English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ K ] / Kaybedersin

Kaybedersin Çeviri Fransızca

1,268 parallel translation
- Sen kaybedersin.
- Tant pis pour toi.
Gemilerimize saldırırsan kaybedersin.
vous perdrez.
O nasıl kaybedersin?
Comment as-tu pu le perdre?
O halde, eğer... sakinlerin terkederse,..... kontrolü kaybedersin.
Donc, si vos... résidents partent, vous perdez le contrôle.
- Leo'yu bir eşya gibi kaybedersin.
- Dis adieu à Leo.
Daha hafta bitmeden işini kaybedersin.
Tu seras à la soupe populaire avant la fin de la semaine.
Eğer okuldan ayrılırsan, bursunu kaybedersin.
Si tu quittes l'école, tu n'auras pas de bourse.
Ne kaybedersin ki?
Qu'est-ce que tu perds?
Böyle sürersen onu da kaybedersin- -
Si tu conduis dans cet état...
Sende hiç olmadı ki. Nasıl kaybedersin?
Tu l'as jamais eu, tu peux pas le perdre.
"Kazanır ya da kaybedersin. Önemli olan, erkek gibi kazanmak ya da kaybetmek." Babam çok şey söyledi.
"Tu gagnes ou tu perds, mais le fais-tu en homme?" Papa avait de ces phrases.
Unutma. Herhangi bir pazar ya kazanır, ya da kaybedersin.
Mais n'oublie jamais, chaque dimanche, tu gagnes ou tu perds.
İtalyan, umarım odama varmadan yolunu kaybedersin.
O Italien, puisse-tu perdre ton chemin avant d'arriver à ma chambre.
Ne kaybedersin ki? Konuşman iyileşir.
Vous n'avez rien à perdre.
Hakkını kaybedersin. Hepsi silinir. Çünkü kanun böyle.
Effacée, comme si elle n'avait pas existé.
- Benimle. - Peki onu nasýl kaybedersin?
- Pourquoi es-tu là et pas lui?
Sen her zaman yolunu kaybedersin.
Tu oublies toujours tout.
Gün olur, herşeyi kaybedersin.
et l'instant d'après nous perdons le contrôle.
Şimdi şu lanet yüzünden kimseyle birlikte olamazsın yoksa kusursuz mutluluğa ulaşır ruhunu kaybedersin tekrar kötü olur ve herkesi öldürürsün.
Maintenant, ta malédiction t'empêche de faire l'amour. Car si tu connais le bonheur, tu perds ton âme... tu redeviens maléfique et dangereux.
Sen kaybedersin.
Tant pis pour toi.
Ruhunu kaybedersin. Benim kimonom bile yok.
Tu perdrais ton âme, et je n'ai même pas de kimono.
Patikadan uzaklaşırsan yolunu kaybedersin.
Si tu ne suis pas le sentier, tu te perdras.
Bazen kazanırsın, bazen kaybedersin.
Parfois on gagne, parfois on perd.
Gözünü kırparsan, kaybedersin.
- Tu n'as pas été assez rapide.
Sen... çanlı borulara dokun... tuzak... çatırdayan vuruşlar. Oh, bir elini kaybedersin.
On touche le mobile, le piège se referme et on perd une main!
1.80 boyunda bir o.. ile konuşan bir kayayı nasıl kaybedersin?
Comment peut-on perdre une salope d'1 m 80 avec une roche parlante?
Bunu sürdür, başka şeyler de kaybedersin.
Si tu continues, tu vas perdre autre chose.
Şimdi pes edersen, başını kaybedersin.
Si vous arrêtez, elle sera vide.
Böylece maçı rahatça kaybedersin, rahat olalım, maçın geri kalanında keyfimize bakalım.
Vous serez tellement distancê que vous serez relax jusqu'au bout.
Eğer daha fazla isteyecek olursan, her zamanki müşterileri kaybedersin.
Et je te le dis comme aux autres : coupe-la davantage et tu fidéliseras pas ta clientèle.
Bazen kazanırsın ve bazen kaybedersin.
On peut pas toujours gagner... Connard laqué de mes deux.
Ne kaybedersin ki?
Impossible.
Ne kaybedersin ki?
Où est le risque?
Sözde anlaşmana sadık kalmak istersen kaybedersin.
Et si tu veux t'en tenir à ton prétendu accord, tu as perdu.
... sen işini kaybedersin, tüm bitkiler ölür.
Un homme tombe du ciel, tu perds ton boulot, les plantes meurent.
Onları kaybettiğimize inanamıyorum. Onları nasıl kaybedersin?
Comment tu as fait pour les perdre?
Bazen kazanır, bazen kaybedersin. Ama yaşarsın. Kavga etmek için bir gün daha yaşarsın.
Tu gagnes, tu perds... mais tu vis pour continuer à te battre encore.
Aksi halde büyük bir prestij kaybedersin. - Güven bana.
Tu gardes le fric, tu retrouves la fille et ni vu ni connu.
Ne kaybedersin? Denesene...
Qu'est-ce que tu as à perdre?
Ne kaybedersin?
Qu'est-ce que t'as â perdre?
Satış olmazsa son komisyonunu kaybedersin.
Il me met la pression. Vos commissions diminuent, et alors?
Ya da onları kaybedersin.
C'est ça ou vous leur dites adieu.
Eğer yaptıklarına dikkat etmezsen karını sonsuza kadar kaybedersin!
Si votre femme a de la jugeote, elle vous quittera.
"Eğer böyle devam edersen, onu kaybedersin."
" Ne continue pas comme ça. Tu vas tout gâcher.
Sorun şu ki, bir şey başarmadan seks yapmanın yolunu bulursan bütün motivasyonunu kaybedersin.
Le problème, c'est que si on trouve le moyen de baiser sans se forcer... on perd toute motivation.
Bir arabayı nasıl kaybedersin?
- Comment on perd une voiture?
Şartlarımız, sen kaybedersin, biz kazanırız.
Nos conditions sont. :
İstediğin kadar yetenekli ol. İyi bir takımın yoksa, kaybedersin.
Tu peux être très doué, mais sans une bonne équipe, tu perds.
- Eğer ondan boşanırsan, herşeyi kaybedersin.
Si tu divorces, tu perdras tout.
İçki içersen, kaybedersin.
C'est bien.
Bir gün kazanırsın, bir gün kaybedersin.
Des fois on gagne, des fois on perd.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]