Bu insanlar Çeviri Fransızca
19,908 parallel translation
Şimdi götür bu insanları buradan.
Maintenant ramène ces gens chez eux.
Olsaydım bile nereye tahliye edeceğim bu insanları?
Et même si c'était le cas, où exactement dois-je les évacuer?
Burası için, bu insanlar için fazla özelsin.
Tu es trop spécial pour cet endroit et ces gens.
Bu insanların bizim anlayışımızın ötesinde güçleri var.
Ces gens, ils ont les pouvoirs qui dépassent notre compréhension.
Bu insanlar Hive'ın etkisi altında.
La Ruche les contrôle.
Bu insanlar o şeyin - Muhtemelen bilmiyorlar, ama hala aktif. - ne olduğunu biliyor mu acaba?
Ces gens savent au moins
Bu insanları çok seviyorsun.
Vous aimez tant ces êtres humains.
Bu insanların hoşlanmadığı sirk hileleri gibi.
Voilà! C'est comme un numéro de cirque qui ennuieraient les gens à mourir.
Bu insanlar birçok kez hayatımı kurtardı.
Ces gens m'ont sauvé la vie un million de fois.
Bu insanları daha önce görmediğinize emin misiniz?
Mais êtes-vous certain de ne jamais les avoir vu?
Bu insanları tanıyor musun?
Vous reconnaissez ces personnes?
- Alice, bu insanlar ikimizi de öldürür.
Alice, ces personnes vont essayer de nous tuer tous les deux.
Bu insanlar hakkında hiçbir şey bilmiyorsun. Kim olduklarını, nasıl çalıştıklarını.
Tu ne sais rien à propos de ces gens, qui ils sont ou ce qu'ils font.
Bu insanların eseridir.
Ce sont les œuvres des hommes.
Bu insanlar öyle tipler değil.
Ces gens ne sont pas comme ça.
Burası, bu insanlar huzursuzluğumu yatıştırıyor.
Cet endroit, ces personnes, apaisent mon inquiétude.
Bu insanlar çok ciddi.
Ces gens-là sont déterminés.
Bu insanlar adrenalinin etkisiyle, insan üstü bir güce sahipler ama gözleri pek iyi görmüyor.
Les Primitifs possèdent la force d'un humain sous adrénaline mais une plutôt mauvaise vue.
Bu insanların halk mahkemesi tiplerinden olduğunu düşünmüyorum pek ama.
Je ne penses pas que ces gars soient du genre à aimer les procès.
Ayrıca, bu insanlar normal gözüküyor.
En plus, ces personnes ont l'air normales.
Bu insanlar terörist, açık ve net.
Ces personnes sont des terroristes, purement et simplement.
Bu insanlar çok korkmuş.
Ces gens sont terrifiés.
Bu insanlar Tanrı'nın yeryüzündeki en fedakâr kulları.
Ces personnes sont les plus pieuses de toutes les créatures de Dieu sur terre.
Ancak bu insanların dertleri niye bu kadar korkunç olmalı?
Mais pourquoi leur épreuve à eux est-elle si terrible?
Ancak dostlarımızı öldürünceye kadar işkence eden bu insanları sevemiyorum.
Mais je ne ressens aucun amour envers ceux qui torturent nos amis à mort.
Tüm bu insanların patronu.
Leur chef.
Neden bu insanları savunuyorsun Elijah?
Pourquoi défends-tu ces gens, Elijah?
Bu insanların yarısı senin kalbine de kurşun sıkmak isteyebilirler ve bir kurşunla soy savaşını bitirmeyi de.
La moitié de ces gens pourraient vouloir mettre cette balle dans ton cœur, mettre fin à la guerre des lignées en appuyant sur la gâchette.
Bu açıklıyor işte. Laurel'ın odasına girip çıkan insanlar vardı... -... doktorlar, hemşireler, hademeler.
Il y avait des gens qui entraient et sortaient de la chambre de Laurel, des docteurs, des infirmières, des femmes de ménage.
Bu şehir ve şehrin insanları için daha fazlasını yapmak istedi çünkü bu şehri çok sevdi.
