Bir içki daha Çeviri Fransızca
833 parallel translation
- Bir içki daha istiyorum.
Je prendrais un autre verre.
Sana bir içki daha vereyim Tommy.
Je te ressers à boire?
Bir içki daha al.
Buvez.
Bir içki daha alır mısınız?
Un autre verre?
Bir içki daha içelim.
Prenons un verre.
Hadi gel, bir içki daha içelim.
aller, encore un petit verre comme ça on n'y pensera plus
- Bir içki daha alır mıydınız? - Evet, lütfen.
Un autre verre, monsieur?
Önce, bir içki daha alalım.
Je voudrais un autre verre.
- Ben bir içki daha istiyorum.
- Je veux un autre verre.
Ben bir içki daha istiyorum.
J'en veux un autre.
Bunu takdir etmek için bir içki daha alacağım.
Je vais boire un verre à cela.
Bir içki daha kaldı
Il reste de quoi boire un verre.
- Bir içki daha al?
Un autre verre?
Sanırım bir içki daha alacağım.
Je vais reprendre un verre.
- Oh, bir içki daha?
Voulez-vous un autre verre?
Bir içki daha içeceğim.
Je me ressers un verre.
Jeff, bir içki daha ister misin?
Jeff, en voulez-vous un autre?
Bana bir içki daha hazırla George.
- Sers-moi un autre verre.
Bir içki daha getireyim.
Je vais vous servir un autre verre.
Hadi, zorundaysan bir içki daha al ama kendini topla ve ağzını kapalı tut.
Prends un autre verre s'il le faut, mais ressaisis-toi et tais-toi.
- Bir içki daha söyle, olur mu?
- Commandez-moi un autre verre.
Dostluğu bozmayalım. Bir içki daha?
Si on buvait encore un coup?
- Bana bir içki daha.
- Sers-moi un verre.
Bir içki daha diyordun.
Et cet autre verre?
Biz bunu tartışırken, bir içki daha söylemek için bara gittim. Döndüğümde gitmişlerdi.
Pendant qu'ils discutaient, j'ai commandé un autre verre... et quand je suis revenu, ils étaient partis.
- Bence bir içki daha al.
- Vous devriez en prendre un autre.
Bir içki daha ister misin?
Vous voulez un autre verre?
- Bir içki daha? - Hayır, sağ olun. - Oyuncuyu izlemeden tanıyamazsın.
Un verre, histoire de vous mettre dans la course?
Sakin ol Jack. Bir içki daha al.
Du calme, Jack, prenez un autre verre.
Bir içki daha içeceksen şu eldivenleri takmaya ne dersin?
Si vous voulez un autre verre, mettez ces gants.
Patron, Packy veresiye bir içki daha istiyor.
Patron, Packy veut boire encore un verre à crédit.
Bir daha asla içki söyleme.
Ne commande plus jamais.
Lütfen buraya gel. Bir içki al. Çaydan daha iyi.
Si un protecteur voulait bien s'occuper d'une fille comme moi, je serai prête à le chérir de tout mon être...
Bir içki daha istiyorum, John.
Encore un whisky.
- Bir içki daha istiyorum.
- Un autre.
Sizi hayal kırıklığına uğratmak istemem beyler, ama benim programım bir puro, bir kadeh içki daha içtikten sonra erkenden yatmak olacak.
Navré de vous décevoir, mais mon programme, le voici : un cigare, un autre verre, et au lit.
Fakat şüphesiz, sizler, Hugo'ya kendine ait bir hayat bahşedildiği..., -... tarzında daha renkli bir açıklamayı tercih ederdiniz. – İçki?
Je ne doute pas que vous eussiez préféré qu'Hugo ait été doté d'une existence propre.
Bana, bir bardak içki daha doldur yeter.
Servez-moi donc un autre verre.
Başka bir içki aleminde daha ve siz de haklı olduğumu biliyorsunuz.
Il fait une autre virée, et vous savez que j'ai raison.
Bu seferlik affettim, ama bir daha seni küçüklere içki satarken yakalarsam, canını fena yakarım bilmiş ol.
D'accord. Si je vous prends à vendre de l'alcool à des mineurs, je pulvériserai ce resto pour en faire des cure-dents.
Güzel bir söz ve içki daha da ileri götürür.
Un mot gentil et un verre, encore plus loin!
Bir içki içtikten sonra daha hızlı düşünebilirim.
Je réfléchis plus vite après un verre.
Chicago tarihinde hiçbir dönem İçki Yasağından daha şiddetli bir dönem olmamıştır.
Aucune période dans l'histoire de Chicago a été plus violente... que les années de la Prohibition.
BİR POLİS DAHA ÖLDÜRÜLDÜ Devriye görevi yapan polis içki kaçakçısının dükkanında vuruldu.
UNE AUTRE AGENT DE POLICE ASSASSINE
Arkadaşlığımıza eşlik etmek veya bir içki içmek için daha.
Pour notre compagnie, ou un autre verre.
David'den kurtulmak isteseydim onu içki içmek için kulübe veya sessiz bir bara davet ederdim veya daha iyisi buraya davet ederdim.
Si je voulais me débarrasser de David, je l'inviterais à boire un verre au club ou dans un bar tranquille, ou, encore mieux, je l'inviterais ici.
- Bir içki daha?
- Un autre verre?
Daha bu sabah hepiniz benimle bir içki içmek için sıraya girmiştiniz.
Ce matin encore, vous rêviez de trinquer avec moi!
Çok pahalı. Zaten burbon daha iyi bir içki.
Trop cher, du bourbon fera l'affaire.
Son bir içki daha al.
Tu restes?
Sana bir içki daha getireyim.
Je vous sers à boire?
bir içki ister misiniz 16
bir içki ister misin 77
bir içkiye ihtiyacım var 44
bir içki iç 60
bir içki içelim 22
bir içki al 76
bir içkiye ne dersin 85
bir içki alır mısınız 20
bir içki 78
bir içki alın 17
bir içki ister misin 77
bir içkiye ihtiyacım var 44
bir içki iç 60
bir içki içelim 22
bir içki al 76
bir içkiye ne dersin 85
bir içki alır mısınız 20
bir içki 78
bir içki alın 17
bir içki alır mısın 35
bir içki alabilir miyim 22
daha 281
daha önce hiç böyle hissetmemiştim 22
daha sonra 654
daha fazla 180
daha neler 80
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyiyim 141
bir içki alabilir miyim 22
daha 281
daha önce hiç böyle hissetmemiştim 22
daha sonra 654
daha fazla 180
daha neler 80
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha sonra gel 18
daha yeni geldim 61
daha iyisin 19
daha iyi misiniz 18
daha sonra da 30
daha iyi olurdu 21
daha ne olsun 43
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha sonra gel 18
daha yeni geldim 61
daha iyisin 19
daha iyi misiniz 18
daha sonra da 30
daha iyi olurdu 21
daha ne olsun 43
daha sonra konuşuruz 47
daha az 29
daha iyi mi 68
daha sonra görüşürüz 59
daha iyi ya 37
daha sert 154
daha iyisi 53
daha yeni 32
daha erken 68
daha ne 26
daha az 29
daha iyi mi 68
daha sonra görüşürüz 59
daha iyi ya 37
daha sert 154
daha iyisi 53
daha yeni 32
daha erken 68
daha ne 26