English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ H ] / Hatırlamıyorum bile

Hatırlamıyorum bile Çeviri Fransızca

813 parallel translation
Ne zaman aldığımı hatırlamıyorum bile.
Je les ai achetées un jour, je ne sais plus quand!
İki hafta boyunca doyasıya kumar oynadım, zarlar dostumdu kızlar idare ederdi, dişleri düzgündü, soyadlarını hatırlamıyorum bile.
J'ai misé mon fric dans de verts pâturages avec des dés sympathiques... et des poupées adorables avec de belles dents et pas de nom de famille.
Nasıl başladığımı hatırlamıyorum bile.
Je ne me souviens plus comment ça a commencé.
Nasıl bir şeydi hatırlamıyorum bile!
Je ne me souviens plus comment c'est.
Aynı zamanda çok da önemli. Ama şu an... Bilirsin, Ne hakkında olduğunu hatırlamıyorum bile.
A l'époque, ca semblait important, mais aujourd'hui... je ne me rappelle même pas pourquoi nous nous sommes disputes.
Doğru dürüst hatırlamıyorum bile.
Je ne m'en souvenais plus, c'est tout.
Seni hatırlamıyorum bile.
Je ne me souviens pas de vous.
Zavallı enayi. İlkini hatırlamıyorum bile.
Je ne me souviens même pas de la première.
Seni üniformasız hatırlamıyorum bile.
Je me souviens à peine de toi sans.
En son ne zaman çalıştın hatırlamıyorum bile.
- Tu es au chômage.
Dale, Rudy'nin öldürüldüğü gece ne olduğunu hatırlamıyorum bile.
Dale, je ne me souviens même pas de ce que j'ai fait ce soir-là.
O hırboyu hatırlamıyorum bile!
Je ne me souviens même pas de lui.
Ne olduğunu hatırlamıyorum bile.
Je ne me souviens même pas de ce qui s'est passé.
Kız kardeşini hatırlamıyorum bile. Yapma!
Je me souviens même pas de ta sœur.
Neyse, ilk öpücük olduğunu hatırlamıyorum bile.
Je ne sais même pas si on s'est embrassés.
Hatırlamıyorum bile.
Je ne me souviens même plus.
Hatırlamıyorum bile...
Je ne me rappelle même plus...
Anne ve babamın bana dokunduklarını hatırlamıyorum bile, ne şefkatli ne de ceza için.
Mes parents ne m'ont jamais touchée. Je n'ai reçu ni caresses ni corrections.
Yapma Diane. En son ne zaman reddedildiğini hatırlamıyorum bile.
C'est un vrai charmeur, aucune femme ne peut lui résister.
Ondan pek bir şey hatırlamıyorum bile.
Je ne me souviens pas bien de lui.
Biraz önce ne dediğini bile hatırlamıyorum.
Je ne m'en souviens plus.
Aklım biraz bulanık da. Ne zaman teklif ettiğimi bile hatırlamıyorum.
Je n'ai pas souvenir d'une demande en mariage.
Ama öldüğünü hatta öyle bir safhaya girdiğini bile hatırlamıyorum.
Mais je ne me souviens pas de sa mort, ni d'un état s'approchant de la mort.
Onun bana karşı tek bir hoş sözünü bile hatırlamıyorum.
Jamais je ne l'entendis prononcer un mot gentil à mon égard.
Benim aptallığım. Seni aşağıda gördüğümü bile hatırlamıyorum.
C'est curieux, je ne t'ai pas vu en bas.
Buraya geldiğimi bile hatırlamıyorum.
Je ne me souviens même pas être venue.
Birçok şeyi hatırlamıyorum. Hatta ne hatırladığımı bile unutuyorum.
J'oublie tout, même ce dont je me souviens.
Kimin evlendiğini bile hatırlamıyorum.
J'avais même oublié qui se mariait!
Nasıl giyindiğimi bile hatırlamıyorum. Şu salakça rüyalardan birindeydim.
Je ne me rappelle même plus si j'étais habillée, comme dans un cauchemar.
Birinin benimle dalga geçtiğinden şüpheleniyorum. Dün akşam burada olduğumu bile hatırlamıyorum.
Je crois que quelqu'un me joue un tour parce que je n'étais pas là hier soir.
Otuz kişinin arasından bir tekinin bile yüzünü hatırlamıyorum.
Je ne reconnais plus un visage entre trente!
Ayrıca telefonumuz var mı yok mu onu bile hatırlamıyorum.
En plus, je ne sais même plus si on a le téléphone.
Bir bardaydım ve bir kızla tanıştım. Şu anda adını bile hatırlamıyorum.
J'ai rencontré une fille dans un pub, j'ai oublié son nom.
Nereden aldığımı bile hatırlamıyorum.
Non?
O bıçağı çıkardığında ne yaptığımı bile hatırlamıyorum.
Quand il... Quand il a sorti le couteau... Je ne me souviens pas de ce que j'ai fait.
Hiçbir şey hatırlamıyorum. Bu gemiye nasıl bindiğimi bile hatırlamıyorum. Bu konuda hiçbir şey hatırlamıyorum.
Je me rappelle quasiment rien.
Bilirsin işte "bizim şarkımız" tarzında bir şeyler. Olsaydı, bile ben hatırlamıyorum. Bu çok uzun zaman önceydi.
Et vendredi, au retour, on vous dira qui est Sharon et qui est Susan.
Böyle kötü kelimer yazıldığını son gördüğüm zamanı bile hatırlamıyorum.
Je ne me rappelle même pas avoir jamais vu ça écrit!
Adını bile hatırlamıyorum.
Ni même me rappeler de son nom.
Çok fazla alırsam içtiğimi bile hatırlamıyorum.
Quand j'en prends trop, je ne me souviens même plus en avoir pris.
Biliyor musun, bunun nasıl olduğunu bile hatırlamıyorum.
Je ne me rappelle même pas comment je me suis fait ça.
Ne olduğunu bile hatırlamıyorum.
- Exactement. Je ne me souviens plus quoi d'ailleurs.
Bir tanesini bile patlattığım hatırlamıyorum.
Je ne me rappelle même pas où j'en ai crevé un.
Ben... hatırlamıyorum bile.
Je ne me souviens de rien.
Ben yazdım ama kendim bile hatırlamıyorum.
Pourtant, c'est moi qui l'ai fait.
Sizi gördüğümü bile hatırlamıyorum.
Je ne vous ai même pas vu. Où étiez-vous?
İnan bana ben sebebi bile hatırlamıyorum.
J'ai oublié la raison de cette brouille.
Adını hatırlamıyorum bile.
Je ne me rappelle plus son nom.
Adını bile hatırlamıyorum.
J'ai même oublié son nom.
- Maçı aç. Ben söylediğim şarkıların sözlerini bile hatırlamıyorum. "Boulevard of Broken Dreams" i ya da "Three Coins in the Fountain" ı.
Je sais même pas si je dois faire "Boulevard of Broken Dreams"
O kadar yaşlıyım ki yaşımı bile hatırlamıyorum.
Je suis si âgée que je ne sais plus quel est mon signe du zodiaque.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]