English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Bir italyan

Bir italyan Çeviri Fransızca

902 parallel translation
Yeni bir şey dinlemeni istiyorum. Genç bir İtalyan besteci var.
Un nouveau compositeur.
Bazen gazetelerde, bazı banliyölerde Polonyalı bir işçinin karısını baştan çıkaran bir İtalyan'ın hikayesini okuruz ya hani... Ve her zaman da bıçağın ucunda sona erer bu haberler, bilirsin.
Je lis dans les journaux que dans une lointaine banlieue un terrassier italien a voulu enlever la femme d'un manœuvre polonais, et ça s'est terminé à coups de couteau.
Eğer birşey söylerse, büyük bir İtalyan zaferi olabilir.
S'il place un mot, ça sera une grande victoire italienne!
Vurdukları bir İtalyan'dı, içme suyunu çaldığı için.
C'était un Italien, pour vol d'eau potable.
İtalyan General'in bir isteği var.
Un appel du général italien.
Bir İtalyan operasında ikili daha da ileri gidip düet yaparlar.
Si l'opéra est italien, ils chantent un duo.
Bu Sudan asıllı bir İngiliz askeri, yanında da bir İtalyan esir var.
Un Soudanais britannique et un prisonnier italien.
Ben Bayan Jacqueline'i bir hafta kadar önce gördüm. Erkek arkadaşımla gittiğimiz restoranda. Dante isimli küçük bir İtalyan Lokantası.
Je l'ai vue il y a environ une semaine, dans un restaurant où j'étais invitée, un restaurant italien appelé Le Dante.
Eline biraz para verip gönderdim... bunun üzerine kızım olduğunu söylediği çocuğu bana bırakıp... bir İtalyan ressamla kaçtı.
Je l'ai chassée, avec de l'argent, puis elle a filé avec un peintre italien, en me laissant ma soi-disant fille.
Genelde. Biraz da İtalyan. Ama annem gerçek saf kan bir Yankee'dir.
Mâtiné d'un soupçon d'italien mais ma mère est yankee grand teint.
Ve bir İtalyan papazını. Adamın konuşmayacağını söylüyor. Çünkü ona dua edecekmiş.
Et un prêtre qui dit le contraire car il prie pour lui!
Eğer konuşmazsa... Bir İtalyan, bir Alman'a denk demektir ki...
Cela signifierait qu'un ltalien est l'égal d'un Allemand.
Hattın gerisinde İtalyan gerillaları ve Amerikan OSS subayları savaş raporlarında gözükmeyen bir çatışmada birleştiler. Ama durum bundan daha vahim ve daha korkunç olabilir.
A l'écart du front, partisans italiens et soldats américains mènent un combat non relaté dans les communiqués, mais bien plus dur et désespéré.
Bir İtalyanı tehdit etmemelisin.
Ne menace jamais un Italien.
Güzel bir İtalyan kızla nişanlıyım.
Je suis fiancé à une magnifique Italienne.
İngiliz bir anne ve İtalyan bir babadan doğan sağlıklı bir bebektim - Babam, beni dünya gözüyle gördükten hemen sonra kalp krizine yenik düşmüştü.
Je fus un robuste bébé, né d'une mère anglaise et d'un père italien lequel tomba raide mort dès qu'il m'aperçut.
Yarı İtalyan olabilirsin, ama öyle bile olsa aşık rolünü oynarken bir aptala benziyorsun.
Bien qu'à moitié italien tu as l'air bête quand tu joues les amoureux.
Zaman, Lionel'dan intikamımı almamı sağlamıştı. Ve bir İtalyan atasözünün dediği gibi :
Le temps m'avait vengé de Lionel et d'après le proverbe.
Şu an havalarda ve kudretlisin ama annen bir İtalyan çalgıcıyla evliydi.
Tu fais bien le fier! ... Mais ta mère a épousé un joueur d'orgue de Barbarie!
- İtalyan'ım. - Bir zamanlar İtalya'da yüzmüştüm.
- Je suis allé nager en Italie.
Sevimli bir İtalyan kızı.
" Une jolie petite Italienne!
Sonra da bir İtalyan ile evlendim. Vladimiro Casati.
Et puis j'ai épousé un italien, Vladimir Casati.
Eski İtalyan bölgesinin geniş bir çevresi.
Elle s'étend sur l'ancien périmètre italien.
Eski ve hayalgücünden yoksun bir İtalyan atasözü.
Un vieux proverbe italien sans imagination.
İtalyan kentleri arasındaki saçma sapan bir savaşta ölünce getirmişlerdi.
