English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ C ] / Christian

Christian Çeviri Fransızca

2,532 parallel translation
Bunu başarabileceğimi sanmıyorum Christian.
Je sais pas si je peux faire ça, Christian.
- Christian, gelip bakmak istiyor musun?
- Hé, Christian, tu viens pour voir?
Christian senin için asla böyle bir şey yapıp seni heyecanlandırmak için kadın gibi giyinmedi, değil mi?
Christian n'a jamais fait ça pour toi, n'est-ce pas, s'habiller comme une gonzesse pour t'exciter?
Ya da Christian'la senin "kira" demeyi tercih ettiğiniz şey.
Ou si tu préfères, le loyer.
Pandomimciler tekrar çok büyük sükse yapmaya başladılar Christian.
Les mimes sont à nouveau en vogue, Christian.
Adım Doktor Christian Troy ;
Je suis docteur Christian Troy.
Şöyle yapalım : Siz, Christian'la Matt'in pandomim gösterisini izlemeye gidin. Annie'yle de ben konuşayım.
Pourquoi ne vas-tu pas avec Christian voir Matt faire le mime, et je lui parlerai.
- Christian.
- Christian.
Kaybedecek hiçbir şeyim kalmadı, Christian.
J'ai plus rien à perdre, Christian.
Çok iyi Türkçe konuşabiliyor, Christian.
- Il parle parfaitement anglais.
Tanrım. Christina, o iyi.
Bon sang, Christian.
Ben de Christian'a verdiği kolajenin emildiğini söylüyordum.
Je disais à Christian que le collagène a été absorbé.
Daha ne kadar dibe gidebilirsin, Christian?
Tu peux tomber encore plus bas?
Bu Dr. Christian Troy.
Voici le Dr Christian Troy.
Geri dönmeyeceğim, Christian.
Je ne reviendrai pas, Christian.
Bu yoldan daha önce de geçtik Christian.
On est déjà passés par là.
Christian, bu olayı yetkililere bildirmek zorundayız.
Christian, nous devons le signaler aux autorités.
Seni senden daha iyi tanıyorum Christian.
Je te connais mieux que tu te connais toi-même.
Ben Christian Troy. Oğlum Matt McNamara'yla görüşmek için geldim.
Je suis Christian Troy, je viens voir mon fils, heu,
Suçlamada bulunursam ve Denny bunu öğrenirse bir dahaki sefere dövmekle kalmaz, Christian.
Si je porte plainte, et que Denny l'apprend, la prochaine fois il n'y aura pas que des coups, Christian.
Christian aldı.
C'est Christian qui me l'a donnée.
Christian.
Christian.
Christian?
Christian?
Christian...
Christian. - Oui?
Bugün Christian'la konuşurken oral seks diye bir şeyden bahsetti.
Je parlais avec Christian aujourd'hui et il m'a parlé de fellation.
Sen ona yardım etmedin, Christian.
Tu ne l'as pas aidée, Christian.
Hep sana dönmemin sebebi de bu, Christian.
et que c'est la raison pour laquelle je reviens toujours vers toi, Christian.
Neden benimle birliktesin, Christian?
Qu'est-ce que tu fais avec moi?
Hayır, bu Christian için.
Ça, c'est pour Christian...
Hey, Hıristiyan Bilim Dergisinden bir muhabir arıyor. Senin hakkında yazmak istiyor.
Un journaliste du Christian Science Monitor veut faire un article sur toi.
Arayan Hıristiyan Bilim Dergisindeki adamdı.
C'était le type du Christian Science Monitor.
- Hans Christian Andersen.
- Hans Christian Andersen.
Christian Ortega, lakabı Combo. Bilinmeyen biri tarafından geçen ay vuruldu.
Christian Ortega, connu sous le nom de Combo, a été abattu par un inconnu, le mois dernier.
Cyrano de Bergerac gibi. Roxanne'e kur yapmak için Christian'ın kulağına doğru kelimeleri fısıldıyordu.
Un peu comme Cyrano de Bergerac, murmurant des mots d'amour à Christian pour séduire Roxane.
Biliyor musun Christian? Sen pisliğin tekisin.
{ \ pos ( 192,210 ) } Tu sais quoi Christian?
- İsmim Christian.
Mon nom est Christian.
- Christian.
Christian.
Onu kalmaya ikna etmelisin Christian.
Tu dois le faire rester, Christian.
Christian, sen ve senin gibiler "ben" merkezli olmayı biraz bırakmalısınız.
Christian, Tu devrais avoir un peu plus de compassion pour toutes ces personnes.
Christian ben umrunda bile değilim, tatlım.
Christian, hum, T'en as rien à foutre de moi, chéri.
- Christian?
Christian?
Siz ikiniz ev sahiplerinin hayallerindeki kiracılarsınız. Harika kredi, Christian, ama Baptist olmayan. Ve bakalım, başvurunuza göre, sadece üremek için seks yapıyorsunuz.
Vous êtes les locataires parfaits que tout propriétaire rêve d'avoir, chrétiens, mais pas baptistes et... voyons ça, relation sexuelle uniquement pour procréer.
O senin Texas Christian'dan oda arkadaşın sadece.
C'est juste ton ancien coloc de l'école catholique texane.
Christian!
Christian!
Adının Christian olduğunu söyledi.
Il a dit qu'il s'appelait Christian.
Sean McNamara ve Christian Troy adlı doktorlar bu finansal güç dalgalanmasıyla hüküm sürmeye başladılar.
Les docteurs Sean McNamara et Christian Troy ont surfé sur cette vague financièrement profitable.
Sean ve Christian ekonomik darboğaza girmeye alışık değillerdi.
Sean et Christian n'étaient plus à l'abri.
Ölümden dönen Christian bunu, kendi ekonomik teşvik paketiyle birlikte lüks mağazalarla dolu caddeleri arşınlayarak kutluyordu.
Libéré de la menace de mort qui pesait sur lui, Christian a célébré la nouvelle sur Rodeo Drive, en dépensant son argent pour son plaisir personnel.
Sıkıntılarla boğuşanlar sadece Christian ve Sean değildi.
Sean et Christian n'étaient pas les seuls à se débattre.
Elveda Christian.
Au revoir, Christian.
Christian, seninle hemen konuşmalıyız.
Christian, il faut qu'on parle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]