderelim dedik, ama maalesef hiç kalmamıştı. O zamana kadar filizler büyüyüp çoktan bambu olmuştu.
Les pousses avaient trop mûri.
Ama en azından o zamana kadar güvendeyiz.
Nous serons saufs jusque-là.
Ama o da olacak... O zamana kadar, size yardım edecek olan cesur Alman tüccarları ihtiyaçlarınızı karşılayacaktır.
D'ici là, pour vos besoins, adressez-vous aux braves marchands Saxons, qui s'en chargeront.
O zamana kadar biraz tuhaf olacak ama...
Ce sera un peu étrange d'ici là, mais...
O zamana kadar belki beni sever. Ama çok geç olacak. Ben bile büyümüş olacağım!
Peut-être alors c'est elle qui m'aimera, ce sera trop tard, ce sera ma vengeance.
Evet, ama, o zamana kadar bizimlesin, tamam mı?
Oui, mais jusque-là, tu es avec nous. Compris?
Ama hava sirkinin sahibi Otis Bigelow kuş adamının döneceğine söz verdi. O zamana kadar tüm Los Angeles merakla bekleyecek.
Otis Bigelow a cependant promis un retour de l'homme pour lequel Los Angeles se passionne.
O zamana kadar bekleyeceğim. Ama bir dakika bile fazla değil.
Je t'attendrai jusque là, mais pas une minute de plus.
Beni yendin. Edo'da ağzının payını verirdim ama hayatını riske atarak yaşadığın için o zamana kadar yaşaman zor gibi.
Tu as gagné. mais l'histoire peut bien s'achever ici.
Ama eminim. Kesinlikle eminim ki o zamana kadar hazırlanmış oluruz.
Elle me semble être dans un siècle mais je suis positivement certaine qu'elle arrivera avant... que nous y soyons suffisamment préparées.
Ama o kadar az kokain için, bence harcanacak zamana değmez.
Mais avec si peu de coke, vous perdez votre temps.
Sonunda kapıyı kırıp kilidi değiştirirler ama ben o zamana kadar gitmiş olurum.
Ils changeront la serrure, mais je serai déjà loin.
ama oldu 35
ama öldü 33
ama orada 22
ama olsun 39
ama o 292
ama onu seviyorum 24
ama ona 20
ama onlar 41
ama olmaz 38
ama onun 17
ama öldü 33
ama orada 22
ama olsun 39
ama o 292
ama onu seviyorum 24
ama ona 20
ama onlar 41
ama olmaz 38
ama onun 17
ama olmuyor 24
ama olamaz 19
ama olabilir 19
ama öyle 102
ama o zaman 25
ama önce 166
ama o benim 18
ama olacak 26
ama olmadı 51
ama önemli değil 67
ama olamaz 19
ama olabilir 19
ama öyle 102
ama o zaman 25
ama önce 166
ama o benim 18
ama olacak 26
ama olmadı 51
ama önemli değil 67