Hatırlasana Çeviri Fransızca
698 parallel translation
Buraya dek ne için geldiğimizi hatırlasana? Bunu yapma!
Rappelle-toi du chemin que nous avons fait pour arriver ici!
Hatırlasana, satarken bunu yapmaması şartını koşmuştum.
Puis-je te déranger? C'est important?
Seni her zaman sömürdü. Geçen yılı hatırlasana.
mais il t'a toujours exploité, souviens-toi l'année dernière!
Hatırlasana, güzeyde kızları olan o insanlarla akraba olan o gençle evlenen kızı ziyaret ediyordu.
Elle était allée voir la femme de ce type, le parent des gens qui avaient cette fille...
Hatırlasana. Neredeyse yepyeni bir trençkotu vardı
Il avait un imperméable presque neuf.
Hatırlasana, geçen yıl yavrusunu nehirde kaybetmişti.
Son bébé s'est noyé l'an dernier.
Geçen gece nasıl gülmüştük hatırlasana?
Tu te rappelles l'autre soir? On s'amusera beaucoup.
Evet, Key West'i hatırlasana, hani...
Tu te rappelles la nuit à Key West...
- Söylemesi zor bir kelime. Hatırlasana...
- Vous en avez beaucoup dit...
Hatırlasana, pilav yapmaya çalışmıştın da altı yanmıştı.
Tu mangeras ton riz cru.
Bizim eve geldiğinizi hatırlasana. Senin gözlerin kocamandı.
Vous souvenez-vous du vent d'ouest venu de l'Atlantique?
- Evet. hatırlasana.
Lui aussi voulait trouver Purvis.
Barney'nin başına gelenleri hatırlasana.
Souviens-toi de ce qui est arrivé à Barney.
- Honolulu'daki o geceyi hatırlasana.
- Tu te souviens à Honolulu?
Telefonun nasıl da saatler boyunca çalıp durduğunu hatırlasana.
Tu te souviens du téléphone qu'on laissait sonner des heures?
Benim etrafımda dört dönüyordun, hatırlasana
Vous tourniez en rond avant de me tomber dessus.
Hatırlasana.
Souviens-t'en!
İyi iş çıkarmıştık, hatırlasana?
Ça a marché, tu te souviens?
Kafede seyahat hakkında dediklerini hatırlasana.
Tu te rappelles notre première rencontre?
- Faust'u hatırlasana?
- Vous connaissez Faust?
Madison'daki o geceyi hatırlasana. Soyunma odama gelip Ufaklık, bu senin gecen değil dedin.
Tu te rappelles pas, au Garden, quand t'es venu au vestiaire et que tu m'as dit : " C'est pas ce soir.
Viterbo'da şu cam parçalarıyla olanı hatırlasana.
Rappelle-toi Viterbe, on avait mis des morceaux de verre.
Hatırlasana, Ida'nın erkeği...
C'est l'homme à Ida.
Beni bir zamanlar severdin, hatırlasana.
Tu m'aimais bien, avant.
- Evet, Nick. Hatırlasana.
- Oui, Nick, tu te souviens.
Damon ve Pythias. Yunan mitolojisini hatırlasana.
Rappelez vous de la mythologie grecque, Capitaine.
- Charlie'nin teknesi, hatırlasana?
- Celui de Charlie, tu te souviens?
Hatırlasana, bana çekmeyi öğrettmiştin?
Tu te souviens du mouvement que tu m'as appris?
Ve burası bizim vadimiz Steve, hatırlasana.
C'est notre vallée, Steve, n'oublie jamais ça.
Hatırlasana, dişin ağrıyordu.
Enfin! Tu avais mal à une dent.
Hiçbir şey. Benim konuğumdu, hatırlasana.
Ils ont habité chez moi.
Hatırlasana, köpek getir dedin, getirdim.
Vous me dites : "Attrape un chien", j'attrape un chien.
- Tüm bunları hatırlasana!
- Rappelle-toi! - Quoi?
Önceden kim olduğunu hatırlasana!
Tu sais d'où tu viens?
Aktris olman için seni kim eğitti, hatırlasana?
Qui a fait de toi une actrice? Souviens-toi!
Hatırlasana!
Baigne-toi si tu veux.
- Kaçıyordu, hatırlasana.
- Il était en fuite, non?
Kossett? Evet, hatırlasana.
- Oui, tu as oublié?
Ben hallederim. Hatırlasana, gaz müfettişi ile sen ilgilenmiştin.
" C'est une enfant grave, portant une petite robe très comme il faut, et assez perdue.
Ne demiştin, hatırlasana :
Te souviens-tu de tes propre mots?
"That's Amore" yi hatırlasana.
Souviens-toi. "C'est Amore"?
Hatırlasana, Neredeyse o ip boynuma kadar gelmişti.
J'étais presque pendu quand tu es arrivé.
Brinkoff'ların partisini hatırlasana, hani Larry paltomu giymeme yardım etmişti ya!
Tu te souviens quand Larry m'a aidé à mettre mon manteau chez les Brinkhoff?
Sana şu kapıyı yaptığım zamanı hatırlasana, Bay Kuchar? Şu an iyi malzemelere ihtiyacım var.
Quand je faisais votre clôture, j'aurais aimé avoir ces planches!
Hatırlasana!
Tout cet arent que je t'ai donné!
- Kimyada öğrendiklerini hatırlasana.
- Revoyez vos cours de chimie.
Nasıl soyunup kilometrelerce yüzdüğümüzü hatırlasana..
Tu te rappelles comment on nageait?
Hatırlasana. Kar yağıyordu.
Il neigeait beaucoup.
Hapisten nasıl çıktın, hatırlasana.
Tu t'es bien sortie de prison, un jour...
Ben onları yere düşürdüm, hatırlasana?
Je vous ai donné mon chapeau.
Seninle tanıştığımızda ne olduğunu hatırlasana.
Quant tu m'as connue, tu avais...
hatırlamıyorum 685
hatıra 18
hatırlıyorum 715
hatırla 239
hatırladın 20
hatırladın mı 1207
hatırlıyor musun 713
hatırladım 301
hatırladın mı beni 20
hatırlatma 18
hatıra 18
hatırlıyorum 715
hatırla 239
hatırladın 20
hatırladın mı 1207
hatırlıyor musun 713
hatırladım 301
hatırladın mı beni 20
hatırlatma 18