On la lui a ramenée quand il fut tué lors d'une guerre absurde entre villes.
Ben bir polis değilim. ( İtalyan Jandarması ) Ama kendimi Carabinier gibi hissediyorum.
30 ans de bons et loyaux services et je me sens carabinier... Oui, de la tête aux pieds.
Üstünde İtalyan el baskıIı şahane bir şifon...
Elle avait une magnifique mousseline de soie faite main en ltalie...
Bir Avusturalı subay bir sivil İtalyan ile neden dövüşsün?
Un officier, croiser le fer avec un civil italien!
Ben kuzenim gibiyim gerçek bir İtalyanım.
Moi, je suis comme mon cousin, une vraie Italienne!
Ben bir İtalyan kadınıydım, evli bir kadın hayatında daha önce hiç uçarı bir şekilde davranmamış bir kadın.
Moi, une femme italienne! Une épouse irréprochable!
Bir İtalyan festivali görmeden Amerika'ya dönmemelisiniz.
Impossible de rentrer en Amérique sans avoir vu une festa italienne.
Bir İtalyan evi için, bu korkunç birşeydir.
Dans un foyer italien, c'est terrible.
Etrafta bir sürü güzel İtalyan kız var.
Il y a des tas de gentilles italiennes.
İtalyan Polisi için çalışıyoruz. Bir şey durumu var, hmm, cinayet.
La police italienne enquête sur un crime...
Muz arabasıyla kaçakçılık yaparken vurulan bir İtalyan gülü.
Ouais, une rose italienne qui s'est fait descendre pour des machins de contrebande dissimulée sous un tas de bananes.
- Küçük bir İtalyan lokantası var...
- Il y a un petit restaurant italien...
- Büyük bir İtalyan lokantası olsa?
- Et un grand restaurant italien?
İşte bir İtalyan veledi daha gidiyor.
C'est de la graine de bagnard, ça.
Eğer bir insan hayatı tehlikeye atılmadan bu yapılabilecekse... İtalyan hükümetinin hiçbir itirazı olmayacaktır.
Si cela peut être fait sans que cela ne menace aucune vie humaine Le gouvernement italien n'y verra aucune objection.
- 25 yaşındaki bir İtalyan kadınla.
- A une italienne, de 25 ans.
Her şey için. Çamaşır yıkayamayıp, yemek pişiremediğin güzel İtalyan ellerinle bir aileyi biraraya getirmeyi başardın.
Cette jolie main italienne qui ne sait ni cuisiner, ni laver, a réconcilié une famille.
- Bir İtalyan purosu alır mısın?
- Une patte d'éléphant?
Teğmen Fassio birliklerimize saldıran silahlı bir tugayın üyesi olmaktan ve İtalyan Sosyal Cumhuriyeti'nin yasal hükümetine karşı gelmekten tutuklanmış...
Le lieutenant Fassio a été arrêté sous l'imputation d'appartenir à des bandes armées agissant contre la sécurité de nos troupes et du gouvernement légitime de la République Sociale Italienne.
Bir İtalyan memuruna vazifesini anlatmaya gerek yok.
Un officier italien n'a pas besoin d'ordre pour savoir où est son devoir.
Yarından itibaren daha çok İtalyan partilerinin, temsil edildiği Palermo Meclisi'nde bir koltuğun olacak.
Dès demain, tu siégeras au parlement de Palerme.
Bu, İtalyan büyüsünün bir parçası.
Le charme de l'ltalie.
İtalyan kadınları hakkında sana bir şey söyleyeyim.
Appelez-moi un taxi. Une chose sur les italiennes :
Yasal bir dava hak etmiyorsun, kalleş İtalyan!
Pas de procès pour toi. Traître italien!
Rus muhafazalı eski bir alman varili hemen hemen aynı kalibrede. Taşıyıcı bölüm İtalyan, tekerler Fransız.
Un canon allemand, des obus russes, pratiquement du même calibre, un affût italien, et des roues françaises.
Yok gerçekten İtalyan Katolik vicdanıyla ilgili tartışmaya açık bir bölüm olsun istiyorsanız, o zaman daha yüksek bir kültür düzeyine... ve dirençli ve aydınlık bir mantığa gerek var.
Pas si on veut tenter une critique de la conscience catholique. Il faut un niveau culturel beaucoup plus étendu. Et exercer une logique inexorablement lucide
Evet, iyi donanımlı ve bir de İtalyan doktor olacak.
Oui, bien équipé. Et un médecin italien aussi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]