English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ A ] / Az bekle

Az bekle Çeviri Fransızca

258 parallel translation
Bekle, biraz bekle, az sonra öcü sana gelecek bıçağıyla birlikte. Küçük parçalar kesecek, SENDEN!
Attendez juste un instant, le vilain homme en noir va venir avec son petit hachoir, il vous coupera!
Bekle, biraz bekle, az sonra öcü gelecek...
Dans un instant, le vilain homme en noir va venir.
- Evet. Az bekle.
- Une minute.
- Şu ana kadar komik değil, ama az bekle.
- Ce n'est pas encore drôle, attendez.
Az bekle.
Attendez.
Az bekle.
Tu vas voir.
Az bekle
Attends.
Az bekle, şunu izlemek istiyorum.
Un instant, je ne veux pas rater ça.
Az bekle, Ralph!
- Attends!
Flick, az bekle burada.
Attends-moi, Flick.
Az bekle, Anne.
Une seconde, maman.
Az bekle.
Attends une minute.
Az bekle bakalım Beş'in Üç'ü.
Attendez un instant, Trois sur cinq.
az bekle. bi bırak.
Attends. Laisse.
Biraz bekle... az dur.
Attends une seconde.
- Az bekle. [TV] Neden haber vermedin bana?
Attendez.
- Kırmızı ışıkta geçtiniz. - Az bekle.
Vous avez grillé un feu rouge.
Az bekle.
Attends.
- Az bekle, az bekle. Dur biraz.
On leur dit pour le chien et ça va les achever.
Orada. - Az dur. Bekle!
Un imperméable.
Tamam, az bekle.
Tu viens?
En azından sabaha kadar bekle.
Attendez au moins jusqu'au matin.
Az bekle.
Une minute.
- Bekle az. - Tamam.
Un instant.
En azından Kontes'e geminin yerini söyleyinceye kadar bekle.
Attends au moins qu'il dise à la comtesse où est le navire.
Az bekle.
- Attends.
Ama bekle, bunun için çok az istedim.
Mais tu n'as pas assez d'argent.
Max, en azından bir gün bekle.
Max, attends au moins un jour.
Jimmy bekle. Olumlu bir şey olmasa da, en azından bronzlaşıyoruz burada.
Jimmy, arrêtez une seconde, S'il n'y a rien d'autre, on peut bronzer,
Kahretsin, Doo, bekle az! Burada insanlar görebilir.
Nom d'un chien, Doo!
Bekle Arturo, az sonra geliyorum.
J'arrive, Arturo.
- Az evvel bitirdim - Bekle!
Je viens de rompre!
- Bekle bir. Dinle beni. Dinle az.
Attends, écoute-moi.
Şu anda az. Bir kaç yıl bekle ve o zaman sağlık harcamalarında milyarlardan konuşuyor olacağız.
Attend quelques années, et nous parlerons de milliards de $ en soins de santé.
Bekle biraz. Az önce kendinle çeliştin.
Attends, tu viens de te contredire.
Bu dünyada mutluluğu hiç tatmadığını biliyorum. Ama azıcık bekle.
Je sais que tu n'as pas connu de joie... mais attends...
Bekle az.
Attends!
- Bekle az! - Hayır sen bekle!
C'est incroyable!
Whoa. En azından 140 olana kadar bekle.
Attends au moins que j'atteigne 63 kilos!
Bekle az. Efendim?
Excusez-moi.
Bak, eğer cidden söylemek zorundaysan, en azından doğru zamanı bekle.
Si tu tiens à lui dire, attends le bon moment.
Bekle Az sonra getiririm Orada fanlarınız var sanıyorum
- Vous avez un fan.
Tamam, bekle. En azından izin ver oylayalım.
Procédons à un vote.
Burada bekle. Yüksek Konsey'e danışacağım ve hareketimizin ne olacağını az sonra bildireceğim.
attendez ici. je consulte le grand conseil et je reviens avec un plan.
Az bekle, girsene.
Entre.
Az bekle, az bekle.
Je pars à Bagdad.
Bekle. Tıbbi sözlükte anevrizmaya bakıyorum, acaba az önce bir tane geçirdim mi diye.
Je cherche "anévrisme" dans le dico, je crois que je viens d'en avoir un.
Aslında saatin değişmesi için en azından 1 dakika bekle... Çinde saat kaçtır?
Toujours 15 h. Attends une minute pour que ça change.
Bekle. Az önce bana son iki günde... Michael'a 5 tane mesaj bıraktığını söylemedin mi?
Tu m'as dit avoir laissé 5 messages pour Michael ces 2 derniers jours.
Çok az kaldı biraz daha bekle.
Encore un peu de patience.
Burası bir olay mahalli, aynı diğerleri gibi. En azından, ekip cesetleri alana kadar bekle.
C'est une affaire comme une autre.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]