Benim için önemli Çeviri Fransızca
3,513 parallel translation
Bu benim için önemli doktor.
C'est énorme pour moi, Doc.
Yine de benim kızımsın ve ister inan ister inanma mutluluğun benim için önemli.
Tu es toujours ma fille, et que tu le croies ou non, je me soucie de ton bonheur.
Bak, sen bunu ciddiye almıyor olabilirsin ama bu iş benim için önemli.
Ecoute, tu ne prends peut-être pas ça au sérieux, mais ce boulot est important pour moi.
Benim için önemli olan şey bu değildir belki de.
Peut être ce n'est pas ce qui est important pour moi maintenant.
- Her ne uydurduysan benim için önemli değil.
- L'histoire que tu préfères me va.
Benim için önemli.
Il est important pour moi.
Ulani kız arkadaşım ve benim için önemli ve ona burada ihtiyacım vardı.
Ulani est ma copine et elle compte pour moi et j'ai besoin d'elle.
Hayır, aslında güvenliğiniz benim için önemli.
Non. En fait, je prend votre sécurité très au sérieux.
Ve kariyerim de benim için önemli.
Et ma carrière est importante pour moi.
Bak, Açılış Gecesinin benim için önemli olmasının tek nedeni seni hayal kırıklığına uğratmak istemememdi.
Écoute, la seule raison pour laquelle le Pop Up était aussi important pour moi c'est parce que je ne voulais pas te décevoir.
Benim için önemli Kimball.
Ça a de l'importance pour moi, Kimball.
Benim için paradan önemli olan tek şeyi istiyor. Takımım, New York Hawks'ı.
Et elle veut la seule chose dans le monde qui représente plus que l'argent pour moi... mon équipe, les New York Hawks.
Senden bir şey rica edecektim, Lin? Benim için çok önemli ama ortaya garip durumlar çıkmasına neden olabilir.
Lin, euh... je... j'ai besoin de te demander une faveur ça me rendrait un grand service mais, je, je sais que ça pourrait être une situation génante
Şampiyonanın senin için çok önemli olduğunu biliyorum ama benim düşüncem arenanın kapatılması yönünde.
Je sais que cette victoire est importante pour toi. Mais mon avis est qu'il faut fermer le stade.
Aile olarak zaman geçirmek benim için ne kadar önemli biliyorsun.
Tu sais comme c'est important pour moi que nous fassions un effort en famille. Bien sûr.
Benim için bu gecenin iyi geçmesinden daha önemli birşey yok, bu yüzden eminim ki mahvedecek bir entrikan vardır.
Rien n'est plus important pour moi que de m'assurer que cette soirée se déroule parfaitement, et je suis sûre que tu as une sorte de plan de destruction.
! Bunun benim için ne kadar önemli olduğunu biliyorsun, ve şimdi bu yolluyu korumak için beni utandırıyorsun?
Tu sais à quel point cette soirée est importante pour moi, et maintenant tu m'humilies en défendant cette traînée?
Çünkü benim için hiç bir şey ailemden daha önemli değildir.
Parce que rien n'est plus important que ma famille.
Pekala, benim oy kullanmam Amerika için çok önemli, ama senin oy vermemi istediğin kişiye kullandığımda mı?
Ok, donc, il est très important pour l'Amérique et tout ça, que je vote, mais seulement si je vote, pour qui dois-je être?
Oğlunun benim için neden bu kadar önemli olduğunu bilmek istiyorsun.
Vous voulez savoir pourquoi votre fils est si important pour moi.
Beni bağımsız bir kadın olarak görmen senin için önemli böylece, bir gün sen de benim gibi olabileceksin.
C'est important que tu me vois comme une femme indépendante, comme ça un jour, tu en deviendras une.
Hediye veya söz yok... Bu altı ay boyunca, seni yanımda görmek benim için çok önemli.
Il n'existe aucun cadeau ou mot... qui pourrait dire, même approximativement, ce que cela a signifié pour moi de t'avoir à mes côtés pendant ces 6 mois.
