English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ H ] / Hayır değildi

Hayır değildi Çeviri Fransızca

2,087 parallel translation
Hayır değildi.
- Pas du tout.
Hayır değildi.
- Et une erreur... - Non, pas du tout.
- Müthişti. - Hayır değildi.
- C'était incroyable.
Hayır, hayır senin suçun değildi.
C'était pas ta faute.
- Hayır, bu değildi.
- Non... - Pas grave.
Hayır, Bay Huxley Yahudi düşmanı değildi.
Non, Monsieur Huxley n'est pas un antisémite.
Hayır köpeğim değildi, bendim.
Non, ce n'était pas mon Shih Tzu, c'était moi.
Evet, hayır, hayır, kastettiğim bu değildi. Kesinlikle bu değildi.
Oui, mais non, je parlais pas de ça.
Hayır. Ben ayrılırken Ben orada değildi, çoktan gitmişti.
Ben n'était même pas là quand je suis parti.
Hayır, Demek istediğim bu değildi ama...
Je m'en fiche mais content de le savoir.
Hayır, değildi.
- Non. C'est faux.
Hayır, Jack, senin hatan değildi.
Non, Jack, ce n'était pas de votre faute.
Hayır, sen "o" olduğunu söyleyene kadar "o" değildi.
Non, elle n'était pas "elle", jusqu'à ce que vous disiez "elle".
Hayır, değildi.
Absolument pas.
Hayır, canım, üzgün değildi.
Non, mon cœur, elle n'était pas triste.
Hayır, öyle değildi.
- Non, c'était pas ça.
Cheryl değildi. Hayır.
Ce n'était pas Cheryl.
Hayır, benim adamlarımdan biri değildi.
- Non, il n'était pas un de mes hommes!
- Hayır, değildi.
- Non.
Ah, hayır, tabii ki, senin yüzünden değildi.
Bien sûr que t'y étais pour rien.
Hayır, komik değildi. Bu dehşet komikti!
- T'as raison, c'était super tordant!
- Hayır, hata falan değildi. April, söz konusu senin hislerin.
- Non, je ne veux pas te faire souffrir, April.
Hayır, değildi. İnsanların % 90'ı yapılacak en doğru şeyin bu kabloyu buradan ayırmak olduğunu düşünür.
Je parie que 90 % des gens penseraient qu'il faut enlever ce fil-là.
En iyi günüm değildi. Hayır, onu kast etmedim.
Je parlais pas de toi.
- Ama senin hatan değildi? Hayır, hayır.
- Non, non, mais...
- Demek istediğim o değildi. - Hayır, oydu.
- C'est pas mon propos.
Hayır, bu hiç komik değildi.
C'est pas marrant.
Hayır, kaza değildi bu.
- Non, c'était pas un accident.
Neyini beğenmediniz? - Hayır! Güzel değildi.
Il est mauvais.
Hayır, bu yaptığım hiç centilmence değildi.
Non, c'était salaud de ma part.
Hayır, değildi.
Effectivement.
Hayır, aklımdan geçen oraya gitmek değildi.
Non, je ne pensais pas y aller moi-même.
Plan bu değildi, hayır.
C'était pas ça, le plan.
Hayır, zor değildi.
Non, c'était pas dur.
Hayır, demek istediği o değildi.
Ce trou est assez petit.
Hayır, şimşek değildi. O bir araçtı.
J'ai promis à sa grand-mère de veiller sur lui.
Hayır. Onu yapan o değildi.
- Non, ce n'était pas lui.
Ama kendini yumruklayan o değildi, değil mi? Hayır.
C'est elle qui t'a asséné les coups?
Hayır, tarzı doğru değildi ama niyetini tamamen anlıyorum.
Elle a mal agi, mais... je la comprends totalement.
Hayır, Tanrı'm, senin hatan değildi.
Mon Dieu, non. Ce n'est pas ta faute.
Hayır, öyle değildi.
Non, je ne voyais pas ça comme ça.
- Hayır, benim demek istediğim bu değildi.
- Ce n'est pas ce que je voulais dire.
Hayır, bu adam onunla değildi.
Non, il était pas avec lui.
Hayır, kâr için çekiyorduk. Önemli değildi.
Non, c'était un film lucratif, pas important.
Paris'teyken, hiç hasta biriyle görüştün mü? Hayır, Paris'te değildi.
À Paris, vous avez été en contact avec un malade?
Hayır, hayır. Hayır, değildi yani üstünden fazla geçmedi ama.
Non, c'est juste que... c'est pas si loin, mais on dirait...
- Hayır. Hayır, değildi.
- Non, je suis sûre que non.
Hayır, değildi Grace.
Non, c'est certain, Grace.
Hayır, değildi.
Pas du tout.
Hayır, perde kapandığında orada değildi.
Elle n'était pas au salut final.
Hayır, CIA'de değildi.
- C'est pas la CIA.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]