Anladınız mı Çeviri Fransızca
4,447 parallel translation
Sendikalara greve gitmelerini söylerken, uzun bir süreç için hazır olmalarını da söyledim anladınız mı?
Quand j'ai dit aux syndicats de faire grève, je leur ai dit que ça serait long.
Anladınız mı?
Vous comprenez?
Hiç kimseyi vurmayacaksınız.Anladınız mı!
Si quelqu'un force le passage, tire!
Anladınız mı
C'est clair? - Bien, bien, bien.
Parmar'ı öldürmek için doğru zaman değil, anladınız mı?
C'est pas le moment de tuer Parmar.
- Anladınız mı?
- Compris?
Sadece bebek bakıcısı olmayacaksınız. Anladınız mı?
Ce n'est pas seulement etre une nounou.
Demek istediğimi anladınız mı?
Vous comprenez?
Anladınız mı?
Compris?
Size okuduğum hakları anladınız mı?
Avez-vous compris les droits que je viens de vous citer?
Anladınız mı?
Vous avez compris?
- Ne demek istediğimi anladınız mı?
Vous voyez ce que je veux dire? Hein?
- Anladınız mı?
- Vous avez compris?
Anladınız mı?
Est-ce que vous comprenez?
- Anladınız mı?
- Vous comprenez?
Kızı tanıdığım yok, anladınız mı?
Je ne connais pas cette fille. J'ai un boulot,
Bir daha restore tarihini değiştirirseniz başka biri bulurum, anladınız mı?
Alors, si vous décommandez encore une fois, je m'adresserai ailleurs.
- Anladınız mı?
- C'est compris?
- Anladınız mı?
- Si? - Un-huit-cinq.
- Anladınız mı?
Blague d'Obama.
- Anladınız mı? - Derdin ne senin Justin?
Qu'est-ce qui ne va pas chez toi, Justin?
Ben bütün kadınların biyolojik arzularının birer kölesi olduğunu söyledim. Anladınız mı?
Je disais que TOUTES les femmes sont esclaves de leurs besoins biologiques, vous voyez?
Söylediklerimi anladınız mı?
Comprenez-vous ce que je viens de vous dire?
Ne dediğimi anladınız mı?
Vous voyez c'que j'veux dire?
Sanki bir şey olmamış gibi anladınız mı?
L'air de rien.
Anladınız mı?
Comprenez-vous?
Sanırım yanlış anladınız.
Je... Je pense que vous vous trompez.
- Bayan Goldwater yeni göğüslerinin kızının düğününe yetişmeyeceğini öğrenince bana bağırdı. Anladım.
- Mme Goldwater m'a crié après parce qu'elle aura pas ses nouveaux seins pour le mariage de sa fille.
Ve sonra anladık ki, eğer sadece "evet" deseydik o ses bize hayatımızın anlamını söyleyebilirdi. O ses, bize özel çağrımızı söyleyebilirdi. O ses, bize bir var oluş amacı verebilirdi.
Et nous avons su qu'il nous suffisait de répondre oui pour que la voix nous dise le sens de notre vie, pourquoi nous sommes ici-bas et nous donne une raison d'être.
Peşime araba, helikopter, takip cihazı takarsan kızı kafasından vururum. Anladın mı?
Pas de poursuite, d'hélice, de pistage ou la fille en prend une en pleine tête.
Anladınız mı?
C'est clair?
Sırada biz varız, anladın mı?
- Tu ne peux pas sortir. - On est les prochains.
Şişenin çıkardığı ses neredeyse müzikaldi ve anladım ki, müzik yapmak için elektriğe ihtiyacımız yok. Ya da herhangi bir enstürmana.
Et le son que ça faisait était presque musical, et ça m'a fait penser, on n'a pas besoin d'avoir de l'éléctricité pour faire de la musique.
Dikkatli olmanız lazım, anladın mı?
Soyez prudentes, d'accord?
- Anladınız mı?
- Nickel!
- Durumun aciliyetini anladığınızı umarım.
J'espère que vous avez clairement dit que c'était urgent.
Sanırım ne olacağını anladınız...
Eh bien, je pense que vous comprendrez.
Sonra cinayeti para için işlemediğini anladım. Kızın yüzündendi.
et puis j'ai réalisé vous ne l'avez pas tué pour l'argent mais à cause d'elle.
Anladığım kadarıyla Bay Augustine, buraları avucunun içi gibi bilen birine aşırı derecede ihtiyacınız var.
Il me semble maintenant, Mr. Augustine, que vous avez désespérément besoin d'une homme du coin qui connaît bien le pays.
Anladım. - Anladınız.
Vous avez compris.
En son kız arkadaşın travestiydi. Hemen anladım.
Son ex était un travesti, je l'ai vu dès le début.
Ama patronlarımızın birbirlerini tam olarak anladığına emin olmak için bizim sohbet etmemiz gayet iyi oluyor.
Mais c'est utile quand nous on peut discuter et faire en sorte que nos patrons se comprennent complètement.
Bizde diğer davalara başlarız, anladın mı?
On doit passer à d'autres affaires.
Casey, biz onu kaldırırken sen de elini burada tut yoksa yaptıklarımız boşa gidecek. - Anladın mı?
Casey, pendant qu'on le soulève, laisse bien ta main là, sinon ça va demander une remise en état.
Ne demek istediğimi anladınız mı?
( rires ) Est-ce que tu as compris ce que je voulais dire?
- Sizi çok iyi anladığımı düşünüyorum, bu adama beş atış yaptınız ve her seferinde ıskaladınız.
Je pense que je comprends très bien que - - vous avez eu 5 chances avec ce gars. et que vous les avez toutes raté. A présent, vous voulez mon aide.
Anladınız mı?
T'as compris?
Anladınız mı?
Vous voyez?
Sonra şarkınızı duydum ve anladım.
Et puis je vous ai entendu chanter, et j'ai compris.
Anladım. Şimdi bu kadının kendi egosu yüzünden polisi amaçsız bir kovalamacaya göndermesini istemiyorum.
je comprends maintenant je preferais juste qu'elle n'envoie pas la police dans une chasse sauvage à l'oie
Beni dikkat dağıtan kız yapıyor, anladın mı?
Il me laisse être la fille qui est distrayante, tu vois?