İkinizden biri benim için çok önemli!
Une d'entre vous est réellement importante pour moi.
Çünkü ben bu konuda oldukça gerginim. Orada olman benim için çok önemli bir şey.
parce que je vais avoir le trac là-bas et t'avoir avec moi.. ce serait génial.
Hayatımdaki yarım yamalak da olsa iyi yaptığım tek şey benim için çok önemli.
C'est la seule partie de ma vie que j'ai jamais été capable de faire à moitié donc... ça veut dire quelque chose pour moi.
Ama benim için Carmen kadar önemli değiller işte.
Mais ils ne signifient rien pour moi comparé à Carmen.
Kariyerim şu anda benim için çok önemli Charlie.
Tout de suite, ma carrière est vraiment importante, Charlie.
Bu benim için en önemli şey.
C'est la chose la plus importante pour moi.
Bunun... bunun benim için ne kadar önemli olduğunu bilemezsiniz.
Merci beaucoup. Vous... vous n'avez pas idée de ce que ça représente pour moi.
Bak, sizin ilişkinizi bozmayı asla istemem. Ve arkadaşlığımız benim için çok önemli.
Jamais je n'essaierai de détruire votre relation, notre amitié est ce qui compte le plus pour moi.
Evet, benim için çok önemli.
Oui. Oui, c'est très important pour moi.
Benim için çok önemli.
Ca représenterait beaucoup pour moi.
- Kendim ve Midge'le ilgili şeyler. Bombalı saldırının, Midge'in benim için ne kadar önemli olduğunu fark etmemi sağladığını falan.
Des trucs sur moi... de Midge et... comment... l'explosion m'avait fait réaliser combien elle comptait pour moi.
Bu benim için bu kadar önemli.
C'est si important pour moi.
Bak, benim için şu an önemli olan tek şey senin güvende olman.
Écoute... tout ce qui m'importe maintenant c'est que tu sois sauve.
Biraz saçma biliyorum ama benim için çok önemli.
Je sais que c'est con, mais c'est aussi... vraiment très important.
Çünkü benim için çok önemli.
C'est important pour moi.
Benim için hastalarınız, bitkilerinizden daha önemli.
Je m'inquiète moins pour vos plantes que pour vos patients.
- İlişkimiz benim için çok önemli.
- Notre relation est importante pour moi.
O benim için dünyadaki en önemli insan.
Elle est la plus importante personne de ma vie.
Bu gece babamın kollarındaki tek genç kız olmak benim için çok önemli.
Moi qui voulais être la seule ado au bras de mon père ce soir.
Bu deneme benim için gerçekten önemli.
Cette audition est vraiment importante pour moi.
- Benim için çok önemli.
Il est très important pour moi.
Benim için aile, ödevlerimi kontrol eden ve hasta olduğumda sabaha kadar başımda bekleyip beni dünyadaki en önemli insanmış gibi hissettiren kimseler.
Et Corinne avait le coeur le plus surveillé du monde. Ce n'était pas de moi, Sam.
Bu yüzden, onun saflığı benim için bu kadar önemli.
C'est pourquoi sa pureté avait tellement d'importance pour moi.
Arkadaşlar, bu benim için çok önemli.
Les gars, c'est important pour moi.
Bizim için önemli olan tek şey senin ve benim fikirlerimiz.
Les seules opinions qui comptent sont la tienne et la mienne.
İşte senin beni affetmen benim için bu kadar önemli.
C'est aussi important pour moi que d'avoir ton pardon.
Böyle uğraşman benim için çok önemli.
Ça veut dire tellement pour moi que tu essaies.
Strausser'ın görevinin benim için ne kadar önemli olduğunu biliyorsun, değil mi?
Tu sais à quel point la mission de Strausser est importante à mes yeux.
Benim için tek önemli olan şey sana göz kulak olmak.
c'est de te protéger.
benim için önemli değil 19
benim için fark etmez 98
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için yap 39
benim için fark etmez 98
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için yap 39