English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Bu olabilir

Bu olabilir Çeviri Fransızca

17,901 parallel translation
Druid'i gerçekten kaybettiysek, Dagda Mor'u yenmek için tek şansımız bu olabilir.
Si le druide est perdu, ça peut être notre seule chance de vaincre le Dagda Mor.
- Bu olabilir ya da belki yalnızca birinin kız arkadaşını gözetlemesini istemiştir.
Ou il cherchait quelqu'un pour espionner sa copine.
Bu dava, dünyada tarihteki en sansasyonel dava olabilir.
ça pourrait être la plus médiatisée affaire criminelle de toute l'histoire.
Bu beyaz olanlar için doğru olabilir ama ben olsam Johnnie'yi hemen yargılamam.
ça pourrait être vrai pour tous les blancs, mais je ne veux pas juger Johnnie trop rapidement.
Bu hareket adice ve gülünç olabilir ama işe yarayabilir.
C'est un coup bas mais ça pourrait marcher.
Bu nasıl onların iyiliği için olabilir?
Est-cela leur intérêt? Tu sais pourquoi Je travaille autant?
Bu, davadaki büyük bir soruya cevap olabilir.
Cela pourrait expliquer une énorme question sans réponse dans ce cas.
Bu benim için bir çelişki olabilir ki bu da davayı yeniden görülmeye götürür yani bence davanın bu mahkemeyle sürdürebileceğine başka bir yargıç karar vermeli.
Ceci m'expose à un conflit qui peut aboutir à un ajournement, Je pense qu'un autre juge doit déterminer si cette cour peut ou non juger cette affaire.
Bu nasıl mümkün olabilir?
Mais comment c'est possible?
Neden benim fikirlerim seninkinden daha değerli olsun? Bu işi bütün hayatım boyunca yaptığım için olabilir mi?
Pourquoi mes idées auraient-elle plus de valeurs que les tiennes, simplement parce que j'ai fait ça toute ma vie?
- Bu avantajımıza olabilir.
Ç ‡ a pourrait nous avantager.
Bu nasıl mümkün olabilir?
Comment est-ce possible?
Bu doğruysa eğer, Allanon Amberle'yi bir tuzağın içine göndermiş olabilir.
Si c'est vrai, alors Allanon a peut-être envoyé Amberle dans un piège.
Bunu anlaman zor olabilir ama bu işte çok savunmasızım.
C'est peut-être difficile à comprendre, mais ce travail me rend vulnérable.
Sizce Ulysses bu üç kelimeden hangisinin peşinden gitmiş olabilir?
Laquelle de ces trois acceptions choisiriez-vous pour parler de la mer si chère à Ulysse?
Bu son şansın olabilir.
Cela pourrait être votre dernière chance de le faire.
Olabilir mi? Bu kadar erken?
Cela se peut-il, si tôt?
- Olabilir. Ve Fries o bu arada.
- Peut-être, mais c'est Fries.
Bu öldürülmeden önce babamın araştırdığı şey olabilir.
C'est peut-être là-dessus qu'il enquêtait avant sa mort.
Aslında sıfır derecenin altında kalan misafirimizin yeni kostümünü denemesi için harika bir fırsat olabilir bu.
J'envoie une équipe. Ne serait-ce pas l'occasion rêvée de laisser notre invité réfrigéré essayer sa combinaison?
Bu yeni bir başlangıç olabilir.
C'est notre nouveau départ.
9-9'ın gelmiş geçmiş en büyük baskını olabilir bu.
Ce peut être la plus grosse affaire de drogue Que le Nine-Nine ait eu depuis des années. Cool.
Psikolojik olarak, bu birazcık zor bir geçiş olabilir.
Psychologiquement, ça pourrait être une transition très difficile.
Tamam, pekala, bu gece çok acayip başlamış olabilir ama başka neyin acayip başlangıcı vardı biliyor musunuz?
Ok, alors ce soir, on a eu des débuts difficiles, mais vous savez ce qui a aussi eu un début difficile?
- Bu noktada, % 1 den az olabilir mi?
