Burayı biliyorum Çeviri Fransızca
165 parallel translation
Un dolu. Burayı biliyorum.
Elle est épaisse.
Burayı biliyorum, kır evin.
C'est votre villa, je sais.
Burayı biliyorum yıllardır rüyalarımdan
Je connais cet endroit... depuis très longtemps... dans mes rêves.
Sadece burayı biliyorum :
Je ne connais qu'ici :
Hey, ben burayı biliyorum.
Je connais cet endroit.
Burayı biliyorum.
Oh, je connais cet endroit.
Burayı biliyorum.
Je reconnais cet endroit.
Burayı biliyorum. - Arama takımları var. Aradıkları şeyi buluncaya kadar devam ederler.
Ils chercheront jusqu'à ce qu'ils me trouvent.
- Ben burayı biliyorum.
- Je connais cet endroit!
Burayı biliyorum.
Je connais cet endroit.
Burayı biliyorum.
Je connais.
Burayı biliyorum.
Je connais très bien cet endroit.
Burayı biliyorum.
Je connais, ici.
- Burayı biliyorum.
- Je connais cet endroit.
Burayı biliyorum!
Je connais cet endroit!
Sonuçta burayı biliyorum, kaç hastane var bilirim mesela. Sonra kaç tane okulumuz var.
Je connais tout, le nombre d'hôpitaux, le nombre d'écoles...
Burayı biliyorum Vanessa.
- Je connais cet endroit.
Burayı biliyorum.
Les règles sont différentes à l'école.
Ben burayı biliyorum.
Blue Light Bar. Je connais cet endroit.
Burayı biliyorum.
Je le savais.
Dostum ben burayı biliyorum.
J'y allais au yoga.
- Yarın burayı yıkacağız. - Biliyorum.
On vient demain, tu le sais?
Tüm bunların yanı sıra burayı idare etmekle görevli olduğumu biliyorum Doktor Bey ama ne kadar hastamız ve onlarla ilgilenecek ne kadar hemşiremiz olduğunu size söylememe gerek yok.
Je sais que je dois tout superviser. Mais nous sommes surchargées.
Amacın ne bilmiyorum ama karanlık güçlerin olduğunu biliyorum. Ama ikiniz de bir gün içinde burayı terk etmezse buraya gelir ve ikinizi de ellerimle gebertirim! Burayı yakarım!
j'ignore ce que vous voulez, je n'entends rien à votre magie, mais si vous n'êtes pas parties dès cette nuit, je vous tuerai de mes propres mains et je brûlerai cet endroit.
Saçma geldiğini biliyorum, Philip, ama burayı terk edemem.
Je sais que cela paraît absurde, Phillip, mais... je ne peux pas partir d'ici.
Burayı biliyorum.
Eh, je connais cet endroit.
Garip geldiğini biliyorum ama birileri burayı düzenlemiş.
- Ecoutez, je sais que cela peut paraître étrange, mais quelqu'un a du tout remettre en place.
Daha çok burayı kullandığını biliyorum.
Si vous en avez l'utilité ici, parfait.
Nasılsa burayı iyi biliyorum.
Je connais bien ce bar.
Biliyorum. Ben de seviyorum burayı.
Moi aussi, j'aime ce pays.
Benimle birlikte burayı toparlamaya geldiğini biliyorum.
Tu es venu ici pour te réconcilier.
Biliyorum burayı çok seveceksin.
Tu seras bien, ici.
Zaten burayı en iyi ben biliyorum.
- Je connais l'endroit.
- Ama burayı seviyorum. - Burayı sevdiğini biliyorum.
Mais je me plais bien ici.
Burayı biliyorum.
Je sais où c'est.
Bağlantıyı kesmeden önce gönderdiler. Durumun umutsuz olduğunu ve cevaplanmamış sorular olduğunu biliyorum,..... ama Dünyalılar'ın soyundan gelenlerden birileri ilk defa burayı, "ev" i aradılar.
Il l'a transmise avant de disparaître. OK, ça semble désespéré et trop de questions restent sans réponse mais c'est la première fois que des descendants de la Terre nous contactent.
Burayı erken terk etmek için sadece iki yol biliyorum.
Il n'y a que deux façons pour partir avant.
Çılgınca geldiğini biliyorum ama burayı eski haline getirebiliriz!
Ça paraît fou, mais on peut lui rendre son éclat!
Biliyorum burayı.
Je connais cet endroit.
- Biliyorum aptalca, ama burayı buldum işte.
Je sais que c'est un endroit stupide, mais c'est ce que j'ai choisi.
Dinlenmek için niye burayı seçtiğinizi biliyorum.
Vous avez raison... de venir au village... vous reposer.
Aptalca geldiğini biliyorum, ama burayı seviyorum.
Je sais que ça peut paraître stupide, mais j'aime cet endroit.
Burası sana ait biliyorum. Baban burayı senin için yaptı. - Ama burada çok fazla kalıyorsun.
Papa t'a offert cet endroit, mais c'est trop.
Evet burayı biliyorum.
Tom Yum Goong?
Burayı seveceğinizi biliyorum, yoksa sonunuz Haley gibi olur.
Je sais que vous allez vous plaire ici... ou vous finirez comme votre amie Haley.
Devam edin, koşun, bütün gün benim ve burayı avucumun içi gibi biliyorum.
Courrez! J'ai tout mon temps et je connais les lieux comme les lignes de ma main.
Buraya daha önce gelmediğimi biliyorum, ama burayı tanıyorum.
Je veux dire, je sais que je ne suis jamais venu ici avant mais, je reconnais cet endroit.
Boynunda asılı olan basın kartın söyledi. Bu civarı iyi biliyorum ve burayı buldum.
Il était écrit sur le pass autour de ton cou, et le fait que cet endroit me soit familier m'a conduit directement ici.
herşeyi biliyorum, bu yüzden burayı seçtim.
Je sais, je sais tout! C'est pour cela que j'ai choisi cet endroit. C'est le cercle de la vie, Mikey.
- Burayı 1991'den beri biliyorum.
Je connais l'endroit depuis 1991.
Burayı sevmediğini biliyorum.
Je sais que tu n'as jamais aimé vivre ici
biliyorum 15888
biliyorum tatlım 44
biliyorum canım 32
biliyorum ama 99
biliyorum hayatım 20
biliyorum baba 24
biliyorum biliyorum 28
biliyorum efendim 52
biliyorum ki 71
biliyorum bunu 16
biliyorum tatlım 44
biliyorum canım 32
biliyorum ama 99
biliyorum hayatım 20
biliyorum baba 24
biliyorum biliyorum 28
biliyorum efendim 52
biliyorum ki 71
biliyorum bunu 16
biliyorum anne 31
biliyorum işte 83
buraya gel 5102
buraya 1484
buraya gelecek 17
buraya bak 279
buraya kadarmış 49
buraya gelir misin 63
buraya neden geldin 73
buraya geldin 19
biliyorum işte 83
buraya gel 5102
buraya 1484
buraya gelecek 17
buraya bak 279
buraya kadarmış 49
buraya gelir misin 63
buraya neden geldin 73
buraya geldin 19
buraya kadar 304
buraya getir 71
buraya gelin 820
buraya gelsene 50
buraya koy 29
buraya gelebilir misin 28
buraya gelip 69
buraya geldim 45
buraya gelirken 28
buraya oturabilirsin 16
buraya getir 71
buraya gelin 820
buraya gelsene 50
buraya koy 29
buraya gelebilir misin 28
buraya gelip 69
buraya geldim 45
buraya gelirken 28
buraya oturabilirsin 16