English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ H ] / Hatırlayın

Hatırlayın Çeviri Fransızca

870 parallel translation
Hatırlayın, pes edip her şeyi bırakarak dönecektim ama siz bana güç vermiştiniz.
Tu te souviens quand je voulais tout laisser tomber et que tu m'as encouragé?
~ Noel'de doğmuş olan... ~... kurtarıcımız İsa'yı hatırlayın.
MENACES DE GUERRE DERNIÈRES NOUVELLES MENACES DE GUERRE
Hatırlayın arkadaşlar...
Souvenez-vous, les gars,
Şimdi yüzbaşı, lütfen evimi terk edin ve bir daha gelmemeyi hatırlayın.
M.Butler, veuillez sortir... et ne plus revenir ici!
Fenton'ı hatırlayın. Hollywood'a gidecekti.
Tu te souviens, pour Fenton?
Tanık sandalyesinde bunu hatırlayın.
Vous etes temoins.
Bir gece, karanlık çökünce... saraydan çıkıp, halkın yanına gidin... kalabalığa karışın, evlerine girin... dinleyin, gözlemleyin ve hatırlayın.
Faites comme lui, un soir, quand la nuit tombe, quittez le palais, mêlez-vous à la foule, entrez chez les gens, écoutez, observez, et souvenez-vous-en.
Hatırlayın, son bir kaç haftaya dair tüm raporlarımız Norveç sahillerinde anormal bir düşman hareketliliğine işaret ediyordu.
Souvenez-vous des rapports indiquant une activité ennemie sur les côtes de Norvège.
Ama birden bunu düşünmek bile beni rahatsız etti arka koltukta çanta ve babasının imzaladığı başvuruyu hatırlayınca.
Mais ça me gênait de penser à ces deux gosses avec la signature du père de Lola dans la voiture.
Silahlanın, Filipinliler, Katipunan'ı hatırlayın.
Aux armes, Philippins.
5 Kasımı hatırlayın, lütfen.
Souvenez-vous du cinq novembre!
- Guy'ı hatırlayın, efendim. - Kasımın 5'ini.
- Souvenez-vous de Guy, Monsieur.
- Eski bir deyişi hatırlayın...
- Attention au dicton...
Hindistan'ı hatırlayın, Dr. Reeves. Hindistan'ı hatırlayın.
Pensez à l'Inde.
Hatırlayın, randevuyu bir ay önce almıştınız.
Vous en avez convenu Il y a plus d'un mois.
Dudağının üzerindeki çukurun ne olduğunu anlatışınızı hatırlayın.
Vous souvenez-vous de ce conte pour enfants?
1942'yi hatırlayın.
Une semaine de pluie.
Diğerlerine neler olduğunu hatırlayın?
Rappelle-toi les autres!
"O zaman şunu hatırlayın : Niyetin olduğu yerde çare de vardır"
"Quand on veut, on peut tout."
Boğazınızda batık kravatınız, ağzınızda salyalar, zıkkımlanıp zevk içinde yüzerken bunu da hatırlayın pis miskinler.
Souvenez-vous-en, pauvres loques baveuses... ivrognes dégoûtants, aux cravates tachées.
Bay Kayama'ya ne dediğini hatırlayın!
Elle disait que M. Kayama était en bonne voie, alors elle l'a fait!
Hatırlayın ben sizden ne zaman at alsam, ücreti hep küsuratlı söyledim. Ücretin küsuratı her zaman ilerlenecek yolu işaret ediyordu.
Mon prix n'était jamais en chiffres ronds, car les 2 derniers chiffres indiquaient la route du convoi.
O benim. Ayakkabıları hatırlayın.
Au sujet des chaussures...
Sadece hatırlayın, Sizinde başınıza gelebilir.
N'oubliez pas : Ça peut vous arriver, si vous le couvrez.
Prens Alex, eğer serbest kalırsanız, beni hatırlayın.
Prince Alex, quand vous serez libre, pensez à moi!
Hatırlayın, kati bir şekilde centilmenlerin centilmeni olarak yetiştirildiniz.
On vous a formé pour servir un gentleman.
Hatırlayın, efendim ; Timuçin doğduğunda serçe parmağında kan pıhtısı olduğu söylenir.
Souvenez-vous, ils disent qu " à la naissance de Temüjin... un caillot de sang fut trouvé dans son poing fermé.
Bu acele yapılan bir ekmek, bu geceyi kuşaktan kuşağa sonsuza dek hatırlayın diye.
C'est le pain de la hâte, que tu puisses te souvenir de cette nuit, de génération en génération à jamais.
Tanrı'nın güçlü elinin sizi esaretten kurtardığı bugünü hatırlayın!
Souviens-toi de ce jour, où le bras puissant du Seigneur t'as conduit hors de l'esclavage!
İlk doğanlarınızı hatırlayın!
Rappelez-vous votre premier-né!
Hatırlayın, şu eskiden çok ünlü olan. Birkaç sene öncenin bir numarası.
Celui qui avait tant de succès il y a 2 ans.
Ama hatırlayın, Majeste.
Mais rappelez-vous.
Bunu yarın hatırlayın.
Souvenez-vous-en demain.
Ve şunu hatırlayın ki :
Et rappelez-vous ceci :
Süleyman'ın Özdeyişleri'ndeki bilgeliği hatırlayın :...
Rappelez-vous la sagesse de Salomon dans les Proverbes :
Hatırlayın, başta bir Britanya subayı vardı.
Menée, je vous le rappelle, par un officier anglais.
Elinizdeki kuşu hatırlayın.
Souvenez-vous de l'oiseau dans la main.
Bunu için ve beni hatırlayın.
"Faites-le en mémoire de moi".
Fransız filozofun sözünü hatırlayın :
Souvenons-nous de ce qu'un philosophe à dit :
Bundan emin değilim, ama geçen yılki Jesureau kızını hatırlayın!
J'affirme rien, .. mais la petite, l'an dernier, il s'en est fallu de peu.
~ Noel'de doğmuş olan... ~... kurtarıcımız İsa'yı hatırlayın.
LE MONDE FACE À UNE GUERRE IMMINENTE
Hatırlayın, Kladno caddesinde yardım ettiğiniz..
Très intéressant, inspecteur.
5 Kasımı hatırlayın, lütfen.
Souvenez-vous du cinq novembre.
- 5. günü hatırlayın.
- Le 5 novembre.
Bunun göründüğü kadar kötü olmadığını hatırlayın.
Rappelez-vous que ce n'est pas aussi dramatique que ça parait.
Hatırlayıp hatırlamadığınızı bilmiyorum ama geçmişte Ole Andreson adında birini tutuklamışsınız.
Vous souvenez-vous d'avoir arrêté un certain Ole Andersen?
Sorun hatırlayıp hatırlamamak değil. Konuklarımızın işine burnumuzu sokmayız.
Il n'est pas question de ne pas se souvenir, mais de ne pas espionner.
Anlaşmamızı hatırlayın.
Rappelez-vous :
- Beni hatırlayıp... - Hatırladım. Adın Wyatt Earp.
Je ne sais pas si vous vous souvenez de moi... mais si - - Wyatt Earp.
Bir şeyi hep hatırlayın.
Vous êtes des messieurs.
Dediğimi hatırlayın, efendim.
Il est trop faible pour monter sur le mât.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]