English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ N ] / Nefes alın

Nefes alın Çeviri Fransızca

1,192 parallel translation
Derin nefes alın.
Respirez profondément.
Nefes alın.
Inspirez.
Beşte nefes alın.
Inspirez à 5.
- Nefes alın.
- Inspirez.
Şimdi yıldızlar küçük daireler çizerken derin derin nefes alın.
Respirez profondément et les étoiles vont lentement décrire de petits cercles.
Nefes alın çocuklar.
Respirez a fond, mes amis.
Derin bir nefes alın?
Vous voulez reecouter?
Nefes alın.
Respire!
Burnunuzdan nefes alın. Nasıl nefes alacağımı söyleme.
Essayez de vous détendre, respirez par le nez.
Derin bir nefes alın ve dalgalarla birlikte hareket edin.
Respirez profondément et laissez-vous aller.
Derin nefes alın.
Respirez bien.
Nefes alın.
Respirez.
- Derin nefes alın.
- Inspirez profondément.
Burnunuzdan nefes alın.
Inspirez par le nez.
Nefes alın, Kafanızı kaldırın.
Inspirez, regardez en haut, vers vos doigts.
Nefes alın. Yukarı bakın.
Inspirez, regard en haut.
Nefes alın, yukarı bakın, ileri sıçrayın.
Inspirez, levez la tête...
Nefes alın, kalkın, kollar başın üstünde.
On se redresse, mains au-dessus de la tête.
Nefes alın, yukarı bakın...
Inspirez, levez la tête.
Nefes alın.
Respire.
Yer şekillendirme, nefes alınabilecek hava yaratmayı başaramamıştı.
La terraformation n'a même pas réussi à créer de l'air respirable.
- Derin bir nefes alın.
- Respirez profondément
Nefes al, nefes ver. Aldığımız dersleri hatırladın mı?
Souffle, rappelle-toi tes cours.
"Nefes alışını seyrettim."
" Je t'ai regardé respirer.
Nefes alır mısın?
Respire un grand coup?
Nefes alışlarınızı hissedin.
Laissez-vous aider par votre respiration.
Durun, hala nefes alıyor, henüz ölmemiş.
Il n'est pas mort, il respire encore!
O şu anda pek de nefes alıyor sayılmaz.
Elle n'est pas encore prête.
O kadar sıkışık otururduk ki yanındaki çocuğun nefes alışını hissedebilirdin.
On était tellement entassés qu'on sentait son voisin respirer.
Nefes alışını izle.
Surveillez sa respiration.
Bununla adama nişan alırsın, ve... Elbiseleri o kadar sıkar ki. Nefes bile alamaz.
Vous pointez ça sur quelqu'un, ses habits deviennent si serrés qu'il ne peut plus respirer.
Nefes alıyor mu, nabzına bakın.
Vérifiez le pouls.
- Nefes alıyor mu? - 911'i arayın!
- Appelez les secours!
Nabzını bulamıyorum ama hala nefes alıyor.
Je trouve pas son pouls mais il respire.
Odanın sesini dinle, nefes alışını dinle.
Ecoute la pièce. Ecoute-toi respirer.
Nefes al. Nefesini tut ve sert bir şekilde ıkın.
Retiens ton souffle, pousse fort comme si tu étais aux chiottes.
Nefes al ve ıkın. Tamam.
Allez Molly.
Nefes al, tut nefesini, ıkın bakalım.
Gardez de l'air.
Göğüs duvarını stabilize edersek nefes alır.
Si on comprime la poitrine, il pourra respirer.
Derin nefes al ve ıkın.
Inspirez fort et poussez. C'est ça.
Derin nefes al ve tekrar ıkın.
Inspirez fort et poussez encore.
Pekala. Ağzınla nefes al ve nasıl olduklarını sorma.
Respire par la bouche et ne demande pas comment ils vont.
Nasıl seni kovmasına göz yumarsın? Sadece nefes al, Jack.
Comment t'as pu te laisser te faire viré?
Sonra aniden, işte o dakika, dünyanın ayaklarımın altında nefes alıp verdiğini hissettim.
"Et à ce moment" - "là," c'est comme si je pouvais entendre la terre respirer.
Birinin hala nefes alıp almadığına bakmanın en iyi yoludur.
On peut savoir si quelqu'un respire.
Nefes alışını duyabiliyorum.
Je l'entends respirer.
- Torbanın içine nefes alıp ver.
Respire dans ce sachet.
Onların nefes alışlarını hissedebiliyordum.
Je les sentais... respirer...
O alışveriş torbalarını taşıyayım derken nefes nefese kaldım.
Porter tous ces sacs m'a épuisé.
Derin bir nefes daha alın. Ve bırakın.
Inspirez profondément et expirez.
Umarım bana söylemeye yetecek kadar süre nefes alırsın.
J'espère que vous aurez assez de force pour me parler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]