Franchise Çeviri Fransızca
983 parallel translation
Söylesenize, açık açık söyleyin.
Parlez-moi en toute franchise.
Neden içindeki o diğer ahlaksız senin varlığını kabullenmiyorsun?
Pourquoi ne pas avoir la franchise d'accepter votre moi inconvenant?
Tam bir şarlatan, samimi söylüyorum!
Avoir l'air d'un faux jeton à ce point-là... je te jure que c'est vraiment de la franchise!
Bir çoğumuz evimizde gökkuşakları görürken savaş bulutlarını erkenden gören açık sözlülere...
A ceux qui eurent la franchise de voir les nuages de la guerre tandis que nous étions nombreux à voir l'arc-en-ciel...
Dr. Lee ve baylar, uçus hekimligi bir Hollandalï amca ile günah çïkartan bir papazïn birlesimi olarak tanïmlanmïstïr.
On considère souvent le médecin P.N. Comme... un compromis entre la franchise et l'écoute attentive.
Bu kadar açik konusmami affedin, ama gerçek bu.
Pardonnez ma franchise.
Gerçeği söylememi istedin. Çünkü birbirimize saygı duyuyoruz.
Tu voulais la vérité, la franchise absolue.
Saf ve samimi bir şeyler. Ama bir o kadar da acı verici.
Une certaine franchise, mais blessée, profondément blessée.
Çok iyi anlaşıldı, Bay Leyden. Açık sözlü olmanız çok hoşuma gitti.
Et puis-je vous dire combien j'apprécie votre franchise?
En azından dürüst bir cevap.
Quelle franchise!
Başçavuş O'Rourke, açık konuşacağım için beni bağışlayın. Bir astsubay olarak, sizin sınıfınızla benimki arasındaki sınırı biliyorsunuzdur.
Pardonnez ma franchise mais nous n'appartenons pas à la même classe.
Samimiyet en önemli meziyettir.
La franchise est une vertu cardinale.
- Biraz açık sözlü olduğum için kusura bakma.
- Excusez ma franchise.
Bende her şeyi dürüstçe konuşmaktan yanayım.
Moi, j'aime par-dessus tout la franchise.
Bu kadar açık sözlü olmamdan rahatız olmadın değil mi?
Ma franchise ne vous dérange pas, j'espère?
Onun samimiyetine güveniyorum. Çok dürüst gözüküyor.
J'aime sa franchise.
Dost olduğumuzu sanıyordum. İçtenliğimi yıktın geçtin!
Je regrette ma franchise, je te croyais une amie.
Askeri dürüstlüğe hayran olduğumu söylememe izin verin.
J'admire votre franchise toute militaire.
Açık sözlü, açık fikirli ve tabusuz olmalarına çalışıyoruz.
Nous encourageons la franchise, la sincérité.
- İçtenliğinize hayran kaldım.
- J'apprécie votre franchise.
Şimdi, Catherine gerçek hikayeyi anlatacaksın.
A présent, Catherine... vous allez tout raconter avec franchise.
Biliyorum kulağa hoş gelmiyor, ama o vakit sizi dert etmeden evlenebilirdim.
Ça me soulagerait... Pardonnez ma franchise.
Uzun Amerikalı. Bayan, beni bunu size söylemekten ancak alçak gönüllülüğüm alıkoyabilir, açık sözlü biriyimdir.
Madame, la modestie m'empêche de vous dire... que je suis largement connu pour ma franchise.
- Ben, yalan söyleyemem, Travis.
- J'ai une réputation de franchise.
Size dürüstlük nedir göstereyim.
Vous voulez de la franchise?
Aynı günde hem haysiyet hem de dürüstlük mü!
Dignité et franchise en un jour!
Gerçekle hakaret arasındaki sırtta... bir dağ keçisinin çevikliğiyle yürüyorsun!
Tu marches sur la crête entre la franchise et l'insulte... avec l'adresse d'une chèvre de montagne!
Açık sözlüsün. Teşekkür ederim David.
Merci de ta franchise, David.
Benim herkesten tek istediğim bu : sadece basit gerçekler.
C'est la seule chose que je demande aux êtres, la franchise
İş çığırından çıktı.
J'ai dépassé ma franchise.
Beyin ve adele Zayıf ve güçlü. - Merlin, yardım et bana! - Budur dünyayı döndüren
La franchise et la ruse c'est ce qui fait...
Ne olmuş yani?
Quelle franchise, Udono!
Açık sözlü olduğum için beni bağışlayın, Patron Bunkichi, fakat onu sizin gönderip göndermediğinizden emin olmalıyız.
Pardonnez ma franchise, chef Bunkichi, mais nous pensons que vous l'avez envoyé.
Karakterindeki en müthiş özellik ise dürüstlüğüdür hiçbir zaman vazgeçmediği dürüstlüğü.
Le trait fondamental de son caractère est la franchise. Il est franc envers et contre tout.
Açık konuşacağım bağışla, ama eğer bu işe gireceksem... kendimi kızdan sorumlu hissedeceğim.
Excusez ma franchise, mais je me sens un peu responsable aussi.
- Umarım kızmadınız.
- Ma franchise vous offense?
Herkesin gözleri açık olacak.
en toute franchise.
Neredeyse efsane oldun. Anladım ki bir efsanenin eşi olmak istemiyorum. Vulcan'lar da Romulan'lar kadar gizemliydiler.
Il nous fallait trouver un thème qui racontait le début de l'histoire de toute cette franchise.
Ben de açık sözlü olacağım. "
" Je vais te parler avec franchise.
Evlat, ciddi olmak gerekirse senin işini yapmak çok daha hoşuma gitti.
En toute franchise, mon ami, je préfère votre rôle au mien.
Burada kral sen olsan bile arzu edersem en az senin kadar dobra bir cevap verebilirim.
Bien que tu sois le roi... Je pourrais te répondre avec égale franchise si je le voulais.
Olabildiğimce açık sözlü olacağım. Gelişimin özel bir nedeni yok.
Autant que je vous le dise avec franchise, je suis venu vous voir sans raison spéciale.
Evet, ama daha önce kimse sana karşı dürüst olmamış. - Öyle mi?
Par manque de franchise.
Daha dürüstçe, olasılığa karşı duramam.
Mais en toute franchise, je n'ai pas pu résister à ce qu'on m'offrait.
- Ben dürüstlüğe önem veririm.
- Non, la franchise.
Açıkçası Dr. Hathaway, sizden biraz endişelenmiştik.
En toute franchise, Dr Hathaway, nous étions inquiets pour vous.
Mutlaka bir tezgâhtarın ücreti 50 yenden fazla olan bir kimono kumaşını armağan edip edemeyeceğini biliyor olmalısın.
Votre franchise est renversante.
Biraz açık konuşalım, Bay Leyden, lütfen.
Un petit peu de franchise, M. Leyden, s'il vous plaît.
- İmtiyazımı koruyacak kadar sık.
- Assez souvent pour rester franchisé.
762 pound 14 şilin ve kuruşu da var, geçen Ekim'den beri.
Cecilia, j'espère que vous ne serez pas choquée si j'affirme tout à fait franchement et ouvertement que vous paraissez la personnification visible de la perfection absolue. Cette franchise vous fait honneur.
Joanna McCoy da kutsal kitaptaydı.
Tous les événements devaient correspondre à la chronologie de la franchise et des diverses séries.