Niye söylemedin Çeviri Fransızca
741 parallel translation
Niye söylemedin?
Vous ne l'avez pas annoncé?
Connie Allenbury ile görüştüğünü bana niye söylemedin?
Pourquoi tu ne m'as pas dit que tu voyais Connie Allenbury?
- Niye söylemedin?
- Fallait le dire! - Le peloton d'exécution est en route.
Oh, peki, niye söylemedin?
Fallait le dire!
Bana niye söylemedin? Hiç bir şey bilmiyorum, sana söylüyorum.
Dis-lui tout!
- Çalıştığını niye söylemedin?
- Vous êtes de service ici?
Bu sabah sınav geçeceğini niye söylemedin?
J'ignorais que vous auditionniez.
- Devlete niye söylemedin?
– Il fallait le dire au fisc.
Bunu daha önce niye söylemedin?
Alors, pourquoi ne pas l'avoir dit plus tôt?
Niye söylemedin?
Pourquoi pas?
Niye söylemedin bana?
Linus, pourquoi ne m'avez-vous rien dit?
Hep sözünü ettiğin bu muydu! Niye söylemedin?
Si c'est ça, pourquoi ne pas l'avoir dit?
Bana niye söylemedin?
Vous ne m'avez rien dit?
Wolfstein'ın tutuklandığını niye söylemedin?
J'ignorais l'arrestation de Wolfstein!
Madem bu kadar ilgilendiriyordu evli olduğunu niye söylemedin?
Si tu te sentais si concerné, pourquoi ne l'as-tu pas dit?
Niye söylemedin?
Il fallait le dire.
- Daha önce niye söylemedin?
Pourquoi tu me l'as pas dit?
Niye söylemedin öyleyse?
Il fallait le dire.
Kullanmasını bilmiyorsanız niye söylemedin?
Si tu ne sais pas naviguer, pourquoi tu ne me l'as pas dit?
- Niye söylemedin?
- Pourquoi vous ne l'avez pas dit?
- Bana daha önce niye söylemedin?
- Vous n'en avez rien dit!
- Kardeşine niye söylemedin?
Tu l'as pas dit à ton frère?
Niye bana söylemedin?
Pourquoi ne m'avoir rien dit?
- Bunu niye en başından söylemedin?
- Pourquoi n'as-tu pas dit ça dès le départ?
Niye onlara, cici anneleri olduğumu söylemedin? Söylemedim mi?
Tu aurais pu leur dire que je suis leur nouvelle maman!
Maxim, niye bana daha önce söylemedin?
Pourquoi ne m'avoir rien dit?
- Evet. Niye ona söylemedin?
Il fallait parler!
Bana niye söylemedin ki?
Pourquoi n'avoir rien dit?
- Peki niye bana söylemedin?
Et tu n'as rien dit?
- Kızım nasılmış? Niye yazmadın? Niye geleceğini telefonda söylemedin?
T'aurais pu appeler pour dire que tu venais.
Niye bana söylemedin?
Vous ne me l'aviez pas dit.
Niye bana söylemedin?
Pourquoi ne pas me l'avoir dit?
Niye bir şey söylemedin?
Tu n'as rien dit?
Niye bana söylemedin?
Et tu ne m'as rien dit?
- Bunu niye daha önce söylemedin?
- Pourquoi n'avoir rien dit?
Niye bana bir şey söylemedin, bir tanem?
Pourquoi ne m'as-tu rien dit?
Evleneceksen niye bana söylemedin?
Je dois prévenir Selena.
- Adresi biliyor musun? - Evet. Niye bana söylemedin?
Il savait que cette retraite n'était plus un abri.
- Niye bana söylemedin?
- Pourquoi ne me l'as-tu pas dit?
Niye başta söylemedin?
Je ne crois pas. Il fallait le dire!
Bu harika hayatım. Niye daha önce söylemedin?
Tu aurais dû commencer par me dire ça.
Niye bana söylemedin?
Que faisais-tu avec lui?
Sende böyle bir şeyin bulunduğunu niye daha önce söylemedin?
Pourquoi ne m'avez-vous rien dit?
Niye daha önce söylemedin?
Vous auriez dû le dire.
Niye kafandan geçenleri daha önceden açıkça söylemedin?
- Pourquoi tu n'as rien dit tout à l'heure?
Niye bana söylemedin?
Pourquoi ne pas l'avoir dit?
Bunu niye baştan söylemedin?
- Ouais. Tu aurais dû me le dire tout de suite?
Niye bunu daha önce söylemedin?
Pourquoi ne l'avoir pas dit plus tôt?
Niye Moskova'da söylemedin bunu?
Pourquoi alors n'avoir rien dit à Moscou?
Niye söylemedin?
Tu as rencontré une fille?
Cazelet olayını niye telefonda söylemedin?
Pourquoi n'avez-vous pas simplement téléphoné, pour Cazalet?
söylemedin 49
söylemediniz 20
söylemedin mi 17
niye ki 276
niye biliyor musun 47
niye sen 17
niye ben 33
niye sordun 123
niye mi 59
niye peki 16
söylemediniz 20
söylemedin mi 17
niye ki 276
niye biliyor musun 47
niye sen 17
niye ben 33
niye sordun 123
niye mi 59
niye peki 16