English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Bir dakika içinde

Bir dakika içinde Çeviri Fransızca

1,800 parallel translation
- Bir dakika içinde geliyorum.
- Je suis à vous dans une minute.
Bir dakika içinde size döneceğim efendim.
J'arrive dans un instant, monsieur.
Bir dakika içinde
Dans une minute.
Ve bir dakika içinde aklıma gelecek.
Que je vais te donner, dans quelques instants.
Senin katılığın ve dar kafalılığın yüzünden bunu neden kaçırsınlar ve sen - Pardon, Bir dakika içinde dışarıda olacağım.
Je ne vois pas pourquoi ils le rateraient juste parce que tu es rigide et étroite d'esprit
Bir dakika içinde yağmur yağmaya başlayacak.
Il va pleuvoir dans une minute.
Ona bir dakika içinde geleceğimi söyle.
Dites lui que je reviens tout de suite.
Bir dakika içinde yanıt verilecektir.
On sera avec vous tout de suite.
Bay Cole bir dakika içinde sizinle olacak. Beni takip edebilirsiniz.
M. Cole sera à vous dans une minute.
Bütün mahkumlar bir dakika içinde hücrelerine dönsünler.
Les détenus ont une minute pour regagner leurs cellules.
Evet, bir dakika içinde falan gelmesi gerek.
Ouais, elle est censée commencer dans une minute...
Bir dakika içinde öğlen oluyor.
- Il sera midi dans une minute.
Bir dakika içinde döneceğim.
Je reviens dans une minute.
Babam bir dakika içinde ölecek!
Papa va mourir dans une minute!
100 dolarına bahse girerim ki bir dakika içinde seni reddedecek.
Je parie 100 $ qu'elle te rejette en moins d'une minute.
Bir dakika içinde biter.
J'ai bientôt fini.
- Bir dakika içinde seninleyim.
- Je reviens dans une minute.
- Bir dakika içinde geliyorum.
J'arrive tout de suite.
Bir dakika içinde kafamı torpido gözüne çarpacağım.
Dans un instant, je vais donner un coup sur le tableau de bord.
Bir dakika içinde grup toplantısı.
Groupe dans une minute.
Tek yapmam gereken, Boston'a gidip, Tom'un bahsettiği özel balyozlardan almak, bir domuz bulmak ve 10 dakika içinde...
Il faut juste que j'aille à Boston chercher une masse spéciale dont Tom m'a parlé, que je trouve un porc, et en dix minutes...
Uh, beş on dakika içinde buradan geçen bir araba gördün mü? ya da bir kamyon?
Vous auriez vu passer une voiture il y a 5, 10 minutes, ou un camion, peut-être?
- Bir dakika içinde döneceğim, Helena.
Bonjour, Bette Je suis à vous dans une minute, Helena
Bir kaç dakika içinde orada olurum.
Je serai là dans quelques minutes.
Üç dakika içinde ana girişte bir limuzin ayarlatabilirim.
Je peux vous avoir une limousine à l'allée principale dans 3 minutes.
Beş dakika içinde. - Deline'ı bir saate kadar serbest bırakacağım.
Je relâche Deline dans une heure.
Sana bir içki ikram etmek isterdim, ama on dakika içinde bir toplantım var.
Je t'offrirais bien un verre, mais j'ai une réunion dans dix minutes.
Birkaç dakika içinde izleyeceklerinizde sansasyon yaratacak sapıkça bir gösteriyi değil ancak hakiki, bilimsel bir ispatı sunuyoruz.
Le numéro que vous allez voir n'est pas simplement un show mais une authentique démonstration scientifique.
20 dakika içinde bir basın toplantım var. Elimizde biri olduğunu duyuracağım. Avukatıyla toplantı salonunda oturuyor.
J'étais censé donner une conférence de presse il y a 20 minutes pour annoncer qu'on tenait notre homme, mais... il est assis dans la salle de réunion avec son avocat.
Bir kaç dakika içinde.
- Dans une minute.
Sadece bir kaç dakika içinde eve geleceğimi söyle
Dis lui seulement que je reviens dans quelques minutes.
Bir dakika içinde döneceğiz.
On revient dans une minute.
Eğer on dakika içinde geri dönmezsem bir şeyler yolunda değil demektir.
Si je reviens pas dans 10 min, y a un blème.
Bir dakika, bu şeyin içinde pil yok.
Attends voir, il n'y a pas de piles dans ce truc.
Bir kaç dakika içinde bu telefon kartının menşesini çıkartabilirim.
Je peux trouver l'origine de cette carte téléphonique en quelques minutes.
Adamlarım önümüzdeki birkaç dakika içinde bir genişleme bekliyor.
Après quoi, vous serez dedans jusqu'à la phase suivante d'expansion dans environ une demi-heure.
Bir Wraith dartı 10 dakika içinde bu şehrin tepesine binecek. ve tek gerçek savaş pilotumuz gezegen dışında.
Le dart sera là dans dix minutes. Notre seul pilote de chasse est loin.
Bir iki dakika içinde görünecek.
Il devrait être visible dans une minute ou deux.
Karate dersin bir dakika İçinde başlayacak.
Le cours de karate va commencer dans une minute.
20 dakika içinde Başbakan'ın ofisinde sana son bir meme arası yapmaları için yer ayırttım.
Je vous ai programmé la séance de poignés de mains d'adieu habituelle au gouvernement dans 20 minutes.
Bazıları sizi iki dakika içinde öldürür, diğerleri iki saat içinde ve aslında gece iyi bir istirahatla tedavi olabilirsin.
Certaines tuent en deux minutes, d'autres en deux ou trois heures. Par contre, il y en a d'autres qu'une bonne nuit de sommeil suffit à neutraliser.
Çok rüzgarlı bir gündü, birkaç dakika içinde alevler her yeri sarmıştı.
C'était un jour de grand vent, et en peu de temps les flammes avalèrent tout.
5 dakika içinde nöbet mahallinde olmam lazım ama bir fincan kahve istersen...
Je vais prendre mon poste dans 5 minutes, - mais si je peux vous offrir un café...
Carl'ı 10 dakika içinde uyutabilirsem... -... hala bir şansın olabilir.
Si j'arrive à mettre Carl au lit en moins de 10 minutes, tu auras peut-être ta chance.
Bir kaç dakika içinde masaları hazır olacak tamam?
Votre table sera bientôt prête. C'est ma tournée, d'accord?
Sadece geciktim. Kuzenim bir iki dakika içinde burada olacak.
Je suis en retard, et mon cousin Mike va pas tarder...
Bir kaç dakika içinde, Başbakan düğmeye basıp, ülke çapındaki tüm Stormbreaker'ları aktif hale getirecek.
Dans quelques minutes, le Premier Ministre appuiera sur le bouton qui activera les Stormbreaker dans toutes les écoles du pays.
Bir bölgeye gittiğimizde, 2 dakika içinde 40-50 çocuk toplanıyor. Onları teker teker besliyoruz.
On va dans un quartier et en 2 minutes, 40 à 50 mômes arrivent pour manger.
Senin işini gerçekten isteyen bir başka kızı beş dakika içinde bulabilirim.
Je peux trouver quelqu'un d'autre en 5 minutes. Quelqu'un de motivé.
Bir kaç dakika içinde bir acil durum tatbikatı olacak.
Dans quelques minutes, il y aura un exercice d'évacuation.
Eğer bir sorun çıkarsa, ilk 10 dakika içinde çıkar.
Si un truc déraille, ce sera dans les 10 premières minutes.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]