English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ A ] / Anladım efendim

Anladım efendim Çeviri Fransızca

295 parallel translation
- Anladım efendim.
Très bien.
Anladım efendim.
- Je vois, monsieur.
Anladım efendim.
Je comprends, lieutenant.
Sanırım anladım efendim. Her an için ulaşılabilir olmanı istiyorum.
Je veux que vous soyez disponible.
Evet efendim, anladım efendim.
Bien, Monsieur. Je comprends.
Nerede yanlış yaptığımı anladım efendim.
Je sais où j'ai péché, monsieur.
Evet, anladım efendim.
Oui, je vois, monsieur.
Anladım efendim, sağ olun.
Je vois. Merci, monsieur.
Şimdi anladım efendim! Şimdi anladım!
Je vois ce que vous voulez dire!
– Anladım efendim.
– Je vois, Monsieur.
Sizi çok iyi anladım efendim.
J'en prends bonne note.
Anladım efendim!
Ça ne fait rien.
- Anladım, efendim.
Je comprends, Monsieur.
Ona yaklaştığını görür ya da duyarsam, cesedini kızgın çöldeki akbabaların merhametine bırakırım! - Anladın mı? - Evet efendim.
Si je vous vois de nouveau avec elle, votre misérable carcasse rôtira au soleil du désert et sera la proie des vautours.
Anladım, efendim.
- Oui, inspecteur.
- Anladın mı? - Evet, efendim.
- C'est compris?
Mareşal'e Ekselansları diye hitap edeceksin, anladın mı? Tamam efendim.
Quand vous parlez au maréchal, dites "Excellence".
Kimisi anladığımı söyler, kimisi de anlamadığımı efendim.
Certains disent oui, d'autres non... que pensez-vous de ça?
Pop'un, anladığım kadarıyla sorunun ne olduğu hakkında fikirleri vardı. Evet, efendim.
Je crois que Pop savait ce qui n'allait pas.
Gitmeye çalışırlarsa korumaların onları tutmasını sağlayın. Anladınız mı? - Evet efendim.
Que les gardes les retiennent s'ils essaient de partir.
- Anladım efendim.
- Et après, qu'est-ce que je fais?
Ona cezasını köyün polisi versin. Anladın mı? Evet, efendim.
Que la police du village s'occupe de lui.
Sizi doğru mu anladım, efendim? Bu genç bayanı kulübe alma isteğim sizin tarafınızdan geri mi çevriliyor acaba?
Dois-je comprendre par là que vous m'interdisez d'entrer dans ce club avec elle?
- Anladığım kadarıyla yolda bazı güçlüklerle karşılaşmışsınız. - Evet, efendim.
- Vous avez eu des ennuis en route.
Şimdiye kadar iki kelimeyi anladım, efendim. "Su" ve "Bağlantı".
Je n'ai déchiffré que deux mots, "eau" et "connexion".
- Anladınız mı? - Evet efendim.
Oui, madame.
Yani, efendim anladığım kadarıyla, bu nehir mavnasını manavların işleri görülsün diye dünyanın öbür ucuna götürüyoruz.
Eh bien, il semble que nous allons voyager à bord de ce chaland pour parcourir la moitié du monde à la demande d'un épicier. J'ai une vision bien différente des choses.
Anladığımı sanmıyorum efendim.
Je ne sais pas trop...
Anladığımı sanmıyorum, efendim.
Je ne comprends pas, monsieur.
Anladım efendim.
- Je comprends, Monsieur.
- Anladın mı? - Evet efendim.
- Oui monsieur.
Senin söylediklerini anladığımı sanmıyorum, efendim.
Je ne crois pas comprendre ce que vous essayez de me dire.
Anladım, efendim.
Je comprends, monsieur.
- Anladın mı beni? - Evet, efendim.
- Vous m'avez compris?
Anladım, efendim.
Oui, commandant.
Bir daha yapma. Anladın mı? Evet, efendim.
Oui, commandant.
Evet efendim, anladım.
Oui, monsieur, je comprends.
- Soruyu anladınız mı? - Evet efendim.
Vous avez compris?
Anladım, efendim.
En effet, Madame.
Anladım, efendim.
J'ai compris, monsieur.
Evet efendim, eminim anladılar.
J'en suis sûr, M. le juge.
Çok iyi anladım, efendim.
Monsieur, je vous ai très bien compris.
- Anladın mı Jessie? - Evet, efendim.
Compris?
- Tamam efendim. - Yok, üç saat çünkü geri dönüp, her şeyin yolunda olup olmadığına bakacağım. Anladın mı?
Trois heures et je reviendrai vérifier de temps en temps.
- Anladın mı? - Evet efendim!
Je veux cette écurie impeccable pour 9 heures demain matin.
Kılıcı birden elinize tutuşturarak alışık olduğunuz şekilde olmanızı sağladım, efendim. Sanırım, anladınız.
Vous voyez donc qu'une épée de plus ou de moins suffit à hypothéquer cette formation.
- Anladın mı? - Evet, efendim.
- C'est d'accord?
Evet efendim! Çok iyi anladım!
Très clair, monsieur!
- Evet, efendim. Bunu anladım, ama siz oradaydınız.
Je comprends bien, mais vous y étiez.
- Anladın mı? - Evet efendim.
Vous m'avez compris?
Anladım, efendim.
Oh, oui, je comprends, monsieur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]