Bilmiyorum ama Çeviri Fransızca
19,103 parallel translation
Nasıl yapacağımı bilmiyorum ama.
Je ne sais pas comment.
Şu anda başımıza gelenleri nasıl idrak edebileceğimizi dahi bilmiyorum ama bildiğim birkaç şey var.
Je ne sais pas comment gérer ce qui pourrait nous arriver maintenant, Mais il y a des choses que je sais.
Bilmiyorum ama acayip acıktım.
J'en sais rien, je suis affamé.
Bu kahveyi kimin yaptığını bilmiyorum ama sidik yerine su kullanmaya başlasa iyi olur.
Je ne sais pas qui a fait ce café, mais c'est meilleur fait avec de l'eau plutôt qu'avec de la pisse.
Ne zaman olacağını bilmiyorum ama takımımızdan biri ölecek.
Je ne sais pas quand... mais un membre de l'équipe va mourir.
Yalvarmanın ne demek olduğunu hatırlıyor musun bilmiyorum ama tam olarak bunu yapıyorum. Yani lütfen bana bir şey verin. Çünkü bunu yapmak için gerekli aletler...
Je ne sais pas si vous vous souvenez de ce qu'est supplié, mais c'est exactement ça, donc s'il vous plait donnez moi quelque chose, parce que je n'ai pas d'outils pour...
Nasıl yaparsın bilmiyorum ama onu geri getir.
Je me fiche de la manière employée, mais tu la ramènes.
Farkında mısın bilmiyorum ama kimse yapamazken bu davayı sen çözdün.
Est-ce que je peux te faire remarquer que t'as résolu l'affaire... quelque chose que personne n'a été capable de faire?
Bak, söylemediğin için neler oluyor bilmiyorum ama...
Écoute, je ne sais pas ce qu'il se passe parce que tu ne me dis rien.
Siz ikiniz nasıl duygusal yönden zorlayıcı sinsi bir plan kurdunuz bilmiyorum ama...
Écoutez, quoi qu'il se passe ici, quel que soit l'attaque sournoise que vous avez préparé...
Yani, farkında mısın bilmiyorum ama sen bir kadınsın.
Je ne sais pas si tu as remarqué, mais tu es plutôt genre une femme.
Nasıl yapacaklar bilmiyorum ama yaşatacaklar.
Et je ne sais pas du tout comment y arriver, mais eux si.
Sophie'le aranızda neler oluyor bilmiyorum ama...
Je ne sais pas ce qui se passe entre Sophie et toi, - mais... - Rien.
İngiltere'de nasıl diyorsunuz bilmiyorum ama o bir paket değil, insandı.
C'est peut-être différent en Angleterre, mais c'était une personne, pas un paquet.
- Bilmiyorum ama yanında arkadaşlarını getirmiş.
Je ne sais pas... - Mais elle n'est pas seule.
Onlar okulda sana ne öğrettiler bilmiyorum ama bu bir hikaye.
J'ignore ce que t'as appris à la fac, mais ça... c'est une histoire.
Günah çıkarmalarda, neden bilmiyorum ama birdenbire herkes kadın maceralarını anlatmaya başladı.
Pendant la confession, pour des raisons qui m'échappent, certains se sont mis à raconter leurs exploits avec les femmes,
Sana anlatmam ne kadar doğru bilmiyorum ama, kocan terapi görüyor.
Je devrais peut-être me taire, mais ton mari est en analyse.
Ve ne olduğunu bilmiyorum ama siz şerefsizler şu an kimliğimi çalsanız şaşırmam bile.
Je ne sais pas ce qu'il y a derrière, mais je serais pas surpris que ce soit une histoire de sexe ou de vol d'identité.
Haberiniz var mı bilmiyorum ama Ned'in meslektaşı oğlu tarafından öldürüldü.
Je ne sais pas si vous avez su, mais le collègue de Ned a été tué par son propre fils.
Duydun mu bilmiyorum ama yeni bir oyunun provasını yapıyor.
Vous savez qu'il répète une nouvelle pièce?
Burada ne olacak bilmiyorum ama bu yüzden mermi yemeni istemem.
Je ne sais pas ce qui va se passer ici, mais... Je ne veux pas que tu te le prennes dans la tête.
Bir anlamı var mı bilmiyorum ama annen sana çok yüklendi.
Je trouve que ta mère a été dure avec toi.
Bu arada nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama sanırım telepati gibi bir şey oldu çünkü daha şimdi sizinle ilgili bir kabus gördüm.
Et je ne sais pas comment le dire, mais il y a eu une transmission de pensée, car j'ai fait un cauchemar avec vous dedans.
Robin, yarın işin var mı, bilmiyorum ama Anaheim'daki maskotluk yarışmasına bir biletim var. Konuğum olmak ister misin acaba?
Robin, j'ignore si tu es prise demain, mais j'ai une place pour la compétition de mascottes à Anaheim et je me demandais si tu accepterais d'y venir.
Ben de bilmiyorum ama o kadar da zor değil.
Moi non plus, mais c'est pas compliqué...
Ne yapmadığını veya ne yapman gerektiğini bilmiyorum ama suçluluk suçluluk işinin henüz bitmediği anlamına gelir.