- Selon vous, moins de 1 %?
Arkadaşım bu savaşı kazanmak için canını vermiş olabilir.
Mon ami a peut-etre perdu la vie pour elle!
Bu yüzden... Orada olabilir. Buralarda olabilir ve belkide buluşabiliriz...
Alors... ça se pourrait très bien... qu'il traîne dans le coin et qu'on fasse connaissance... et on pourrait vivre une grande histoire.
Bilemedim. Bu da güçlü olabilir.
Il craque une allumette, je ne sais pas, ça serait une image plus forte.
Bu kadar kelime kullanmadı. Ama bana öyle bakıp da nasıl böyle düşünmemiş olabilir?
Non, mais comment pourrait-il me regarder comme ça et ne pas le penser?
Bu görüp göreceğiniz son yemek olabilir.
C'est peut être le dernier que vous voyez.
Fransızcamı geliştirmem için çok iyi bir fırsat olabilir bu.
C'est une très bonne occasion de pratiquer mon français.
Yani bu durum aslında zorunlu bir mali düzenleme olabilir. Yani sundukları yanıtta "iddiayı beyan" eksikliği olduğunu mu düşünüyorsun?
Ce serait un manquement à l'une de nos demandes?
- Bu doğru olabilir mi?
Est-ce possible?
Şuraya yazıyorum ki bu akşam ikimiz için bir dönüm noktası olabilir.
Je vous le dis, ce soir pourrait bien marquer un tournant pour nous.
"Koca Ayak'ı yakaladım" dersin. Bu doğru olabilir, ama leprikonlar gerçek değil.
Sauf que les leprechauns existent pas.
Lakin böyle bir yerde nasıl olabilir bu?
Mais dans un endroit comme celui, comment c'est possible?
Bu adamların arasında yaşamış olabilir.
Il a peut-être vécu parmi eux.
Bu adamlarla birlikte savaşmış olabilir.
Il s'est peut être battu à leurs cotés.
Bu nasıl olabilir?
Comment est-ce possible?
Şu anki görünüşüme bakarsan inanması biraz güç olabilir lakin bu deneyim hiç fena değil Jack.
Je sais que c'est dur à croire au vu de mon apparence, mais tel que je le vois? Ce n'est pas mal, Jack.
Ancak bu konuda haklı çıkarsam o aptal gibi görünecek. En azından kişiler hakkındaki bilgisizliği kendini savunmasına yardımcı olabilir.
Maintenant, si tout se passe comme je le pense, il va avoir l'air d'un idiot, mais au moins son ignorance des personnes impliquées sera une défense.
Bu birçok şekilde olabilir.
Eh bien, il peut prendre bien des formes.
Belki de bu yeni adam benim tuhaf kardeşim olabilir.
Il aura peut-être un frère bizarre pour moi!
Bu benim işim olabilir, değil mi?
Et moi, je peux m'occuper de ça?
- Bu facia olabilir!
- Ce serait désastreux.
- 20 yıl önceydi ama onun savaş için orduya katılması ve senin de bu yüzden onun ağzına sıçmandan dolayı olabilir.
C'était il y a 20 ans déjà... Mais ta petite dispute avec lui parce qu'il avait rejoint l'armée, doit jouer un rôle là-dedans.
Bu bayağı tuhaf olabilir.
Ça pourrait être un peu... un peu flippant.
- Bu her gece bizim olabilir.
Ça pourrait être nous tous les soirs. Tous les soirs?
Bu korku hâlinde itaatkâr olmuş olabilir boyun eğmiş olabilir ama bu rıza göstermiş demek değildir.
Dans cet état de peur, elle a pu être accommodante elle a pu être soumise mais ça ne veut pas dire qu'elle était consentante.
- Evet. 12 Maymun geleceği bilebiliyor olabilir ama bizi bu şekilde bulmuyorlar.
Les 12 singes prévoient peut êtrre le futur, mais ce n'est pas comme ça qu'ils nous trouvent
Bu aralar çok sıcaktı, bozulma hızlanmış olabilir.
Il a fait chaud, la décomposition est intense.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]