Elle voulait faire plus pour ces gens, et pour cette ville ; parce qu'elle aimait tellement cette ville.
Rusya'ya geri döneceksin ve bu Kovar'ı alaşağı edeceksin ama şu an burada yardımımıza ihtiyacı olan insanlar var.
Tu retourneras en Russie, et tu feras tomber ce Kovar, mais il y a des personnes ici et maintenant qui ont besoin de notre aide.
Bu iyi hoş Brian ancak ayrı dünyaların insanlarısınız. Kız, Hindistan'da yaşıyor.
C'est cool, Brian, mais vous ne venez pas du même monde.
Bu yüzden insanları listelemenin iyi sonuç vermediğini biliyorum.
C'est pourquoi je sais qu'il ne sort jamais rien de bon à mettre des gens sur des listes.
Bu tür insanlar ilgilerinin açığa çıkmasını sevmezler.
Les gens dans cette foule n'aiment pas toujours faire de la publicité pour leur passe-temps.
Bu insanlar için iyi bir şey yapsan iyi edersin.
- Vous êtes tenu d'agir bien pour eux.
Bu takımda oldukça iyi insanlar var. Gerçek kahramanlar. Ben değilim.
Vous avez beaucoup de gens bons dans cette équipe... de vrais héros.
Belki de bir sınıf hareketi başlatırız ve bu iyi insanları temsil ederim hastaneye dava açıp kıçına beraber tekmeyi basarız?
Je lance un recours collectif en justice, je représente ces bonnes gens, et on attaque l'hôpital en justice?
Bu yüzden insanları zehirliyor.
C'est pourquoi cela empoisonne les gens?
Bu tatlı insanlar da kim?
Qui sont ces charmantes personnes?
Yardım etmeye çalıştığınız için sağ olun ama bu düğüne dünyadan insanlar gelecek.
Merci de vouloir aider, mais j'attends des gens du monde entier.
Bu insanları hapse atmazsak yine peşimize düşecekler.
Sans ça, ils s'en prendront à nouveau à nous.
Takımla ilgili olay, onu kapatmalıyız, ve bunu öyle bir şekilde yapmalıyız ki bu noktaya gelinirse, insanlar bunu ciddiye aldığımızı anlamalı.
L'incident avec l'équipe, nous devons en finir et nous devons le faire de manière que les gens comprennent que nous nous en sommes occupés sérieusement.
İnsanlar bu okulun yetkili olduğunu düşünüyor.
Les gens pensent que c'est une école de privilégiés.
İnternette gördüğün bazı zırvalıkları düşünme ya da diğer insanların bu konuda ne söylediklerini...
Ne penses pas que les bêtises qu'on voit sur Internet ou que les autres te disent sont les choses...
Ama bu yazı yayınlandığında, insanların hesap yapmaları zor olmayacak.
Mais si l'article parait, il ne sera pas difficile aux gens de comprendre.
Eee, Bu huzur içinde çalışmak için yaratıcı insanların yeridir?
C'est un endroit pour créer et travailler en paix?
Hem bizim için hem de bizi barındıran insanlar için çok tehlikeli bu.
C'est trop dangereux. Pour nous comme pour ceux qui nous abritent.
Bizim yaşımızdaki insanlar bu sıcakta uzaklara seyahat etmemeli.
S'il vous plaît. Je suis trop vieux pour voyager par cette chaleur.
Tüm bu telefonları insanların Ricky Jerret'in partisinde Üçüncü dünya savaşı'na tanıklık etmelerini mi istiyorsun?
Tu veux que les invités filment avec leurs phones la 3è guerre mondiale pendant l'anniv de Ricky?
İnsanları yatıştırıp bu bölgede adalet ve düzenin hüküm süreceğini hatırlattık.
Le public se calme, et nous leur rappelons que la loi et l'ordre règnerons dans ce quartier.
Bugün bu işi yapan insanlar artık başka bir şeye dönüşmüş durumda.
Les gens qui ont organisé cette chose aujourd'hui... maintenant, ils sont autre chose.