Ben de öyle sanmıştım Çeviri Fransızca
87 parallel translation
Laura Karga'yı biliyordu. Ben de öyle sanmıştım, ama o değil.
Laura connaissait le Corbeau, je l'avais deviné.
Ben de öyle sanmıştım.
Du moins, je le croyais.
Ben de öyle sanmıştım ama seni aradığımı nasıl bilsin?
C'est ce que je me suis dit aussi... mais comment a-t-il su que je t'avais téléphoné?
Ben de öyle sanmıştım.
Je le pensais aussi.
Evet, ben de öyle sanmıştım.
Oui, c'est bien ce que je pensais.
- Ben de öyle sanmıştım.
- C'est ce que je pensais.
- Ben de öyle sanmıştım zaten. Sizinle Ratisbon'un ardından bir kez karşılaşmıştık.
Je vous ai rencontré un jour, après Ratisbonne.
Ben de öyle sanmıştım. Ayrıca bir insan cesedi bulduk.
Nous avons également découvert le corps d'un homme.
Ben de öyle sanmıştım.
Je crois que je l'étais.
Ben de öyle sanmıştım.
C'est bien ce que j'avais compris.
Ben de öyle sanmıştım.
- Pour toi. - C'est ce que je croyais aussi.
15 yıl önce ben de öyle sanmıştım.
Moi aussi, il y a 15 ans.
Ben de öyle sanmıştım ama kız onu tanımıyordu.
- Elle ne le connaissait pas.
Başta ben de öyle sanmıştım. Ama bu sabah yönetici beni daireye soktu. Kimse oturmuyordu.
C'est ce que j'ai cru, mais le concierge m'a montré l'appartement au-dessus et personne n'y habite.
Ben de öyle sanmıştım.
Ça parait évident.
- Ben de öyle sanmıştım.
- Moi aussi, je le croyais.
- Ben de öyle sanmıştım. Ama sürpriz!
Je le pensais aussi, mais surprise!
- Ben de öyle sanmıştım.
- Moi aussi.
Evet, ben de öyle sanmıştım.
Oui, c'est ce que je pensais.
Ben de öyle sanmıştım.
C'est ce que je pensais.
Ben de öyle sanmıştım.
Moi aussi.
Ben de öyle sanmıştım.
Je m'en doutais.
Ben de öyle sanmıştım. Sonra Butterfield'dan bu e-posta geldi.
C'est ce que je croyais avant de voir le courriel de Butterfield.
Benim yumruklayana kadar ben de öyle sanmıştım.
Je le croyais aussi, jusqu'à ce que tu me frappes.
Aslında ben de öyle sanmıştım.
Pour ce que ça vaut, j'y ai également songé.
- Üstesinden gelirim - Ben de öyle sanmıştım.
- Je pense pouvoir le supporter.
Ben de öyle sanmıştım.
Je crois pas... Comme quoi?
Ben de öyle sanmıştım.
Ah, je le pensais.
Ben de öyle sanmıştım ama sanki beni tanıyor gibiydin.
Je pensais pareil, mais ensuite j'ai vu cette lueur de reconnaissance sur votre visage.
Bizim birbirinin her şeyini bilen insanlardan olduğunu sandı. Ben de öyle sanmıştım.
il pensé que nous étions le genre de personnes qui nous a dit des choses, comme moi.
Evet, bir süre sanırım ben de öyle sanmıştım.
Oui, et bien, j'ai pensé cela pendant un cours instant moi, aussi.
Ben de öyle sanmıştım.
Je me disais bien.
Öyle mi, ben de, kendim gövdeyim sanmıştım!
Oh, je croyais être un corpuscule!
Evet ben de öyle sanmıştım.
Je m'en doutais.
Dolu olacağını sanmıştım. - Ben de öyle.
Je pensais que ça allait être bonde.
Ben de bana öyle geliyor sanmıştım.
Zut, moi qui espérais que je me faisais des idées.
Eh, ben de öyle dediğini sanmıştım zaten.
Bon... c'est bien ce que je pensais.
Evet. Ben de öyle sanmıştım. Bir şey mi buldun?
Il y a plusieurs références à des titres de propriété, de très grande valeur.
- Ben de öyle sanmıştım.
Oui...
Ben de öyle olduğunu sanmıştım.
C'est ce que je pensais.
Yani ben de önce öyle sanmıştım.
C'est ce que je crois aussi.
- Ayrılıyoruz sanmıştım. - Ben de öyle.
- je croyais qu'on s'en allait.
- Ben de öyle söylediğini sanmıştım.
Faire l'amour. Je pensais bien que c'était ce que tu as dit.
Ben de sizin Tanrınız pantolonlara inanmıyor diye öyle yapıyorsunuz sanmıştım.
Je croyais que votre Dieu interdisait les pantalons!
Ah, öyle mi, ben de beni ektin sanmıştın.
Oh, j'vois, je pensai que tu m'avais posé un lapin.
İster inanın, ister inanmayın, benim de iffetsiz ihtiyaçlarım vardı ve birçoğunuz gibi, ben de öyle olduğumu, seçeneğim olmadığını sanmıştım.
Oui, croyez-le ou non, j'avais moi-même des impulsions malpropres, et comme beaucoup d'entre vous, je croyais que j'étais fait comme ça, que je n'avais pas le choix.
Ben de öyle sanmıştım.
Je le pensais, moi aussi.
Evet öyle olduğunu sanmıştım ben de ama hallettim.
Oui, je pensais en avoir. Mais je n'en avais pas.
Ben de başta öyle sanmıştım.
C'est ce que j'ai pensé au début.
Evet ben de öyle dediğimi sanmıştım.
Oui, c'est cela. C'est ce que j'ai cru entendre.
Ben de öyle sanmıştım ama aslında nasıl biri, biliyor musun?
- Je l'ai cru aussi.
ben de seni seviyorum 508
ben de seni özledim 83
ben de seni 212
ben de memnun oldum 71
ben de 4552
ben de istiyorum 74
ben de öyle 1115
ben de senin 21
ben de gidiyorum 77
ben de seninkini 17
ben de seni özledim 83
ben de seni 212
ben de memnun oldum 71
ben de 4552
ben de istiyorum 74
ben de öyle 1115
ben de senin 21
ben de gidiyorum 77
ben de seninkini 17
ben de bilmiyorum 136
ben de biliyorum 56
ben de istemiyorum 51
ben de üzgünüm 58
ben de geliyorum 183
ben de seninle geliyorum 74
ben de varım 59
ben de öyle düşünüyorum 92
ben de öyle düşünmüştüm 378
ben de seninle geleyim 42
ben de biliyorum 56
ben de istemiyorum 51
ben de üzgünüm 58
ben de geliyorum 183
ben de seninle geliyorum 74
ben de varım 59
ben de öyle düşünüyorum 92
ben de öyle düşünmüştüm 378
ben de seninle geleyim 42