Anladınız Çeviri Fransızca
5,958 parallel translation
Siz iki gerzek yaptıklarınızın sizi Thinman yapmadığını anladınız.
Vous réalisez que ce que vous faites ne fait pas de vous Thinman?
- Anladınız mı?
Vous comprenez?
Anladınız mı
Compris?
Size verdiğim şeyi nasıl kullanacağınızı anladınız mı?
Comprenez-vous comment utiliser ce que je vous ai donné?
Bayan Wirth, size verdiğim şeyi nasıl kullanacağınızı anladınız mı?
Mme Wirth, comprenez-vous comment utiliser ce que je vous ai donné?
Böyle bir şey, anladınız mı?
Comme ça, vous voyez?
Anladınız mı?
Elle me rend dingue en ce moment.
Anladınız mı Django unch...?
Django Unchai... bref,
Haklarınızı anladınız mı?
Comprenez-vous ces droits?
Bu Hailee'nin en önemli gecesi beni anladınız mı?
C'est la soirée d'Hailee, vous m'entendez?
Anladınız mı beni?
Tu comprends ça?
Tanrım, yani istekli olmamızı ve her şeyi anlıyorum ama vücut açısından problemimiz var ne dediğimi anladınız mı?
Bon Dieu. On a la motivation et tout le reste, mais on ne fait vraiment pas le poids, vous n'êtes pas d'accord?
- Nereden anladınız?
- Qu'est-ce qui m'a trahi?
Anladınız bence.
Vous êtes excusé.
Bence ne dediğimi anladınız siz.
Je pense que vous savez ce dont je parle.
- Yanlış anladınız.
- Vous vous méprenez.
Gramer esprisi. Anladınız siz.
- Blague de grammaire, t'as capté.
Bırakın... Anladınız işte.
Et encore moins... vous savez.
Bir filmde, aslan terbiyecisini oynuyor olabilirim. Anladınız işte.
Je suis dresseur de lions dans un film.
Galiba alternatif yaşamlarınızı görüp oradakiler kadar iyi durumda olmadığınızı anladınız, ha?
On dirait que vous avez vu que vos autres vies étaient mieux.
- Ne vakit kaybıydı ama? Anladınız mı?
Ooh, mec, quelle perte de temps.
Cadde ile Adams ve 2. Cadde ile Kingsley arasında bir alanı koruyacağız. Güvenli bir nokta oluşturmalıyız, beni anladınız mı?
On va établir un périmètre avec des points de contrôle à la 5ème et Adams, 2ème et Kingsley.
Anladınız mı?
Vous comprenez?
Anladınız mı?
Vous voyez?
Demek istediğimi anladınız mı?
Tu vois ce que je veux dire?
Yöneticimizin biraz beyni durmuş durumda, -... anladınız mı?
Notre manager a un truc genre, un pet au casque.
Jasper küçük kardeşinden emir aldığı sürece siz de benim emrimdesiniz, anladınız mı?
en premier lieu. Tant que Jasper prend ses ordres de sa petite sœur, vous prendrez les ordres auprès de moi, vous entendez?
Yanlış anladınız, Nigel böyle bir şey yapmaz.
Tu as tord. Nigel n'aurait pas fait ça.
Anladınız mı?
Vous m'entendez?
Aman neyse. Siz anladınız.
Bon, vous avez compris.
Tamam mı? Anladınız mı?
C'est clair?
Söylenecek bir şey yok, sorunlarımız var. Anladın mı, Toni?
Personne doit pouvoir dire qu'on crée des problèmes.
Anladınız mı?
C'est clair?
Bayan Wirth, lütfen kocanıza anne olarak şimdiye kadar anladığınız şeyleri anlatın.
Madame Wirth, dites à votre mari ce que vous comprenez, en tant que mère.
- Harry bak bu neden beraber çalışamayacağımızın kanıtı bak anladın mı?
Harry, tu comprends? C'est exactement pour ça qu'on ne peut pas travailler ensemble...
Şu an söylediğim her şeyi yanlış anladınız.
Vous déformez tout ce que je dis, là.
Sanırım, siz ikiniz baya iyi anlaşabilirsiniz... eğer, ımm, yani tanışmanız falan anladın mı?
Je crois que vous allez bien vous entendre... juste faire connaissance...
Efendim, kitabınızda at bakımı sayesinde, Amerikalı çiftçilerin işlerinin ne kadar zor olduğunu anladığınızı söylediniz.
Dans ton livre, tu dis que le dressage t'a appris combien c'est dur pour les agriculteurs américains.
Daha da ötesinde anladığımız Bayan Parker'la aranızda yakın bir ilişki mi var?
Nous avons aussi cru comprendre que Mme Parker et vous êtes proches?
Anladım. Zavallı hasta bir kızın saçmalıkları aklının açıklayamadığı şeyleri tanımlayacak.
Les divagations d'une pauvre fille malade vous aiderons à identifier ce que la raison ne parvient pas à expliquer.
Anladım, peki ne zamandır buradasınız?
Donc, vous êtes ici depuis...?
Anladığım kadarıyla elinizden kaçırdığınız adam sizi oraya yönlendirdi.
J'ai compris que le ravisseur, que vous avez perdu, vous a conduit ici.
Anladınız mı?
D'accord, les gars?
Claire'in açığa çıktığını anladığımız andan itibaren orjinal plana sadık kalacağımızı mı sandınız?
Tu penses sérieusement que nous avons gardé notre plan de départ alors nous ayons su que tu avais compromis la pauvre Clare?
Ve sen Dot annenizin, sizin o taze yaralarınız açılmadan iki gün önce öldüğünü ben bile anladım.
- Et Dot. Même moi je sais... que ta mère est morte deux jours avant que tu sois trouvée avec tes blessures.
Yoksa yine beni kuleye hapsettiğiniz, sonra benim kaçtığım, daha sonra da siz ikinizin benim kendi başımın çaresine bakabildiğimi anladığınız hikayeye mi döneceğiz?
On peut faire ce truc où vous m'enfermez dans la tour, je m'échappe, c'est le drame, et puis vous réalisez alors que je peux prendre soin de moi.
Anladığıma göre babanız, ameliyattan sağ çıkmayı başaramamış, bu doğru mu?
J'ai cru comprendre que votre père n'avait pas survécu à l'opération, est-ce exact?
Anladığım kadarıyla avukatsınız.
Là, je comprends que vous êtes une - avocate.
Söylediklerinizden anladığıma göre, bu alanda geçmişteki başarısızlıklarınızın Cardiff PC program'da bir şekilde öncü olmanızı sağladı?
Vous dites que vos échecs passés dans ce domaine vous qualifient pour diriger cette section?
Rose'un şimdiye kadar yaptığı seçimleri anladığınızı sanmıyorum.
Je ne crois pas que vous compreniez les choix que Rose a fait jusqu'ici!
Esasında ben... Burada bir risk aldığınızı anladığınızdan emin olmanızı istiyorum hanımefendi.
Je veux être sûr que vous compreniez les enjeux, Madame.
anladınız mı 673
anladım 3457
anladim 18
anladın mı 3957
anladin mi 16
anladın 107
anladın mı beni 67
anladın mı şimdi 18
anladım efendim 33
anladım ki 24
anladım 3457
anladim 18
anladın mı 3957
anladin mi 16
anladın 107
anladın mı beni 67
anladın mı şimdi 18
anladım efendim 33
anladım ki 24