J'ignore ce que vous n'avez pas fait ou auriez dû faire, mais la culpabilité... La culpabilité... signifie que votre tâche n'est pas finie.
Bilmiyorum, belki de yorgunumdur ama sanki her şey kendini tekrarlıyormuş gibi geliyor kulağıma.
Peut être que je suis juste fatiguée, mais tout a l'air d'être dans une boucle.
Ailesini incitecek bir şey yapacağını sanmam ama hiç bilmiyorum.
Je ne pense pas qu'il ferait quoi que ce soit pour blesser ma famille mais... Je ne sais pas.
Haberin var mı bilmiyorum ama annem de bu dünyada yaşıyor.
Flash info, ma mère vit dans ce monde.
Ama hiçbir repliğimi bilmiyorum!
Mais je ne connais pas mon texte!
Gelinliğine de geldi mi bilmiyorum Lois ama çok ama çok özür dilerim.
Je ne sais pas si il y en a eu sur la robe, Lois. mais je suis vraiment désolé.
Hanımefendi, Joe'nun nasıl bir sinyal gönderdiğini bilmiyorum, ama ben evliyim.
Écoutez, madame, je ne sais pas quels signaux envoie Joe, mais je suis marié.
- Bilmiyorum ama öğreneceğim.
Je ne sais pas, mais je vais le découvrir.
Ne haltlar yediğini bilmiyorum Şerif ama o kişi kuzenim Tice idi.
Je ne sais pas à quoi vous jouez, mais c'était mon cousin Tice.
Bilmiyorum, ama iyi bir nedeni olmayabilir.
Aucune idée, mais c'est mauvais.
Bilmiyorum. Ama kalıp savaşmaya hazırım.
Je ne sais pas, mais je suis prêt a me tenir et à combattre.
Sana bir şey söylemem lazım ama nereden başlayacağımı bilemiyorum. Ve burası doğru yer mi ya da doğru bir yer var mı onu da bilmiyorum. ... ama...
Je ne sais pas vraiment où commencer avec ceci, mais j'ai des choses que je dois vous dire, et je ne sais pas si c'est la bonne place, ou si là veut jamais soyez une bonne place mais...
Neler oluyor bilmiyorum, ama az önce ön kapı beni çarptı.
Je ne sais pas ce qu'il se passe, mais je viens d'être électrisée par la porte d'entrée.
Evet, bilmiyorum. Ama bilen birini tanıyorum.
Non, c'est vrai.
Onun ne yaptığını bilmiyorum, ama o sonsuza kadar orada, tamam mı?
Je sais pas ce qu'il a fait, mais c'est publié, pour toujours.
- Ne planladığını bilmiyorum, ama...
Je ne sais pas ce qu'il a en tête, mais...
Bilmiyorum neden, ama ben onları sana imzalatmam lazım.
Elle est fan de ton bouquin, va savoir pourquoi!
Dedeyi bilmiyorum... Ama diğerleri baya süpriz oldu. Evet!
Je sais pas pour Dadu... mais tout le monde a été surpris!
Sana nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum, ama Gregorio'nun anne babası şehir dışında.
Comment dire? Les parents de Gregorio sont partis.
Şimdi, lucien kent yere bizi alarak, I nerede bilmiyorum. Ama bir boşluk var.
Lucien nous emmène hors de la ville, je ne sais pas où... mais il y a une faille.
Ne haltlar yediğini bilmiyorum Şerif ama o kişi kuzenim Tice idi.
Je ne sais pas à quoi vous jouez, shérif, mais c'était mon cousin Tice.
Herkes Ölümlü Kupa'yı bulabileceğimi sanıyor ama nerede olduğunu bilmiyorum.
Tout le monde pense que je peux trouver cette Coupe, mais j'ignore où elle est!
Ama nerede olduğunu bilmiyorum.
Mais je ne sais pas où elle est.
Nasıl oldu bilmiyorum diyecektim, ama gayet iyi biliyorum.
J'allais dire que j'ignore comment c'est arrivé, mais je le sais.
- Bir suçlu var ama kim olduğunu bilmiyorum.
- Je sais pas qui est fautif!
amazon 38
amalia 33
aman 633
amanda 248
amar 39
aman tanrım 8090
aman tanrim 52
ama oldu 35
ama öldü 33
ama bu imkansız 78
amalia 33
aman 633
amanda 248
amar 39
aman tanrım 8090
aman tanrim 52
ama oldu 35
ama öldü 33
ama bu imkansız 78
ama bu imkânsız 18
amato 35
amanın 172
amaç 42
aman aman 28
ama benim 40
aman allah 310
ama biz 56
aman be 76
ama bu 445
amato 35
amanın 172
amaç 42
aman aman 28
ama benim 40
aman allah 310
ama biz 56
aman be 76
ama bu 445
aman anne 20
ama biliyorum 27
aman allahım 373
ama orada 22
aman ya 22
ama neden ben 22
ama olsun 39
ama o 292
ama bilmiyorum 49
ama ne zaman 32
ama biliyorum 27
aman allahım 373
ama orada 22
aman ya 22
ama neden ben 22
ama olsun 39
ama o 292
ama bilmiyorum 49
ama ne zaman 32