English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Benim için endişelenme

Benim için endişelenme Çeviri Fransızca

463 parallel translation
Benim için endişelenme.
Ne vous inquiétez pas.
- Şimdi canım, benim için endişelenme.
- Ne te tourmente pas pour moi.
- Lütfen benim için endişelenme. - Yüzme biliyor musun diye sordum!
- Allez-y, ne vous préoccupez pas de moi.
- Benim için endişelenme.
- Je me ferai une raison!
- Benim için endişelenme.
Ne vous inquiétez pas. On doit courir le risque.
- Benim için endişelenme.
- Oh, ne vous inquiétez pas pour moi.
- Benim için endişelenme.
- Ne t'inquiète pas.
- Benim için endişelenme.
T'en fais pas!
Benim için endişelenme Sam.
T'en fais pas pour moi, Sam.
- Sen benim için endişelenme.
- Ne t'en fais pas pour moi.
Benim için endişelenme, Kardeş Wiggs.
Vous tracassez pas pour moi, frère Wiggs.
Benim için endişelenme.
Et ne t'inquiète pas pour moi.
Benim için endişelenme George. Üstesinden geleceğim ama bana zaman lazım.
Ne t'inquiète pas, je m'en remettrai, mais il me faut du temps.
Ve benim için endişelenme.
T'en fais pas pour moi.
Benim için endişelenme.
Ne t'inquiète pas pour moi.
Benim için endişelenme. İdare ederim.
Ne t'inquiète pas, je vais me débrouiller.
- Hayır, lütfen... - Benim için endişelenme.
Ma graisse me tiendra chaud.
Benim için endişelenme, lütfen. Çok iyi olacağım.
Ne vous inquiétez pas.
Zaman doldu. Benim için endişelenme.
Ne t'en fais pas, je rentre chez moi.
Benim için endişelenme.
T'occupe pas.
Benim için endişelenme.
Quelle importance!
Benim için endişelenme.
Ne vous inquiétez pas pour moi.
Benim için endişelenme.
Ne t'occupe pas de moi.
Benim için endişelenme, Lusan.
Ne t'inquiète pas. Tout va bien Rusan.
- Benim için endişelenme.
- Ne vous en faites pas pour moi.
Benim için endişelenme...
Ne t'en fais pas pour moi.
Benim için endişelenme Bay Bond.
Ne vous inquiétez pas pour moi, M. Bond.
Benim için endişelenme, gücümü idareli kullanırım.
Ne vous inquiétez pas pour moi, je sais me ménager.
Benim için endişelenme, sadece askerlere katıl.
Ne t'inquiète pas pour moi. Va et rejoins les troupes.
Sadece, benim için endişelenme.
Ne vous inquiétez pas pour moi.
Benim için endişelenme.
T'inquiète pas!
- Benim için endişelenme.
- Ne vous inquiétez pas pour moi.
Yemek yemek zorundasın. - Sen benim için endişelenme.
- Ne t'inquiète pas pour moi.
Sen benim için endişelenme, Myron.
Ne te préoccupe pas de moi, Myron.
Nasıl bir belada olduğunu bilmiyorum ama benim için endişelenme.
Venez! J'ignore tout de vos problèmes, mais je ne crains rien.
Benim için endişelenme. Sen dosyayı al!
Ramasse la serviette!
Benim için endişelenme Ona bundan bahsetmelisin
Ne t'inquiète pas pour moi. Tu dois lui en parler.
Benim için endişelenme, Baba.
Ne t'inquiètes pas pour moi, Père.
Benim için endişelenme, Lung!
- Donne-moi ça.
Benim için endişelenme.
Ne t'en fais pas pour moi.
Benim için endişelenme.
Ne t'inquiète pas.
Dinle kızım, benim için endişelenme.
Ecoutez ma cocotte...
Ve benim için sakın endişelenme, kendime bakabilirim.
Ne vous occupez plus de moi. Je peux me débrouiller.
Benim için endişelenme.
C'est vrai.
Benim için endişelenme.
T'en fais pas.
Endişelenme benim için.
T'inquiète pas pour moi.
Benim için endişelenme.
Trouvez-le.
- Kendine dikkat et. Benim için endişelenme.
T'inquiète pas pour moi.
Benim için endişelenme dedim sana.
Peu importe!
Endişelenme, bunların benim için bir manası yok.
Et ne t'inquiètes pas, ces affaires ne signifient rien pour moi.
Endişelenme Skolnick. Hepsi de benim arabamı çaldıkları için konferanstan atılacak.
Tu vas être expulsé pour avoir volé ma voiture.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]